HERŞEY GÜZEL OLACAK...2.BÖLÜM
Köye girdiklerinde önce birkaç köpek havlayarak sonra da çocuklar arabanın peşinden koşturmaya başladılar .Şöför valizlere yardım ederken arkalarından iki üç kişi daha indi.
Etrafta tek tük ev ve ağaç , ilerde ise küçücük bir bakkal dükkanı vardı. İçeriye girip muhtarın yerini sordular .
"Hoş gelmişsiniz; te şurası" diye işaret etti.
Kadınlar bahçede ateş yakmışlar ; ekmek yapıyor kimisi çamaşır yıkıyordu.Minikler cıvıl cıvıl oynuyorlardı.
Muhtar orta boylu; topluca , beyaz saçlı babacan biriydi.Onları sevgiyle karşıladı.
"Sefalar getirdiniz .göyümüze genç bir öertmenimiz tayin olmiş hee ne kadden gozel "dedi.
"Çok sağolun efendim"
"Buralaa sevecenizi sanirim."
"Tabiki."
" Ne içeeesiniz ?
" Çay olsun hepimize"
Hemen içeriye seslendi."Hüssoooo. !"
Ufak tefek ; bir ayağını sürüye sürüye kırmızı yanaklı bir adam geldi.
" Buyur muhtar emmi"
"Misafirlerimiz var hele şööle gozel çay getirivee oğlum."
" Hemen ."
Çaylar gelmiş bir tabağa değişik şekerler doldurulmuştu.Dila nın ve kardeşinin dikkatini çekmişti.
" Bunlar ne ?"
" Biz çayı gıtlama içiiz.Bu şeker çok serttir; ağzının bir kenarına dişlerinin arasına goyisiin çayı yudum yudum içiiisiiin."
" Çok ilginç"
" Hee.
Şincik hanım gızımıza bir ev bulmalııı"
Dila nın babası" Sen çok yaşa emi bende söyleyecektim inanın."
" Hüssoooo ,oğlum!"
" Geldim muhtar emmi "
"Cazgırın oğlu Mustaa ya bir seslen hele geliversin, söyleyecekleri var de."
" Hemen."
Kısa zamanda oluşan tatlı sohbet daha da koyulaşmıştı.Derken iri yarı kalın kaşlı esmer bir genç geldi.Koca cüssesiyle eğilip muhtarın elini öptü;.misafirlerle tokalaştı.
" Beni çığırmışsınız."
"Doğrudur; senin boş olan evin var ya..."
" Heee"
" Onu köye yeni gelen bu hanım gkızmıza öğretmene dutalım diyorum."
" Vallah siz ne dirseniz."
"Tamam şimdi gidip evi görelim ; para konusunu sonra konuşuruz."
"Peki muhtar emmi."
Hep beraber kalkıp Mustafa yı takip ettiler. Yol boyunca çocuklar Dila ya bakıyolardı. Belliki yabancıydı buralarda.O da onlara güldü.üstlerınde solmuş giysiler,saçları dağınık ayakları çıplak ve lastik terlikler vardı.Okadar şirin okadar sevimliydiler ki.Elini uzatıp birini yakalayıp sevmek istedi; kaçıverdiler hemen.Duvarın arkasından ona bakmaya başladılar.
Dila sabırsiz merakla " Okulu görebilir miyim? "
" İşte şurası...( taştan yapılmış, tek katlı harap bir binaydı.)
" Burası mı ?"( hayal kırıklığına uğramıştı.)
Mustafa evin önüne gelince durdu; cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı.
Ev çok eskiydi , camları küçücüktü.
" Camlar nekadar küçük "
" Evet buraları çok soğuk olduğundan evlerimizi böyle yapıyoruz , hanım kızım."Ama gözün korkmasın; hemen alışırsın."
İki odası , minik bir mutfağı .banyosu vardı.
