SEVGİLİ "DEFTER"
Sevgili Defter,
Uzun zamandır seninle sohbet etmiyorum farkındayım. Bilmelisin ki, küs değiliz. Yalnızca biraz uzakta kalmak istedim. Elbette haklı bir sebebim var. Çok içli dışlı olursak, ahbap olduğumuzu ve kimi sayfalarının bu yüzden öne çıktığını düşünenler olur diye, inceden seni korumaktı amacım. Oysa belki de “amma da kasıntı, gelip bir yorumlamıyor bile sayfalarımı” diye düşünmüşsündür. Olsun, kırılmam sana. Zira çok kıymetlisin. Benden yana, sana gelecek en küçük bir ziyanın bile hesabını yapmak bana düşerdi elbet.
Bugün biraz dertleşeyim istedim seninle. Evet, evet… Bugün aylar sonra ilk defa sohbet edebiliriz seninle nihayet. Uzatmayacağım ama yine de. Kısacık olacak belki, belki durup düşüneceğiz seninle yeniden yaşanan her şeyi. Bugün el ele verdiğimiz kardeşlerimizi esefle kınamış bazı talihsiz kalemler. Güne seçilen yazıları esefle kınadıklarını beyan etmişler uluorta. Bana deseler sorun olmaz ama hiçbir menfaati olmadığı halde emek veren arkadaşlarıma, dostlarıma yönelirse okların ucu, sormak isterim o yayları tutan ellere; “gösterin karşılıksız verdiğiniz emeklerinizi, koyun masaya, dökün önünüze” . Her gün, her bir arkadaştan gelen tüm yazıları, tek tek okuyan arkadaşlarımızın emekleri ise apaçık ortada.
Gün için iki yazını seçip kapağına bırakıyoruz. Gelen misafirlerimiz oluyor, edebiyatı sevmelerini sağlamanın bir yolu bu aslında. Güne gelmese “mouse” tıklaması es geçilen nice güzel çalışmalar kaybolup gidecekken güne getirilerek, bilinmeyen, okunmayan, güne gelmek için eş dost puanı bulamayan kaç kardeşimiz kaybolup gidiyor sayfalarında biliyor musun?
Her güne getirdiğimiz yazar kardeşimizin Orhan Pamuk ya da İskender Pala olmasını bekleyebilir miyiz? Elbette hayır ama bir gün isim yapıp onlar kadar okur kitlesine kavuşmalarını umabilir ve dileyebilirim.
Elbette ben de isterim, günün yazısı güne geldiğinde herkes çok beğensin. Herkese birden hitap etsin aynı yazı. Bu mümkün mü? İmkansız! Zira her birimizin hayata bakış açısı farklı ve herkes kendi doğrularını mutlak doğru kabul etmiş. Bir başka düşünce ile karşılaştığında “esef ederim efenim, ne hakla güne gelir” deyivermek çok daha kolaydır. “Bu da bir düşünce, demek benim dışımda kimi insanlar olayları böyle görüyorlar” diyebilmek belki de kendilerini inkâra düşmüş hissettiriyordur. Bu anlayışsız tutumu bile anlayışla karşılamak düşüyor yine de bize. Keşke konuşmak kadar kolay olsa dinleyebilmek…
Bu gecelik bu kadarı yeter, bekletmeyeceğim artık seni. Yine geleceğim.
YORUMLAR
asran
Sevgi ve saygımla...
asran
Var olun...
Dün ve ondan önceki günlerde ne düşündüm biliyor musunuz? Hep site üyelerinin içinde ve onlarla beraber olna eleştirileriyle onları motive eden onlara yol gösteren sevgili yöneticimiz neden artık bizlere yazılarıyla bildirileriyle olsun seslenmez oldu? Bir bildiği vardır elbet dedim. Varmış gerçekten de.Saygı duyuyorum.
Günün yazısı dün de tartışılıyordu, yarın da tartışılacak...Buna engel olmamız sanırım mümkün değil. Bakış açımız bir türlü değişmiyor. Güne gelen yazıları en iyi yazıymış gibi algıladığımız sürece bu sürüp gidecek.Oysa kurul en iyi yazıların yanında okunmaya değer ama gözden kaçmış yazıları, gelişmeye yatkın kalemleri, belli bir emek harcadığına kanaat ettikleri sevgili arkadaşlarımızı bize tanıtıyor. Bakıyorum kimse okumamış, eleştiri yapmamış, ama yazı günün seçkisi seçilmiş. Oysa gün içinde çok daha kaliteli yazılar okumuşumdur. O vakit düşünüyorum. Bu seçki yazarına mutlaka iyi gelecek, fark edildiğini hissedecek ve daha bir azimle ve daha dikkatlice yazacaktır. Farklı isimlerin seçilmesine işte bu yüzden çok seviniyorum. Bilinenler biliniyor zaten. Başkaları da fırsat bulabilmeli tanınmak için. En iyisi seçilecek olsa, burada her yazısı günün seçkisi seçilebilecek kalitede arkadaşlarımız var. Ki bir zamanlar öyle oluyordu. Aylarca aynı kişinin günün seçkisi seçildiğine şahit olduk. Başarılı mıydı evet. Hem de son derece. Ama o dönemler hem günün seçkisinin tek olması nedeniyle, hem de hep aynı kişinin o köşeyi kapması münasebetiyle bir çok kişi isyan etmişti. Sadece o köşeyi takip ederek nesir tarzı çalışmalara göz atan arkadaşlarımız var. Ve gözler farklı isimler arar oldu.
