- 2877 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK KADINI VE TÜRK ORDUSU
25 Ocak 2011 günü yayınlanan ’AZKER MİLLETİZ VESSELAM’ Başlıklı yazıya yaptığım yorumu sizlerle paylaşıyorum.
Kurumlar eleştirilmez değillerdir. Ancak, Türk Silahlı Kuvvetlerini yanlış tanıtan bu yazıda, TÜRK KADINI’nı inciten sözleri kabullenmem mümkün değildir. Türk Kadınının da böyle bir yazıya sessiz kalmasını hayretle karşılamaktayım.
Türk kadınının erkeğiyle cephede omuz omuza, yan yana savaşmasının simgesi olan ve İstiklal Savaşının ilk Türk Kadın subayı olan KARA FATMA’yı da yazımın başlangıcında sizlerle tanıştırıyorum. Merak edenler kendisi hakkında detaylı bilgiye çeşitli kaynaklardan ulaşabilirler.
İlgili yazıya yaptığım yorum aşağıdadır.
Takdirlerinize sunarım.
’Değerlendirmenizi dikkatle okudum.
Ben on üç yaşımda iken askeri üniformayı giydim.
Bu gün atmış bir yaşındayım. Yani tam kırk sekiz senedir Türk ordusunun en kıdemsiz erinden, en kıdemli generaline kadar ne kadar büyük fedakarlıklarla görev yaptıklarını, görevlerini yaparken hiç bir menfaat beklemediklerini iyi bilenlerden biriyim.
Türk Silahlı kuvvetleri, maziden gelen disiplin anlayışıyla bugün, Dünya’daki saygın yerini almış dosta güven veren, düşmana korku salan bir kurum olma özelliğindedir. Düşmanların bu korkusu bugün, TSK üzerinde oynanan oyunlar ve TSK’yı etkisiz kılma girişimleri olarak tezahür etmektedir. Düşmanların bu oyunlarında muaffak olacaklarını hiç düşünmüyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan herkes bilir ki yarın bir savaş durumunda, birbirlerinin kollarında ŞEHİT olacaklardır. Bu sebeple mensuplar arasındaki kardeşlik duyguları, bir sivilin anlıyamayacağı kadar kuvvetli ve ulvidir. Bu kuvvetli bağlar eşlerimiz arasında da mevcuttur. Subay ve Astsubay arkadaşlarımızın eşleri, çocuklarını bir birlerinin elinde doğururlar. Kocaları Şehit olduğunda, ailelerinden önce yanlarında arkadaşlarının eşlerini bulurlar.
Her kurumda olabilecek eksiklikler ya da çok az da olsa olumsuz örneklerin bütüne yayılması yanlış bir değerlendirmedir. Astsubaylarımızın hak arayışlarını kuvvetle ve canı gönülden desteklemekteyim. Ancak bu durum hiçbir zaman görevin ihmal edilmesine yansımamıştır, bundan sonrada yansımayacaktır. Türk Ordu’su ne İngiltere’deki gibi Kraliçenin ordusudur, ne eski İran’daki gibi Şahın ordusudur ne de şimdiki İran’daki gibi mollaların ordusudur. Türk Ordusu, TÜRK MİLLETİNİN ORDUSU’dur ve DAİMA ONUN EMRİNDEDİR. Subaylarla Astsubaylar arasında husumet varmış gibi gösterilmesi vicdanların kabulünün dışındadır ve bölücü bir propaganda olarak değerlendirmekteyim
Bugün, TSK bünyesinde görev yapan bayan subay ve astsubaylar vardır.
Bunlara yazınızda belirttiğiniz gözle kimse bakmaz. Böyle bakmak aslında Türk Kadınına hakarettir. Hiç bir kadınımız böyle bir fantezinin kaynağı olmayı hak etmemektedir. Bu ülkenin savunmasında kadın ve erkekler yan yana omuz omuza savaşmışlar, bundan sonra da savaşacaklardır.
Bu haslet TÜRK KADINLARIMIZIN asil kanlarında mevcuttur.
Saygılarımı sunarım.’
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Değerli Güçlüer...
Yorumunuzu okuyamıyorum..belli ki engellenmişim.
Önemi de yok..
fakat maalesef ki haklıyım..
hamaset çukuruna düşmeden haklıyım..
Saygılarımı sunarım
Yazdığım mevzulardaki durumlar konusunda sizi tenzih e ederim bunu bilesiniz.
Bir edebiyat ve şiir yolcusunun hassas olacağına eminim hayatının en hızlı zamanlarında da olsa.
Ben sadece gördüklerimi ve yakın arkadaşlarımdan duyudklarımı yazdım.
saygılarımı sunar sağlıklı uzun ömürler dilerim.
Sağolun.
erolabi tarafından 1/30/2011 10:58:30 AM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Engellediğim yorum bana ait değildi.