Sobayı büyük odaya kurarız ; odun kömür biz bahçeye yığarız. Eşyaları birkaç köylü getirip koydu.
Dila nın babası muhtara dönerek
" Artık kızım size emanet"dedi,
"Evvel Allah sonra biz " diye yanıtladı.
Dia biraz buruk belli etmemeye çalışıyordu.Babası yüzünün ifadesinde halini anlamıştı, Sessizce
" Şışşşşşşttt...pes etmek yok."
Tamam der gibi başını salladı.
Dışarıya çıktılar.Dört çocuk hala peşlerinden geliyordu.Dayanamadı bir tanesini tutup kucağına alıverdi ;hemenyanağından öptü.
" Senin adın ne"
"......????"
" Bak benim adım Dila"
"Döne"
"Ne güzel ismin ,kardeşlerin var mı ?"
Başını salladı" Hee varrr"
" Kaç tane?"
" Çıkkk... ben saymayı bilmem ki..."
" Olsun öğrenirsin bana kardeşlerini de tanıtırsın sonra."
" Hııı...hıııı..."
Annesi babası kardeşi tatlı konuşmayı izliyorlardı.Köylü kadınlar da yavaş yavaş yanlarına gelmeye başlamıştı.
" Hoş gelmişsiniz ."
" Hoş bulduk nasılsınız ?"
"Uğraşiiizzz iş guç."
"Kolay gelsin sizlere."
" Bu akşam yemeğe gelesiniz."
" Ooooo çok teşekkürler."
" Avluda hepimiz sizleri bekliiizz."
Hava kararmaya başlamış , güneş yavaş yavaş dağların ardından batmaya hazırlanıyordu.
Muhtarın hanımı onları evlerine götürdü; elbiselerini değiştirip giyindiler.Gittiklerin
de herşey hazırlanmış ; ayakta onları bekliyorlardı.
Ortada koskocaman bir masa etrafında tahta sandalyeler;bahçenin bir kenarında kadınlar hamur açıyor kimisi pişenleri tabaklara alıyordu.Keşkekler.keteler kuru fasulye pilav çorba bardaklarada ayranlar dolduruluyordu.Salatalar..miss gibi tandır ekmekleri....
Yoksullardı ama yürekleri öyle zengindiki...
Dila salatayı yerken çok güzel değişik geldi içindeki yeşilliklerin tadı.
" Bunun adını öğrenebilir miyim ?
Kadıncağız yemenisini düzeltip gülerek" edına ışgın dirler" burlarda yetişiii.
" Bayıldım ; çok güzel."
" Afiyet olsun hoca haanım."
Ayrılırken tekrar tekrar teşekkür ettiler .Muhtarın evinde yatıya kalacaklardı.Kadıncağız önceden koştura koştura gitmiş kızlarınla yer yatakları hazırlamıştı. yorganlar el yapımı renk renk, yastıklar kanaviçe işlemeliydi.
" Hayırlı geceler; ilk yattığınız yerde gördüğünüz rüya gerçek olur."
Dila neşeyle " Evettt öyle derler hemen dua edip uyuyacağım."
İki gün sonra döneceklerdi. Hele şu evi bir yerleştirselerdi" diye düşündü annesi.
Sabah uyandıklarında kahvaltılar hazırlanmış ; onları bekliyorlardı.Süt ,yumurta pekmez ,bal ,otlu peynir,tereyağı kete daha neler ... neler..
Dila gülerek"Vallahi ben burada yüz kilo olurum."
Hepsi birden gülmeye başadılar.
Eve geldiklerinde kadınların kimisi camları kimisi yerleri siliyordu.Hem şaşırmış; hem de çok duygulanmışlardı.Dila ve ailesine sadece eşyalarını yerleştirmek kalmıştı.
Kısa zamanda böyle güzel böyle mutlu günler geçirmek....Rüya gibi geldi onlara.
Tüm köylü minibüse kadar geçirip yolcu ettiler.
