- 2136 Okunma
- 16 Yorum
- 2 Beğeni
Geç Gelen Mutluluğun perde arkası
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Geç kalmışlığın sınırlarına çakılırken paslı çiviler , direklerinde can bulacağının habercisiydi yarınların dokunulmaz nefesi. . .
Hayat perdelerini hep geceye yakın kapatır , güneşin sarı saçları denize düşene kadar yaşardı ömrü.
Sırasını salan yarına hazırlıkta . . .
acısıyla , tatlısıyla ,
ya ânı yaşayan ?
Günün birinde bir kız çocuğunun duaları ile sallanır asumanın derme çatma çatısı. Bulutları birbirine karışır , sonsuzluğunu kuru bir uğultu sarar .Zamanı geçmiş eskilerin içinde unutulmuş bir yüreğin sabır zikirleri şahlanmıştır artık.İlahî adalette tecelli vakti . . .
Küçük yaşta beri omuzlarına yüklenen sorumluluğun toprağına ekeceğini bilmeden sular kendini kızımız. Her seferinde boyundan büyük işlere kalkışır sonunda da alnının akı ile düze çıkar çok şükür. Yıpranmış ellerine , buz tutmuş yüreğine aldırmadan sayar parmakları ile günleri. Ay sonunu iple çekerken bir yandan da acaba gelmese mi diye düşünemeden de edemez.Aldığı vereceğine yetiyorken nasıl devamı gelecekti hayatın. Açılan kapılardan her geçişinde bir ışık daha borçlanıyordu.Batıyordu paçalarını sıvamasına rağmen.
Öyle anlar oluyordu ki zihnini ateşe bulayan çıkmazlar , yüzünden ömrünü alıyordu. Saçlarına duvağın beyazı yerine bitişin rahmetli ellerine değiyor. Her gün bir yenisini eklerken her gün biraz daha batışını izler gözlerindeki sarı gülüşün.Gençliğinin bahar kokusunu naftalin sarıyor , muhabbetlerden aşk çalınıyordu.
Daha babasının kirli sakallarını hiç sevememişti , ellerindeki sıcağını saçlarında hissedememişti. Hep bir mesafenin aşılmaz tuzağında soluksuz kalmış. Devamlı ertelediği umutların , yönünü çevirdiği gerçeklerin bir gün kapısını çalacağını biliyordu.
Ucunda pamuk şekeri ödüllü sevmelerin gamzesine düşeceğinin hayalini kurup , kendini dürterdi.
Annesinin ise eli ayağı olan masum kız , arada yıldız gözleri ile bakıp çok şey anlatmak istese de beceremez. En değer verdiği , tek hazinesi olan annesine küçük bir kıvılcım bile sıçratmaya tahammül edemezdi.Herşeyi sigara dumanı gibi içine çekip üstünü örtmeyi de öğrenir .
Aradan yıllar geçti . . .
Günlerden bir gün emellerinin gerçeğe dönüşeceğinin habercisi bir kuş konar penceresine, kısa bir göz temâsından sonra kuş uçup gider. Gökyüzünün mavi nefesine karışır adeta kanatları.Tarifi olmayan bir heyecan yoklarken nabzını, dudaklarına melodiler dizilir aşk sözcükleri ile. Daha önce hiç yaşamadığı bir başlangıçtı güne selam verişi. Hayırdır deyip dört elle sarılır yine işlerine.
Yorgun argın düştüğü günün akşamına sığınır masum yüreği ile . Tâkâti kalmamış bedeni yastığına yaslar başını , bir kedi gibi siner yatağın ucuna ve uyuya kalır öylece.Göz kapaklarındaki ağırlık kendini rüzgârın soluğuna bırakır , o yılların yalnızlığı kendini geçmişte unutmuşçasına güzel bir rüyanın elbisesini giyinir.Yüzünde huzurun gölgesi , gözlerinde tarifi olmayan bakışlarıyla bir sîma belirir.Daha önce hiç görmediği bu kişi değişik bir heyecan verir yüreğine , ayaklarından tutun da saç diplerine kadar titretir. Zamanı gelmişti sıkıntıların feraha ermesinin, zamanı gelmişti gönlünü sahibine vermesinin. Yüzüne baktığı sessizliği konuşturuyor gibiydi, iki dudağının arasından sadece bir kelime çıktı ve o andan sonra isli bir karanlığın izlerine karışır.
Kızımız önce telaşlanır , gördüğü rüyanın hayra yorulması için uyandığı gibi içini suya döker. Sonra da soru işaretleri ile hazırlığa başlar , gün uzun ve işlerin yoğunluğu bunu unutturur diye düşünür.Ne yazık ki akşama kadar têsiri gitmek bilmeyen rüyanın garip bir heyecanı bağdaş kurup oturmuştur gönlüne. Karar verir istihâreye yatacak ve zihnini temizleyecektir.
Abdestini alıp dualarını okur ve sağ omuzu üzerine yatar.Yine aynı adresin yoluna gidilir bu kez kapıyı çalan kızımız ve karşısında beklenen yine o. Buyur ettiği çatıdan içeri giren kız beyaz bir dünyanın temiz yüzüne sürer ellerini . Gözlerine düşen huzurla uyanır ezan vakti. Kalkıp namazını kılar ve emin olduğu gerçeğin izini aramaya başlar.
