- 774 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
SON İSTEK
Her şey bir anda olup bitmişti. Ne olduğunu anlamadan. O güne kadar tavuk kesmekten korkan Celal, bir anda caniye dönmüştü.
Kendi halinde sakin bir yapıdaki kişiliğiyle çevresindeki insanların sevdiği bir insandı Celal. Küçük bir dükkanı vardı. Nafakasını çıkarmak için sabahın erken saatlerinde, evinden çıkar, gecenin geç sayılabilecek bir saatinde, yorgun bir şekilde evine dönerdi. Mutluydu. Karısının güler yüzü bütün yorgunluğunu alıyordu.
Son zamanlarda, karısındaki huzursuzluk dikkatini çekmeye başlamıştı. Sorduğunda da; geçiştirilen cevaplar alıyordu. Yüzündeki ifade onu korkutuyordu. Bir şeyler anlatmak istiyor fakat vazgeçiyordu sanki.
Evde olduğu zamanlarda; dışarıdan gelen en ufak sesle Şükriye’ nin beti benzi atıyor, Celal’in yanına sokuluyordu. Soruların cevabını bulamamak, Celal’in içini kemirmeye başlamıştı. Karısı, birden uykudan uyanıyor, ağlamaya başlıyordu. İnsanlarla iletişimini de kesmişti son zamanlarda. Özellikle, Celal’ in arkadaş çevresiyle… Nadir zamanlarda bir araya geldikleri birkaç aile dostu, arkadaşı gelmek istediklerinde, karşı çıkıyor, agresifleşiyordu.
Karısının ondan bir şeyler gizlediğine emin olmuştu . Düşünmekten beyni uyuşmaya başlamıştı. İzlemeye karar verdi. Dükkanını kapatıyor ve evini uzaktan izlemeye başlıyordu. Bu şekilde, bir hafta boyunca izledi. Dikkatini çeken hiçbir şey görememişti. Sokağa bile çıkmıyordu Şükriye. Kendi kendine vicdan azabıyla tam geriye döneceği sırada, arkadaşını gördü aniden kapının önünde. Evet oydu. Kerim… Yıllardır güvendiği, sırdaşı, dostu sandığı Kerim… Kapının önünde kapıya vuruyordu. Bir an yerinden fırlayıp, yanına gitmek istedi. Sonra vazgeçti. Israrla çalıyordu kapıyı. Biraz zaman geçtikten sonra Şükriye’ yi kapıda gördü. Kapı yarım aralıktı. Kapatmak için uğraşıyordu. Kerim ise ayağını aralığa dayamış, bütün gücüyle ittiriyordu.
Birden ok gibi fırladı gizlendiği yerden. Kerim onu karşısında görünce, dondu kaldı öylece. Şükriye, hıçkırıklar içinde ağlamaya başlamıştı. Kerim’in şaşkınlığı geçmiş, kaçmaya başlamıştı.Sanki ayaklarına, güçlü bir arabanın motoru takılmış gibi koşuyordu peşinden. Kerim, yorgunluktan, kendini yere atana kadar kovalamaca devam etti. Gözü hiçbir şey görmüyordu. Bilincini yitirmiş ve çıldırmıştı sanki. Üzerine abandı. Boğazına sarıldı. Sıktı, sıktı… Ağzından köpükler çıkana kadar sıktı.
Polis geldiğinde, hiçbir şeyin farkında değildi hâla… Kerim’in katiliydi. Gözünün önünde silik görüntüler vardı. Mahkemeye çıkarıldı. Hiç konuşmadı. Dünya ile bağlantısını koparmıştı sanki.
Aylar sonra hapishanede hatırlamaya başladı her şeyi. Kerim’in son görüntüleri gözünden gitmiyordu bir türlü. Şükriye, hiç gelmedi. Ortadan kayboldu. Kocasının hapse girişinden sonra Şükriye’nin cesedi bir yol kenarında bulundu. Bir araba çarpmıştı.
Son mahkemeydi. Mahkeme salonuna girdiğinde, ayakları titriyordu. Sanki başka bir yerdeymiş gibi ilgisiz ve donuk gözlerle etrafına bakıyordu. Salondakiler ayağa kalktığında yine şaşkınlıkla etrafındakilere baktı. Hakim, elindeki kalemi kırdığında anlayabildi ancak gerçeği… Yıkılmış bir halde çıktı salondan.
İnfaz sabahı…
Ezanlarla kalktı son kez yatağından. Abdestini aldı. Sabah namazını kıldı. Dua etti bir süre. Uzun süredir kendini bu kadar huzurlu hissetmiyordu. Beklemeye başladı. Demir kapı açıldı büyük bir gürültüyle… İnfaz Memurunun acıyan bakışlarına takıldı gözleri. Hapishane arkadaşlarına baktı son kez. Sessizce çıktı kapıdan. Ayakları titreyerek yürümeye başladı. İdam sehpasını gördüğünde, nefesi kesildi bir an. İmam, kefeni anımsatan giysisiyle kenarda bekliyordu.
Son isteğini sorduklarında ;
_ Babamın yanına gömün beni
Dedikten sonra ayağını uzattı yükseltiye. Gözlerini kapattı. İçinden saymaya başladı. On, dokuz, sekiz, yedi…..
YORUMLAR
selamün aleyküm, uzun zamandır okuyamıyordum sizi. yoğunluğum dolayısıyla pek açamıyorum hatta kendim bile yazamıyorum. bugün görünce isminizi mutlu oldum. her zamanki gibi harika bir öyküydü. dramatik ve realist. yanlış hatırlamıyorsam atalarımızın bir öğüdünü hatırlattı bana; "güvenme dostuna saman doldurur postuna." tebrik ederim kaleminizin daim olmasını dilerim.