- 715 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir Hayaletleri(2)
…aynı gecenin sabahında…odasının kendine has kokusu yavaş yavaş dağılmaktadır …kıpırdamadan..öylece olduğu yerde…sabırla bekleyen…şiire döndü…nerdeyse konuşacakken…elindeki ağır şiirlerin yerine bırakılması gerektiğini düşünüyordu şimdi…yemeğine hiç dokunmayan kedisine mırıldanarak yeni şiirini okuyordu…gözlerini öylece üstüne bırakıp…tabağına uzanırken…ellerinin titremesi geçmiş…yağmur durmuştu…çalınan kapıya aldırış etmeden…sulara bıraktı yerini sevmeyen şiirlerini…hiç dönüp bakmadan dudaklarının yanındaki beyaz saç telini…yorganına sıkıca sarılmış arka odada uyuyan şiirin yastığına koydu…
…Osmanlı saraylarının kız kurusu fasıllarından aşina olduğu …birkaç,kişilik yemek artığı yaşamından küçük bir ilhamı…mutfağın…taş yolluğuna..sinirli bir şekilde fırlatılmıştı ki…eğilip..toplamaya başladı…kahraman bir dönüş nasıl ve ne için erdemli olurdu..ve şiir ne vakit kahramanlık adına sıyrılırdı hedefinden…yoksa Adsız bir şaşırtmanın on ikiden sonra vurulan kapılarındaki …bekleyen amma velakin dönen…amma velakin ileriye atılıp dönen o mermileriniz ne ile takardı göğsüne şiire ait apoletlerini…
…Anlamsız gelen bir iç sesiyle yaşadığı anlık sıçramanın dar nefes yollarına hiçbir faydası yoktu… çaydanlığı ağzına kadar doldurup… odasına giden sessizliğin adımlarını takip etmekte her zamankinden kararlıydı şimdi…LaraAçanba