Birine anlatıp rahatlaması gerekiyordu ve yılların ona en büyük hediyesi olan dostuna baştan sona herşeyi anlatır. İçinde dağ gibi büyüyen özlemlerini ve hayallerini paylaşır gül yüzlü dert ortağına .Umutludur , yarım ağızla bile olsa beklentisindeki kararlılığı , güzel tebessümlere sebep olur konuşma arasında.
Aradan kısa bir zaman geçerken birileri tarafından tâkibe alındığını farkeden kızımız ve bu durum karşısında dili lâl olur resmen.Cevap vermekte zorlanır rüyalarının üstüne gelişen bu durum artık bir şeylerin rayına oturacağının habercisi olduğuna karar verir.Gözlerindeki ışık rengini gösterir , ruhunun soluk yani gökkuşağının desenini alır. Yeniden doğar adeta.Her şey beklentisi doğrultusunda gelişir ve ruh ikinizi çağırır dünyasına.
Aşk bir tarih daha yazar umudu biten iki yüreğin üzerine .Karar üstüne kararlar alınır ve evliliğin ilk adımı hedef seçilir. Yüzükler dostları tarafından dört kişilik bir grup ile takılırken,resmiyetin adımları hızlandırılmaktadır .
Okuyabiliyorum bende , mutluluk gözlerinde ve buna şahit olmanın gururu içindeyim.
Benimle birlikte başka biri daha var ama ismini söylemeyeceğim. " S I R " çünkü :) o tanınmak istemiyor da :)
Neyse daha işimiz var ; sıra babayı ikna etmekte. . .
Bu arada kızımızın adı ALTIN ;
Devamı daha sonra hayırlısı ile inşALLAH ...
YORUMLAR
Sevgili adaşım, şiir gibi bir yazıyla anlatmışsın kızımızı. Ben de gizemli sayfayı şaşırdı sanmıştım:)))
Darısı senin başınaa. Sevgimle...
eMİNeYZAMAN
arada uğamaya çalıyorum. ne yapalım :)
aman efendimmmmmm kimler gelmiş.....bizim bu bölüme üstatlar ustalar gelmiş.....aman arkadaşlar işimiz zor bir hata yapmadan ağırlıyalım....yok yok hiç oralı olmayalım.....bir dadanırlarsa hepimize nal toplatırlar .....muhakkak toynak davet etmiştir şükran hanım ve gizemli....söz birliği etmişler gibi.....toynak turşu getir emine laz böreği nermin kardeş puaça aysel hanım kısır aynur hanım kek....bende pizza alıp geleyim misafirlerimiz ağır.....sağolsunlar şeref verdiler....
eMİNeYZAMAN
müsadenle yorumunu pamuk şekeri rengine boyayacağım...
sabaha anca biter...puhahah :)
Toynak
devamını yazınca yorumumu yapacağım.....toynağın yorumundan sonra iştahım kaçtı....çete kız kaçırmak....efelik....bir karış boyuyla ....hangi asırdayız ....lütfen zamanımıza gel toynak......bili bili bili......gelllll gel....
eMİNeYZAMAN
ama vermediler başka şans bırakmadılar diyorşar. bende onların yalancısıyım :)
_________Dostluğun altın kelepçesinin en mükemmelini taktınız koluma, ne güzelsin eminem ve ne güzel anlatmışsın her satırda bir hayat çizilmiş, yüreğine emeğine sağlık,mükemmeldi...
Herşey ve güzel dilekler için sonsuz teşekkürler,
Sevgilerim tüm dostlara kucak dolusu,,,
eMİNeYZAMAN
rabbim utandırmasın bitanem :)
Ne kadar vefalısın sen sevgili Emine.
Hem bu güzel yazı sevgili Nurcan'a, hem bugün beni araman..
Dostluğunu seviyorum.
Güzel bir insansın.
Ve güzel insanların karşısan Allah her zaman güzellikler çıkarır.
Sevgili Nurcan, işin en kolay kısmı babayı ikna etmek.
Allah tamamına erdirsin.
İkiniz de sevgimdesiniz.
Tebrikler
eMİNeYZAMAN
rabbim herkese yüreğinin hakkını versin... dimiiiiiiiiiiii :)
BANU ULUDAĞ
Allah herkesin yüreğinin içindekini görür, bilir.
Biz kendimizi dışarıya nasıl anlatırsak anlatalım ya da kendimizi nasıl kandırırsak kandıralım O asla kanmaz.
Herşey istediğin gibi olsun hayatta.
Mutlulukları daim olsun inşaALLAH...
Çevresinde gerçek dostlukları olan bu şartsız güzelliğe elbette huzur ve aşkın en güzeli yakışır..
Duyarlı dostu Emine Günere'de ayrıca tebrikler...
eMİNeYZAMAN
dimi dostummmmmmmmm :)
ben onu tanıyorum galiba...
baba ikna edilir
ama sorun başkaysa söyle damada kaçıralım kızı:))
mutluluk ne zaman gelirse gelsin asla geç kalmaz böyle biline
ya hiç gelemeseydi? o zaman ne olurdu...
ben bu dört kişilik çeteyi az çok tahmin edebiliyorum...
nişanda yokmuşuz bari horon oynamaya düğünde olalım:)))
mutluluklar her iki kardeşimede...