- 1641 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞİZOFRENİ VE MAVİ İÇKİ ŞİŞESİ
Gece vaktiydi.Sıkılmıştım yine.Dışarıdaydım.Soğuktu ve hava açıktı.Bir banka oturmuş öylece zaman geçiriyordum.Bir an,solumdaki yoldan bana doğru ilerleyen,bana benzeyen ama yaşça ve fiziksel olarak benden büyük görünen birini gördüm.Gittikçe bana yaklaşıyordu.Sıkıldığımı biliyordu sanki ve bana yardım etmek istiyordu.Öylesine iyi,güçlü,ve zeki biriydi ki bir anda içim ısındı ona.Yanımda oturuyordu o esnada ve kulağa hiç sıkıcı gelmeyen şeyler konuştuğumuz kesindi.Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum.Birden ayağa kalktı.Sende kalk dedi bana.Beni hiç unutmayacaksın dedi ve devam etti; ’’Şuan en çok ne isterdin?’ Diye sordu.’’Işınlanmak’’ Dedim.Çünkü biliyordum istediğimi yapacağını ve benim de bunu hak ettiğimi.Güldü.’’Tamam’’ Dedi ve sigarasını yaktı,içmeye başladı.Bana sormadı çünkü kullanmadığımı biliyor olmalıydı.
Sigarası bitene kadar onu izledim.Bittikten sonra yere atıp,’Gel yanıma’ Dedi.’Ceketimin cebine elini uzat ve içindekini al’ Dedi.Bende dediğini yaptım.Parlak bir içki şişesi çıktı.Hiçbir yerde görmediğim kadar parlak ve göz alıcı bir şişeydi bu.İçindeki sıvı da maviydi ve hiç içilmemişti.Ne yapacağını merakla bekliyordum.Hiçbir tahminim yoktu.’Bunu sen içmeyeceksin,ben içeçeğim’ Dedi.Kapağını açıp ağzına dikti ve hepsini hızlıca bitirdi...
Sanırım sarhoş olmuştu,dikkatle onu izliyordum.Acı çekiyordu! Hani insan tam hapşururken hapşuramaz ve sinir olur ya.Sanki o da bunun gibi bir şeye ama sihirli bir şeye konsantre olmaya çalışıyor gibiydi.Yavaşça kıvranması durdu,gözlerini kapattı.Gözlerini kapattığını görmemle birlikte aniden her yer masmavi oldu!
Kendimi daha önce hiç gitmediğim,uçsuz bucaksız bir bahçede buldum!
İleride salıncak vardı.Koşarak salıncağın olduğu yere doğru gittim.Gövdesi kalın,uzun bir ağacın dalına uzun bir iple bağlanmış bir salıncaktı bu.Oturup sallanmaya başladım,ilerisi korkunç bir uçurumdu! Salıncak o kadar uzundu ki uçuyor gibiydim.
Saatlerce sallanmış olmalıydım.Sonra durdum.Bir anda her yer masmavi oldu,sanırım yine ışınlanacaktım.
Coşku ile yalvardım ve dedim ki ’’Bu sefer sevgilimin odası olsun!’ Ve devam ettim; ’’Ve o beni göremesin çünkü utanırım.Sadece ben onu görebileyim.O uyurken ona dokunabileyim.Sarılayım dedim.Bunları derken çoktan ışınlanmıştım bile farkında değilmişim.Bu yer?! Amerika! Amerika da ki en uzun gökdelenin en tepesindeydim! Geceydi,biraz ışık vardı,ilerledikçe aşağıdaki şehrin ışıklarını görmeye başladım.O kadar yüksekti ki! Güçlü bir rüzgar esiyordu,soğuktu.Arkamdaki kapı zincirle kilitlenmiş gibiydi.Ama ben ona güveniyordum.Birazdan beni başka bir yere ışınlayacaktı...
Orada da bolca eğlendikten sonra yine mavi karanlık oldu her taraf.Ve birkaç saniye sonra kendimi bir şehirde,bakkal dükkanının içinde buldum. Amerika olduğuna emindim.Sanırım deminki gökdelen de solumda,yüz metre kadar ileride olmalıydı.Dükkan kilitliydi,dışarıda hiçbir insanın olmadığına emindim.Oradaki sandalyeyi alıp karşımdaki camı kırarak dışarıya çıktım.Yine çisse yağıyordu.Gece bitmemişti iyi ki de.Koşarak amerikanın bütün her yerini gezmek istedim ama buna imkan yoktu.
Tam o sırada bir motorsiklette oturmuş vaziyette buldum bedenimi.Gezebildiğim kadar gezdim.Keskin virajlara ne kadar hızlı girersem gireyim hiç düşmüyordum !
Farkındaydım,o beni koruyordu ! Hayatımda onun gibi biriyle daha önce hiç tanışmamıştım.Hayal bile edemezdim.İçtiği içki şişesinden birkaç tane bana da vermesini istedim içimden.En azından bir tane! Sevgilime uyuyorken dokunmak,sarılmak için !
Motorsikleti yüksekte bir yere park etmiş ve düşüncelere dalmıştım o esnada.Ve tekrar masmavi oldu her taraf.Evet! inanamıyorum! Onun odasındayım! Canım benim! Tam da hayal ettiğim gibi uyuyor.Hayatımdaki en güzel anımdı bu.Sen ne kadar iyi bir insansın ! Sevgilimi bolca öpüp,sarılıp kokladıktan sonra her taraf masmavi oldu yine.Hayır! Ben ona doyamam ki ! Sevgilimin yanında kalmak istiyorum hep! Sen bunu sağlayabilecek kadar güçlüsün!
Ama ne yazık ki artık çok geçti.Bedenimi ilk yerimde bankta oturmuş vaziyette buldum.
Teşekkür ederim dedim bağırarak.Teşekkür ederim!
Ama o artık yoktu.
Hemen ayağa kalkıp onu aramaya başladım. Hiçbir yerde yoktu.
Bağırdım ’kimsin sen!’ diye. Cam şişesi de yoktu!
Ormanın her tarafını aradım.Sanırım artık bitmişti..
O da ne ?! İçki şişesi işte burada! Buraya bırakmış! Dibinde birkaç damla vardır belki! Markası nedir bunun!...
Şişeyi almam ile gözlerimi açmam bir oldu.Rüyaymış! Böyle bir içkinin olamayacağını sadece uyanırken anlayabildim.
Peki rüyada iken neden içki şişesi de dahil tüm yaşananlar mantıklı ve gerçekçi geliyordu!
Gerçek çok acı! Duyuyormusun! Sen,her kimsen?! Beni de al kendinle götür yalvarırım! Buradan nefret ediyorum.
İçki şişesinden on tane bile alsaydım buraya getirebilecekmiydim uyandığımda ha?!
Peki ya sevgilimi ?!..
Yaşananlar rüyada iken gerçekti tıpkı şimdiki kabusu gerçek sanmam gibi...
(0.20.NAKRES)