- 2071 Okunma
- 11 Yorum
- 3 Beğeni
Kayıp Notlar 8
Protez bir yaratma makinası almıştım.
Bitti şimdi tüm yaratılarım.
Acı dilime vurdu. İçime döndü dağıldı.
Deniz kocası sarı bir mevsim ki hep dökülür, döker görünmez yapraklarını.
Ömrüme çörekli seslendiğim yılan.
Dokunaklı sözler duyuyorum bazen, yazasım geliyor da.
Esasından tutayım diyorum şöyle bir, işte bu cümle diye.
Bayramlıklarını giymiş cümleler, cümbüş sesli ifadelerim olsun istiyorum.
Mutluluk bende suçluluk duyusu…
Mutluluk bende suçluluk kuyusu…
Olmuyor…
Her yanım protez şimdi.
Felcim gülmeye mi benziyor.
Heyhat!
Acı saçmaladı.
Acı sözleri sersemletti.
Gel sen.
Gel, bir iyi sessizlik gibi gel/sen.
Sessizliği paylaşalım bak ne çok.
Acılar mı belirledi her şeyi?
Yok olan özgürlüğüm bu denli çektiklerime bağımlı.
Acılar olmadı, olandan olmadı, olmayandan belki…
Olmayandan acılar nasıl da sildi beni.
Olmayandan, olamayandan acıları yener mi protez yaratı makinesi?
Gel bak.
Tutunuyorum metallere.
Ortasındayım metallerin.
Çepeçevre metal, ya.
Bulduğum nedenler, sonuçlar hiç genellenmedi.
Hiçbir kuralın aynasında görünmediler.
Sözlüklere uğramadılar.
Protez yaratma orda.
Metaller çepeçevre.
Beni nedenlerden sayma, sonuçlardan hiç sayma.
.
.
.
YORUMLAR
Susmak; çaresizlikten kaynaklı bir eylem olmalı…
Kendi iç çemberinde devinen, yanıtı olmayan suallerle kalakalmak...
Ve sonuç olarak - en iyi ihtimalle- sözcüklerle ruhu huzura kavuşturmak...
Ki bu aynı zamanda özgürlüğü hissetmenin tek yoludur...
Konuşmakla susmak arasındaki tezatlığın sancısı; kordine edememek "varlığını"; felce uğrama halini yaşamak... ve ”Makine”lerin devreye girmesi. Bir yanılsama gibi. Anladığım!
Fantastik, felsefi bir yolculuğa çıkmak gibiydi. Ve o iç dünyasının gözeneklerinde kendini bulmak aynı zamanda...
İşte "Kayıp Notlar"daki edebi güzellik burada yatıyor...
Teşekkürler, saygılar, esenlikler olsun.
yazınız bende yazma isteği uyandırdı.
bu kadar anlamlı yazabilirmiyim bilmiyorum ama denemeye değer :))
nasıl bir duygudur ki hayatı protez hissetmek hımmmm:=/
belkide sahtekarlar çoktur etrafında yada yalancılar sarmıştır dört bir yanını
ama onlar zaten hep varlar.genellde dostlar şikayet ederiz onlardan yediğimiz tabiri caizse (kazık)
koyar bize,ve insan düşmanını değilde dostunu affetmekte zorlanır.
ortamlardan kaçmak lazımmm:)) arasıra
İnsanız işte. Bazen çözemeyiz olup biteni, aklımızın ermediği veya erip de konduramadığımız bazı şeyler karşısındaki sessiz tepkilerimiz olur. Duysunlar isteriz bizi ama ses de vermeyiz. Ben seviyorum bu insanca duygularımızı.
Yazınızı çok beğenerek okudum. Düşündüren ve sorgulatan türde yazdıklarınız. Tebrik ediyorum. Saygı ve selamlarımla..