Şimdiki uygulamadan ben şahsım adına memnunum. Ne olur yani her gün farklı bir insan seçilse. Kimileri diyorki bu sitenin kalitesini düşürüyor. İsteyen istediğini karalayıp asıyor. Bunları okuyan ziyaretçiler bu sitenin seçkisi buysa gerisi Allah kerim diyecekler, diye düşünüyor. Aklımın bir yanı hak verse de, durup düşününce bu düşünceyle ters düşüyorum. Ziyaretçilerden bize ne? Önemli olan öncelikle kendi üyelerimizin mutluluğudur. Biz bizi biliyoruz ne de olsa.
Kim kimi esefle kınamış bilmiyorum ama, herkes çok iyi anlamalı artık. Burada kimse kimseyle yarışmıyor.. Herkes kendine göre göz nuru döküyor. Yazma hevesiyle bir şeyler kaleme alıyor. Okursunuz ya beğenir ya beğenmezsiniz. Bunu da nedenlerini açıklayarak yapıcı bir şekilde ve nazikçe belirtebilirsiniz. Ama kınamak kimsenin haddine değil.
Sizi tekrar aramızda gördüğüme sevindim. Sizin üyeler arasında olmanız emin olun ki insanları motive ediyor, site tarafından üyelere değer verildiği izlenimine kapılıyor. Bütün bunlar bir yana, siz çok iyi bir yazarsınız. Yazmalısınız...
Bu manidar ve gerekli yazı için teşekkür ve tebriklerimi bir arada sunuyorum.
Sevgilerimle.
aynur engindeniz tarafından 1/29/2011 11:27:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
aynur engindeniz tarafından 1/29/2011 11:32:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
asran
Her zaman aranızdayım. Çok fazla yazı ve şiir ekleyemedim haklısınız biraz daha müsaitim artık. Hele şu birbirini takip edecek "Sevgili Defter" serisini bir çıkaralım aradan yine kendi yazılarımı eklemeye başlarım.
Çok doğru anlamışsınız seçkileri. Evet, güne gelmek demek "oldun sen" anlamına gelmiyor. Sizin de düşündüğünüz gibi pek çok kriteri düşünerek getiriyoruz. Özellikle yeni kalemleri çok önemsiyoruz. Bir kaç çok başarılı arkadaşımızı dön Allah güne getirecek olsak bir seçki kuruluna da ihtiyaç olmaz ve inanın aldığı yorumlar değil ama aldığı yapıcı yorumlar sebebiyle güne taşınan bir yazının hasretini çekiyoruz.
Sevgimle...
Yine günün yazısı ve eleştiriler...
Herkese aynı anda aynı şeyleri beğendirmek çok zordur. Çünkü herkesin hayata bakışı, yaşayış biçimi ve olayları ele alması farklı farklıdır. O yüzden top yekün bir şeyleri beğendirmeye kalkmak insanı yorar.
Günün yazıları meselesine gelince...
Sanırım şimdi bir üyelerin, bir de seçici kurulun seçtiği yazılar var.
Bizler şunu halen idrak edemedik ki; "sürekli güne gelen kalemleri öne çıkarmaktan ziyade bu defterde yazılarım ve şiirlerimle ben de varım ve kendime bu ailede bir yer edinmek istiyorum. Lütfen beni de okuyun!" demek için var.
Bazı yazılar vardır konusuyla güne gelir, bazı yazılar vardır yazım kurallarına uymuştur ve özenli okunası bir yazıdır.
Yani seçilmek için mutlaka bir nedeni vardır. Kaldı ki son zamanlarda seçilen yazılar gerçekten değer verilmesi ve ödüllendirilmesi gereken yazılar. Gönül ister ki her güzel yazı güne gelsin ama bu imkânsız.
İşiniz gerçekten zor ve bizler bizim kaprislerimize katlandığınız ve bizim için her şeyin en güzeli için uğraştığınız halde değerinizi bilmiyorsak o bizim ayıbımız.
O onu demiş, bu bunu demiş boş verin. Emin olun doğru bir şeyler yapıyorsunuz. Bizler sadece kendi egolarımızı tatmin edemeyince bir şekilde ona buna saldırıyoruz...
asran
Şükrolsun ki sizin gibi iyi zan sahibi arkadaşlarımız var. Var olun.