GİTTİ GİDİYOR
GİTTİ GİDİYOR
İnsanlar kendi kafalarında ürettikleri toplumu ilgilendiren ve içinde bulunduğu eksik varolan olumsuzluklara kendi fikir ve aklınca çözüm üretmedikçe birilerinin öne çıkarak önderlik ediyormuş gibi toplumu hiçe sayan davranış ve tutumları ülkeyi ve ilkeyi unutturacağı gibi çıkar mekanizmasının çalışmasına çanak tutmaktan başka bir şey yapamayacağı açıktır.
Günümüzde uygulanan bu taktik anlayış milli duygu ve düşünceleri oraya buraya dev Türk bayrakları dikerek geçiştiremez.
Bu ülke bizim ve bayrağımızın rengini, nerede nasıl duracağını da çok iyi biliriz. Hele Türk bayrağının hangi savaş ve kanlarla kazanıldığını, göndere nasıl ruh ve gururla asıldığını biz değil tüm dünya bilir. Gelin görün ki Amerikan ve İngiliz v.s bayraklarının şortlara kadar,iç çamaşırına kadar indiği bir dünyada bizim bayrağımızın göksümüzden başka bir yerde taşınamayacağını da fevkalade biliriz. Bayrak sevdası poşetlerle bayrak dağıtarak, yüksek yerlere boy boy bayrak dikerek, hatta stingır olarak poşet ağızlarına yapıştırma olarak kullanarak bayrak sevdasını anlatmaya çalışanlar onun gölgesinde dürüstlükten, doğruluktan, temizlikten, inançtan, bayrak sevgisinden bahsedemez. Çünkü o özdür, Ülkedir, Devlettir. Bağlılıktır, daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyetinin vazgeçilmez yiğitlik sembolüdür.
Bayrağınızı bu kadar seven, yalan söylemez, dürüstlükten ödün vermez, kul hakkı yemez, inançlara saygılı, laikten ödün vermez, insanlara eşit gözle bakar, dünya malına tamah etmez, israftan kaçınır, devletini ve devlet malını korur.
Bunları göz ardı ederek yüksek yerlerde bayrak dalgalansın yeter, mantığı ile ülke korunmaz, devlet korunmaz, Daha da ileri giderek insanlara yardım adı altında reklamik yapılan katkılar dinimizin emrettiği kurallara aykırı olduğu halde insanları muhtaçmış gibi göstere göstere dünyaya yansıtan anlayış hangi milli irade ile o koskocaman Türk bayraklarını oraya buraya asabiliyor.
Bayrak kanunu neden, nasıl görmezden geliniyor. Bayrağın hangi hallerde nerelere asılacağı, nasıl korunacağı yasalarla belirlenmiştir. Hele geçmişte beni çok derinden yaralayan bir durumla karşı karşıya kaldık. Bu nedir biliyor musunuz? Papa Jan Pol öldüğünde Türk Bayrağı her nasılsa yarıya indirilmişti, işte ta o zaman benim terettüdlerim başlamıştı ve halen devam ediyor. Sakın kimse bir şeyler çıkarmaya çalışıyormuşum gibi algılamasın. Bu bir milli siyasi anlayıştır. Ben bayrağımızın oraya buraya asılmasını sindiremiyorum, hele papa nın ölümünde yarıya indirilmesini hiç sindiremedim.
Müslümanlıkta din, dil ırk ayrımı yoktur. Sade yol ayrımı vardır ve hedef aynıdır. Gelin görün ki şimdilerde ülkemizde menfi siyasi ayrım ayyukaya çıkmıştır. Bu ülke hepimizin.! Milli kimliğimiz yardım,bayrak, gösteriş ve eğlencelerle unutturulmaya çalışılıyor.
Saygılarımla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.