Başkasına ait olan bir yeri işgal eden birine aitti. Bu sebeple o kişiyi engelledim. Herkes kendine ait olan yerde yorum yapmaya alışsın.
Bende size başarılar diler, saygılarımı sunarım.
Ben de Türk vatandaşı olarak ordumuzla gurur duyuyorum.Bugün Amerikan oyunlarıyla yıpratılmaya çalışılan ordumuzun bu oyunlardan yüzünün akıyla çıkacağına inanıyorum.Dünyanın en büyük ordularından biri olan TSK nın içinde de birkaç kötü olayın meydana gelmeside normaldir.Bunlara bakarak bu büyük ordunun yıpratılmasına seyirci lazım olduğunda yerine koyabileceğimiz bir gücün olmadığını bilmemiz gerekiyor.
Türk kadınının asker ocağında mizahla/ fantazilerle düşünülmesinide sindiremedim. Tebrik ederim saygılarımla.
bekir güçlüer
Sayfamı ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmelerinizle bana onur verdiniz.
Hassasiyetiniz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Değerli Arkadaşlarım,
Kardeşim 94 yılında kalp kapakçığından ameliyat olmuştu. Şimdi tekrar hastaneye yattı ve ben de onunla ilgileniyorum.
Bu sebeple değerli ağabeyimiz Sayın Bekir Güçlüer bey'in yazısına vermek istediğim cevabı kısa ve öz tutmak mecburiyetindeyim.
Öncelikle Sayın Güçlüer'in yazımı "bölücü" olarak nitelemesine üzüldüm.
Ben bu memleketin en ücra köşelerinde vazife yapan bir anne ve babanın evladıyım.
Bir çok köye ilk ayak basan devlet görevlisi olan annem her gece yastığıma Türk bayrağını serer ve bana kahramanlık hikayeleri anlatırdı.
Bu ruh hali ve hissiyatla yetiştik.
Benim anlattıklarım hakikatlerdir.
Kenara atılmayacak...
Hiç bir yen'in alamayacağı hakikatler...
Mesele şu ki ; bu sıkıntılar nasıl bertaraf edilir diye düşünmek yerine yine emir yağıyor.,
Bu ordunun milletin ordusu olduğu konusunda düşünmek lazım biraz...
Öyle "Ordu sevileceeek ...SEV!" mantığıyla olmaz.
Bu resimlerini koyduğunuz kadınların hangisi Orduevlerine girebilir ?
Giremezler...
Tıpkı evladı dağlarda kahramanca vatanı beklerken şehid olan Komando Er'in annesini ,evladının törenine alınmadığı İzmir Orduevindeki gibi...
Artık takke düştü...
Artıkkkk takkee düştüüü
Görünenlere bakalım Lütfen !
erolabi tarafından 1/30/2011 10:53:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bekir Bey, o yazıyı ben de okudum ve yorum da yaptım. Yazı mizahi olarak yazılmış gibiydi. Art niyet olduğunu düşünmüyorum. Aksini umarım kimse düşünmez/düşünmemeliyiz.
Bizler kurtuluş savaşında omuz omuza savaşmış insanların torunlarıyız ve o asil kan bizim damarlarımızda da dolaşıyor. Bugün İzmir'e düşman girmiş deseler/umarım girmez. Elimize ne geçerse kaptığımız gibi kadın erkek izmire koşmayan namerttir. Hassasiyetinizi anlıyorum.
saygımla efendim.
Bedri Tokul
Ya işleri vardı yada farkında değildiler... konu bizim konumuzdu..Medeni insanlar gibi tartıştık... Ve sukud bulduk...
Bu sitede edebiyat devam edecek ... yazılar yazılacak ... Beğenen beğenmiyenler olacak...
Kazanan da ne başkaları ne de biz olacağız... Kazanan edebiyat olacak...
Saygılarımla...
Sevgili Bekir Bey
Sözünü ettiğiniz yazıyı dün bende okuyup yorumladım...
Şunu görüyorum ki bir yanlış anlama yada yazıda hasbel kader kullanılmıuş bir kelime bakın nerelere geldi...
Ben bu konunun daha fazla uzaması taraftarı değilim.
Yazı mizahi bir tarzda yazılmış, burada önemli olan dervişin fikri değil zikridir ki yazı sahibinin TSK yı hedef alması düşüneceği en son şeydir...
Bir sepet elma içinde takdir edersiniz ki bir hayli çürük elma çıkacaktır.genelleme yaparak tümü böyle yada alayı böyle demek ordumuza haksızlık olacaktır..
Yaşadığımız olaylar vardır...mesela 21 yaşinda 12 eylülde tutuklandığımızda yaşadığımız ve tanık olduğumuz hadiseler vardır ama bu demek değildir bir iki kişinin yaptığı ferdi hataları bütün bir kuruma yükleyip Askerlerden nefret edeyim...Aksine her zaman bu milletin bağrından çıkmış bir orduyu hep sevmişimdir...Aileden iki albay olmasının payı var mı bilemem ama sorun ordu ile değildir..
