Charlie Chaplin` e Mektuplar 12
Kucağımda sen dikildik kadının karşısına, kadın ezilip büzüldü, şaşırdı, eli ayağına dolaşdı, gözleri doldu, konuşamadı. Sonra seni kucağımdan kaptığı gibi arkasına bakmadan eve götürdü. Biz arabadan valizleri indirip içeriye taşıdık ve eve girdik. Içeride o kadını ve bağrında senin derin derin kokunu içine çekerken gördük. Üflesen uçacak dokunsan kırılacaktı kadın ama mutluydu ve kucağında oğlunun çocuğunu ilk torununu tutuyordu. Bahar gelmişti kibrit kutusuna benzeyen evine uçuşuverdi kelebekler. Işte Charlie Chaplin bu kadın hayatımızdaki en önemli kadın annem babaannen. Daha bir buçuk aylıkken tanışmanı istedim babaannenle ve bu sebeple memleketime yani doğduğum topraklara götürdüm seni. Ben ilk 30 yaşımda uçağa bindim sen bir buçuk aylıkken yani sen benden çok çok öndesin ve benim yaşıma geldiğinde çok fazla yol hikayelerin ve çok fazla maceralar yaşamış olacaksın. Ve ilk yolculuğunu babanın geçmişine yaptın. Doğduğum evde soluklandın, güldün ve ağladın.
Ve Charlie Chaplin doğduğum ev senin gitmenle bir bayram bir düğün evi gibiydi. Herkes heyecanlı ve en güzel elbiseleriyle seni görmeye geldi her birinin elinde göz emeği örmek bebek giysileriyle. Ben gururlu ve mutluydum annemin karşısına seninle yani bir bebekle dikilip biz geldik dediğimiz için. Ailemin her bireyi seninle çocuklaştı gözleri parıldadı. Mutluydular ailemize yeni bir bireyin katılmasına.
Baharın gelişini gördüm ve nereden doğduğu belli olmayan bir ırmak çağlayarak akmaya başladı kerpiç evimin ortasından sonra kuşlar geldi silahların gölgesinde özgürlükleri gaps edilmemiş bir ülkeden, ve kelebekler cezaevlerinde darağaçlarında öldürülen maviye, özgürlüğe hayran kelebekler, yeşilin en güzel tonuydu. Başka bir memleket oluverdi kerpiç evim kapitalizmin girmeye cesaret edemediği, dini duyguların suistimal edilmediği, aydın insanlarımın devlet içindeki gizli güçlerce öldürülmediği, düzen yıkmaya elverişli zihniyetlerin olmadığı, amerikan emperyalizmine hayran olmayan, bu memleketi Çanakakle de Allahuekber dağlarında canı pahasına koruyan ve özgürlüğe taşıyan şehitlerinin saygısına ihanet edilmediği ve adım attığın yerde faili meçhul cinayetlerin olmadığı toprağı günahsız ve içinde Cumhuriyetin sadık insanlarının barındığı bu evin bu memleketin lideri sendin Charlie Chaplin.
Charlie Chaplin biz bu kerpiç evde çok aç kaldık kışları üşüdük hastalandık yaşadiğimiz hiç bir zorluk bizi birbirimizden koparmadı. Ve biz kendi ailemize sahip çıktığımız kadar cumhuriyetimize de devrimlerimize de sahip çıktık. Mustafa Kemal in gösterdiği yolda emin adımlarla yürüdük ve yürüyoruz. Ne oyumuzu sattık nede onurumuzu 12 eylül referandumuna bile Hayır diyerek bu memleketimizi ne kadar çok sevdiğimizi gösterdik.
Şimdi devrimler yapma sırası sende Charlie Chaplin ama babanın kerpiç bir evden geldiğini unutmadan. Lakin önce bol bol koklaş babaannenle bir cumhuriyet kadınının kokusunu ciğerlerine çek ve sonra başla yürümeye bu çetrefelli yolda...
20aralik2010 ayvalik