- 523 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
akıp gidiyor...
Cüzdanımın içinde bir sarmaşık yaprağı saklıyorum... Seni beklerken, oturduğum duvarın dibinde gördüğüm sarmaşıktan koparmıştım...
Ne kadar tuhaf değil mi? Bu zamanda böylesi kaldı mı diyorsundur... Evet belki de son örneği... O yaprak şimdi elimde ve sararmış biraz, tabi çok oldu dalından koparalı...
Hani sen gelmemiştin o gün, gelememiştin sonra ben avludan ayrılmak üzereyken telefon etmiştin gidiyor musun diye... Biran gözlerim seni aramıştı etrafta acaba geldi de beni uzaktan izliyor mu dedim... Bu da tuhaf bir kuruntu olabilir...?
"Evet dedim gidiyorum... Ve görüşemedik..."
Aradan geçen zaman zarfında uzun uzun düşündüm neden gelir insanın başına böyle şeyler diye... Bunlar bizim tercihlerimiz aslında...
Düşünce de tıpkı yerçekimi yasası gibi ne kadar yükselse de bulunduğu yere geri dönermiş... Benimki de o hesap... Düşüncelerimden kurtulamıyorum... Şuan anlayamasam da bir gün anlarım diye umut ediyorum...
Seni düşünmekteyim hala ve neden düşündüğümü de düşünmekteyim... Belki de bir bumeranga takıldım, fırlatıyorum ama geri geliyor...
Üzülmüyorum artık kalbimse nasırlaştı... Gizli bir acı var içinde ama dışarı yansıtmıyorum... Üzerini örttüm başka şeylerle... Çok altlarda kaldı boş ver kanayıp dursun nasılsa bir gün kurur kendi kendine...
Biliyor musun?
Seni en çok geceleri düşünüyorum şimdi nasıldır ne yapıyordur... Karnı acıkmış mıdır, yemeği var mıdır... Uyumuş mudur üstü açılmış mıdır diye... Sonra kendime gülüyorum... Bırak bu düşünceleri diye... Özür dilerim bu kadar tuhaf olmayı ben istemedim... Hiç hoş şeyler değil bunlar aslında...
"Oysa ayrılıklarda sevdaya dahil değil miydi? Kabullenmeyi zor beceriyorum..."
Senin nedenlerinle benim nedenlerim örtüşmedi... Ve o duyarsız sözlerin kanıma dokundu... Sahiden sen sevemez misin? Bir keresinde hiç ağlayamam da demiştin... Çok zor olmalı sevememek ve ağlayamamak... Taşlaşmış olmalısın... Bu kadar duyarsız olabildiğine göre...
"Nasıl becerdin bunu herkesten daha mı çok yandı canın... Yoksa herkesten daha çok yandığını mı sandın?"
Sayende senin kadar acı çekmiş biri var şimdi... Eşitledin beni kendinle... Yok, yok öyle ten acısı değil bu sen ruhumu acıttın sevmeyi bilmeyen adam... Yine kendinden yana tarafsın...
Neyse bunları hak etmiş olmalıyım... Yoksa bu dünya zevk ve neşe dünyası değil... Öyle sevmekle de kurtulamıyorsun acı çekmekten... Hatta aksine ne kadar çok seversen o kadar çok yanıyor canın... Bütün sevdiklerin başka yaralar açıyor içinde... Belki de en iyisi senin yaptığın ne yapacaksın aşık olup da, bu sayede daha dayanıklısın...
Unutmadan, sıkı giyin, atkını da almadın havalar soğudu, neyse geldiğin zaman alırsın...
Şimdi masal vakti...Kendime masal anlatıp uyutacağım...
Sardunyam