- 452 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
içimizdeki ben..
hayat çok garip dimi..kiminin acısı kiminin sevinci olur..kötü birşey olmuş dersin ardından iyi sonuçlar çıkar..hayat sürprizlerini hep sona saklar derken biz hiçbir zaman sona gitme cesaretini gösteremeyiz...hayatı dolu dolu yaşama zahmetine girmeyip kendimizi hep bir acının peşinden sürükleriz..nerde o mutluluğu isteyen insanlar hani nerdesiniz...sizler varya kocaman bir yalancısınız! mutlu olmak mı istiyorsunuz gerçekten..o zaman söyleyin bana mutlu olmak için ne yapıyorsunuz..yada nasıl mutlu olacaksınız...aşık mı olarak mutlu olcaksınız zengin olarakmı her istediğinize sahip olarak mı evli olarakmı ana baba olarakmı nasıl olacaksınız?? hergün mutlu olabilirmi bir insan?? yada başkasına zarar vermeden mutlu olabilirmi...sen mutluyken bir başkası üzülmeyecekmi...sen zenginken senin hizmetkarların belki dert yakınacak aşık olduğun kişiye aşık olan bir başkası belki ah diyecek içinden...anayken belki yavruların üzgün olacak....yani kısaca mutlu olmak için bencil mi olmak gerekecek??? yada bu acabaların hiç mi sonu gelmeyecek?? herşey yolunda giderken bile ruhunuz sıkılır dimi arada bir..herşeyden bıktığınızı hissedersiniz...eeeeee hani mutlu olmak istiyordun herşey elinin altında işte...niye değilsin o zaman...asıl sorun ne biliyormusunuz?? asıl sorun doyumsuz olması insanın..asıl sorun kendini hep en lerle kıyaslaması...en güzel en zeki en alımlı en zengin...en lerin sonu gelmez..ama hiç aşağı tabakaya bakıpta şükretmez insan...daha az lara bakmaz bile...oysa bir baksak onlara bir baksak kaybolup giden hayatlara o zaman bir ohhh çekeceğiz...o zaman mutluyum işte diyeceğiz...asıl sorun insanın mutluluğu sürekli kendine bişey yapılarak geleceğini sanmasıdır...halbuki bilmez ki onun kaynağı aslında bir başkası için birşeyler yapmaktır...küçük bir çocuğa gülümsemek yaşlı bir teyzenin elinden tutup nasılsın demek savaş ülkelerine yardım götürmek insanların dertlerini dinleyip derman dilemek...bunlardır işte huzurun kaynağı..kötü olmak en zoru bu hayatta...iyilik kolay...bir de bu var tabi kolay varken zoru seçmek isteriz dimi..hayat kısa diyoruz diyoruz da ne yapıyoruz?? bunu anlamamız için illa beynimizde bir tümör olması mı lazım...hadi kansersin diyelim yada sağlık problemin var eğer öyleysen bir şansın var çünkü öleceğini biliyorsundur bu yüzden hayatı nasıl yaşaman gerektiğinide öğrenirsin o an..peki böyle bir şansın yoksa ya aniden öleceksen?? hayat ikilemlerle dolu insan birini seçse diğerini seçmediğine pişman olacak...dedim ya doyumsuzluk..sonunu düşünmemek en güzeli ama biz genelde sonunu düşünür taşınırız sonra da işin sonuna kadar asla gitmeyiz değilmi?? gidemediğimiz içinde sevmeyiz kendimizi...insanın kendini sevmesi aslında büyük bir nimet..seviyorsa her yaptığıyla başa çıkabilir...ama sevmiyorsa...sevmiyorsa sürekli bir kulp bulur yaptığında...insanları kendi kafasında önemli yapıp durur..halbuki insanların değerlerini belirleyen yine insanlardır...birisi herkes tarafından populer bulunuyorsa onlar için popülerdir bizim için olmak zorunda değil...bu değerleri onlara veren biz değilmiyiz sonuçta...o kişiyi takmazsan önemsizdir bitmiştir gitmiştir...yani kendimiz içinde böyle eğer kendimizi birileri önemli bulsa bile biz bulmuyorsak o zaman ne değeri var ki hayatın??? gücümüz biter...ama güçlü görünmeye çalışırız...insanlara soğuk dururuz ki içimizdeki zayıf noktayı keşfedemesinler...çünkü aslında o kadar yumuşaktırki o kutunun içi birisi açmaya çalışırsa sanki zarar görücekmiş gibi düşünürüz...çünkü aslında iyiyiz.. kötülüğü ise kalkan olarak seçeriz...ama sonuçta hepimiz mutluluğu isteriz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.