Otobüse bindiklerinde sımsıkı annesine sarıldı. Sana herzaman ihtiyacım var der gibi..Dönüş başlamıştı.
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK
YORUMLAR
kalemide yüreği gibi..aktı gitti gönlüme canım annemin...devam etsinn harikasın..kutladım sevgimleee
GÜLDESTE
Şimdi kendimi çok daha mutlu hissediyorum. Aramıza güçlü bir hikayecinin katıldığını düşünüyorum. İlk hikaye olmasına rağmen çok etkileyici bişr başlangıç olmuş. Sadece bir kaç şey gözüme çarptı. Onları özelden yazacağım ablacığım. Sevgilerimle tebrik ediyorum.
GÜLDESTE
İnsana yaşatıyorsun olayları okurken. Tiyatral yanı da var yazının, oynanabilecek türden.
Zevkle okudum, tebrik ediyorum canım, sevgilerimle
GÜLDESTE
köyde hayat bir başkadır mis kokar dağ bayır
insanları saf temiz ruhlarından güzellik akar yüzlerine
öyle hoşturki sıcak ekmek taze yapılmış sac arası kömbe
terayağı sürüp üzerinede bal birde çörek otu ekle deme keyfine
ah mis kokar pekmez yeni yapılmış koyun yoğurdu bir de üzerinde kaymak
doyulurmu köylüye doyulurmu köy havsına
o kadar güzeldiki anlatım ablacım sanki yaşadım dilanla beraber çokda özledim köyümün havasını öpüyorum yanaklarında yüreğine sağlık harikasın sevgilerimi yoladım bolca
GÜLDESTE
Buram buram Anadolu kokan bir yazı. Sıcak kanlılığa,misafirperverliğe,öğretmene verilen değere dikkat çektiğiniz mükemmel bir anlatım...
Kır çiçeklerinin bilgi yağmuruna açlığını hatırlattınız,kaybolan ve çok özlediğimiz davranış özelliklerini hatırlattınız,özümüzü hatırlattınız...
Öğretmenin tanışma faslından sonra okulu görmek istemesi de takdire şayan bir davranıştı zira günümüzde her şeyden önce maaş bordrosunu merak edenler de yok değil...
İlk göreve başladığım yılları hatırlıyorum da bekarım diye aylarca ev bulamamıştım, Otellerin yollarını aşındırmıştım.Ben bu kadar şanslı değildim.Çünkü orası Şehirdi,bireyselliğin bol rüzgarlı cephesiydi...
Bir köy çocuğu olarak,İlk ve Ortaokulu köyde okumuş biri olarak yazınızdan ayrıca onur duydum...
Bütün kalbimle kutluyorum.Gönül dolusu selam ve saygılarımla...
GÜLDESTE
Ablamın ilk tayin yeri Tunceli ili Hozat ilçesi. Sayesinde iki kere gittim Hozat'a. Özellikle dışarıdan gelene çok misafirperverlerdi. Bu anlattığım 20 yıl önceydi, şimdi nasıldır bilemiyorum.
Bakalım anne-baba gidince Dila neler yapacak? Yüreğine sağlık minik kuşum. Sevgilerimle
GÜLDESTE
Çok güzel bir öykü. Sıcacık bir karşılama. Öğretmenimiz neler yaşayacak bakalım. Merakla beklemedeyim. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
GÜLDESTE
okurken gözümde canlandı her sahne
anlatım güzeldi
kutlarım arkadaşımı
sevgilerimle
GÜLDESTE
çok ama çok güzel........yıllar öncesini depreştirdin.....erzurum dolayları....ikinci şark hizmetim....orada geçti.....konuğa çok düşkündürler...ikramlarından en çokta sevgiyi saygıyı sunarlar....soğuk günlerin sıcak yazısı....sağol soba geçmek üzere bir kaç odun daha atıver güldeste....bekliyoruz....saygılar