YOLCULUK - 1
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Tren garına gelince gişeye yaklaştım. Ankara’ya giden en yavaş tren hangisi ise ondan bir bilet rica ettim. Kız yüzüme baktı tuhaf tuhaf! Dalgamı geçiyorum, yoksa hakikaten yavaş giden bir tren mi arıyorum emin olamadı. Sonunda dalga geçtiğime kanaat getirip; “ Yük treni.” Dedi.
Yük treni!..
Aslında hiçte fena bir fikir değildi bu. Benim de eşyalardan ve cansız varlıklardan ne farkım vardı. Ben de tıpkı onlar gibi duygusuz ve hayatı sırf yaşamak ve gün doldurmak için yaşamıyor muydum?
Arkadaki kalabalık huzursuzca söylenmeye başlayınca “Doğu Ekspresi” dedim.
Biletçi kızın başka bir şey sormasına izin vermeden öylece yürüyüp çıktım gardan.
Arkamdan durmadan söylenen kalabalığı duymazlıktan geldim. Hem duysam ne olacaktı. Hepsiyle oturup tek tek ağız dalaşı yapamazdım. Buna da gücüm yoktu zaten.
Bir süre deniz kenarındaki bir banka oturdum ve denizin sesini dinlemeye başladım.
Kulağım denizin sesinden çok araba ve insan sesiyle dolmuştu. Ben yinede inatla denizin sesini duymayı umdum. Benimki boş bir umuttu biliyorum ama şu an gerçeklerle yüzleşmeye hazır değildim.
Nihayet soğuyan hava bana artık eve gitmem gerektiğini fısıldadığı zaman saat gece on bire yaklaşıyordu.
Ağır adımlarla boş bir taksi bulmayı umarak yürümeye başladım.
Sokak serserisi oldukları her hallerinden belli olan birkaç erkeğin laf atmalarına aldırmayarak boş bir taksiye el ettim. İki gün önce olsa laf atanları alır evime getirirdim. Ama şimdi durum farklıydı.
Işıkları yakma gereği duymadan camdan sızan sokak lambası ışığında yatağıma yattım. Üzerimdeki elbiseleri çıkarmadığım aklıma geldi. Üşendim ve öylece uyumaya karar verdim. Uykuya dalmadan az önce de perdesinin arkasına gizlenmiş ve kendisinden haberim olmadığını sanan yeni yetme delikanlıyı hayal kırıklığına uğrattığım için üzüldüm.
Her akşam yatmadan önce ışıklarımı yakar ve perdeleri açık odamın içinde mümkün olduğunca ağır hareketlerle geceliğimi giyerdim. Her akşam aynı seremoni tekrarlanır ve tören bitiminde ben uyurken o çocukcağızda kim bilir ne hayallere dalardı. Onu böylesi heyecanlandırmak ve içini gıcıklatmaktan büyük bir zevk alırdım.
O çocuk bana sebepsiz gençliğimi ve o saf hallerimi hatırlatırdı. Oysaki ben asla o kadar saf olmamıştım.
Sabah kalktığım zaman kendimi her zamankinden daha yorgun hissediyordum. Üzerimdeki ağırlık Ankara’ya yapacağım mecburi yolculuktu bunu biliyordum.
Tren yolculuğundan vazgeçtiğim için rastgele bir firmadan aldığım biletle otobüs yolculuğuma başlamıştım.
Kafamı dayadığım camdan dışarısını izlemeye koyuldum.
Yağmur başlamıştı!
Yağmur her zaman hüzün vermiştir bana!
Gözünde yaş kalmayan insanların yerine gökyüzünün ağladığını hayal ederdim her yağmur damlasıyla. Uzun yıllardır da benim yerime ağlıyordu gökyüzü. Ben de ağlamayı çoktan unutmuştum.
Yollar hızla akıp giderken önümden mazimden birkaç pasaj okur gibiydi zihnim.
Oysa ben mazimden kaçmak için uğraşmıyor muydum senelerdir? Onca çabam boşuna mıydı?
YORUMLAR
Canım bugün yine çok yoğundum. Ancak şimdi okuyabildim. Yine güzel bir dizi başlıyor. Tebrik ediyorum canım. Sevghilerimle
N. B. Ç.
Sevgilerimle....
Hayatımdaki eksiklikler burdaymış diye düşündüm yeniden...
Okumalıyım ve birilerinin iç sesine kulak vermeliyim dedim tekrardan..
Umarım artık uzaklaşmam burdan..
Sevgimle gülüm yüreğine sağlık...
N. B. Ç.
Artık uzaklaşmaya kalksanda iple hatta dur zincirle bağlayacağım.
Teşekkür ederim gülüm...
Sevgilerimle...
Ülviye Yaldızlıı
Güzel dilekleriniz ve öykümdeki eksikleri ilettiğiniz için duyduğum mutluluk bir kez daha değerlendi..Sizi tanıdığım için mutluyum.Elimden geldiğince yazılarınızı okumaya çalışacağım..
Sevgilerimle
N. B. Ç.
Çok daha güzel öykülerini okuyacağımdan eminim.
Sevgilerimle ve yorumun için çok teşekkürler...
. Arzu ÖZGÜR .
Bahar gelince daha çok vaktim olacak.O zaman hem daha çok yazacağım,hem daha çok okuyacağım sizin gibi güzel yüreklerin eserlerini..
Bende sonsuz teşekkürler ve selamlar ulaştırıyorum
N. B. Ç.
Sonsuz sevgilerimle...
Nurcancığım keşke Ankara'da olsaydım. Ben O'nu Aştide karşılardım :)) Hatta Polatlı'ya da getirirdim...
Kendim geldim de sanki:))
Giriş bölümünü okuyan, 2. bölümü merakla bekleyecek eminim...
Bakalım kahramanımız Ankara'dan neden kaçmış, şimdi neden geri dönüyor. Sen yaz biz okuyalım canım benim...
Eşine ve kızına selamlar Nurcanım... Sevgilerimle bitanem...
N. B. Ç.
Çok teşekkür ederim ablacığım.
Sevgiler benden çokça...
Kahramanın kendisini gizlememesi,geçmişini inkar etmemesi yazıyı çekici kılmış.İşte gerçek okuyucu,öyküde bunlara dikkat eder. "Sade,sıradan,yalın ve bir o kadar da gerçekçilikle özdeşleşmesi.."
Kahramanınız beni peşine taktı,Ankara'ya kadar götürdü.Bakalım bundan sonrası nasıl olacak...
Tam puan.
Tebrikler,can...
N. B. Ç.
Sevgilerimle...
Yeni bir dizi başlamış, merak uyandıran, tebrikler beğenerek okudum.
Diş tedavisi için her gün hastaneye gidip geliyorum, mümkün olduğunca kaçırmamaya uğraşırım.
Sevgiler, canım benim.
N. B. Ç.
Kısa soluklu bir öykü olacak zaten :)) Yorumun için çok teşekkür ederim...
Sevgilerimle...
güzel bir başlangıç........ benim yükten ne farkım var....muhteşem....bekliyeceğim.....saygılar
N. B. Ç.
Sevgi ve saygılarımla...
Sevgili Nurcan'cığım bir solukta okudum. Mükemmel bir başlangıç. Bir sonraki paragrafı bile merak ettiren, acaba neler yaşadı merakıyla bir solukta bitirdiğim bir öyküydü. Devamını sabırsızlıkla bekleyeceğim bir öyküm oldu. Yine çok güzel bir anlatım, kusursuz dil bilgisi tebrik ederim canım. Sevgilerimle..
N. B. Ç.
Sevgilerimle...
Bu sefer kaçırmayacağım inşallah. Romantik bir başlangıç oldu. Senin ambarından güzel cümleler çıkacaktır. O yüzden detaylı bir yorum için diğer bölümü bekleyeceğim.
Giriş olarak değerlendirirsek, gizemli ve merak uyandırıcı.
Kolay gelsin sevgili arkadaşım.
Sevgiler.
N. B. Ç.
Kaçırırsan da ben zoraki ileti falan atarım oku diye... :))
Canım çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
O trenler yük taşırlar... Ama ruhsuz sadece cisim olan yüktür onların taşıdığı...
"Al bu yükümü taşı desen tekerleri dönmez ağırlıktan...
İnsanlar gam yüküdür...Veee. Hala gamın değer, ağırık ölcüsü bulunamamıştır...
Çok güzel bir yazı...
N. B. Ç.
Sevgi ve saygılarımla...
Sanırım bu hikayenin devamı var. Güzel bir giriş olmuş bakalım kahramanımızı neler bekliyor Ankara da
sevgimle.
N. B. Ç.
Ben fazla sıkıntıya gelemiyorum sanırım. Çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...