Yani erol abi bir mizahi yazı yazmış sizde gelmiş karşılık vermişsiniz...Olay bu kadar basit demeliyiz..Bizler bir aileyiz birbimizi kırmaya hiç gerek yok..Yarın bir yerlerde karşılaşacak çay kahve içeceğiz...Yazıda asla art niyet yoktur.Türk kadınını rencide edecek bir durumda olamaz...Şerife bacıları nene hatunları kara fatmaları çıkarmış bir milletiz..Savaş türk kadınının cesareti ve fedakarlığı başka hiç bir millette yoktur belkide..
Keşke mesele bu kadar uzamasaydı..Yinede uzatmamakta fayda var...Biz hepimiz ayni gemideyiz ve hepimizin gayesi aynidir da yöntemlerimiz farklıdır...
İnşallah daha yapıcı ve daha verimli paylaşımlarlarda buluşur hem gülümser hemde gülümsetiriz...
saygılar sunuyorum
bekir güçlüer
Sayfamı ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.
Konunun uzaması taraflısı değilim. Herkes gereken saygı içinde bulunduğu sürece.
Saygılarımla.
mevlana felsefesinde derki......gel tövbekar olsanda gel putprest olsanda gel kapımız herkese açıktır....hoşgörü insanlığın en değerli yönüdür bunu yaptığın sürede kazanırsın zor olan budur....mensubu olmaktan her daim gurur duyduğum bu mukaddes ocağa kimse dil uzatamaz kimsede bir şey söyleyemez. buna kimse cesaret edemez her yerde olduğu gibi bizdede üniformaya layık olmayan kişiler vardır. ana tema erolabi mahlasındaki arkadaşımız içi mizah dolu bir yazı yazmıştır... burada kimseyi heleki kadınlarımızı dejenere eden bir durum yaratmamıştır. kurgu tamamen mizahtır gerek bulunduğunuz konum gerek tecrübeleriniz buna sabit gözle veye duyulduğu gibi yaklaşırsa ortaya önü alınmaz nahoş durumlar yaratır ilk baştada dediğim gibi hoşgörülü olmak gerekir...gül ve geç... yazan arkadaşımızında eşi anası akraba olan kadınları vardır. neden o durumu yaratsınki....yakından tanırsanız gerçekten dolu ve nüktedan biridir. sayın güçlüer bu sitede yazmaya başladığım zaman bir bayan yazar arkadaş aaaa askerde yazı yazarmıymış diye hayret etmişti....bende neden yazmasınki diye geçmişdeki şair ve yazar askerlerden bahsetmiştim....bu askerin sert anlamaz sürekli atgözlüğü takan birileri gibi lanse edilmesini vurguluyordu bende yazılarımda hep haksızlığı ve hoşgörüyü işledim işlemeyede devam edeceğim. konu amacından saptırılmış başka mecralara sürüklenmiştir. benim bacanağımda dünürümde emekli albaydır çok samimi dostlarımdanda çoktur....birileri kötü diye hepsi olabilirmi...her olay her görüntü olduğu gibi değildir....içinde belli olmayan çok gizemler saklıdır....artık hepimizin kışladan çıkma zamanı gelmiştir....bırakalım mazi neşe keder ve haksızlıklarıyla kalsın saygılar
tacettin yıldırım tarafından 1/27/2011 8:34:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
Sayfamı ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.
Şu anda içinde olmasak da, ekmeğini yemiş olduğumuz kurumu, yanlış takdim edenlerin daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Benimde çok sevdiğim ve halen arkadaşlığımızı devam ettirdiğm çok sayıda astsubay arkadaşım var. Çalıştığım süre içinde, yazıda sözü edilen durumları hiç bir zaman yaşamadım.
Saygılarımla.
tacettin yıldırım
Bekir bey !!!
Sizi yazılara yaptığınız yorumlardan tanıyorum. Kibar bir insansınız.
Yazılarınızdan anladığım kadarıyla da emekli bir askersiniz. Bazılarımız emekli olduktan sonra rütbelerini ölene kadar muhafaza ederler. çok şükür ben çabuk çıkarttım dört düğmeli çeketimi ve hiç kullanmadım kolumdaki rütbelerimi...
Tenkit ettiğiniz yazıya gelince;
O yazıyı yazan insan iyi bir yazardır.Mizah ağırlıklı yazılar yazar. Yazdığı yazılardan da çıkarılacak bir ders mutlaka vardır.Edebiyatta mizahta bir tarzdır. Başbakanı kedi diye çizdiler.. Yani Başbakan kedi mi oldu.?..
O yazının yazarı konuya mizahla girmiş sonrada yaşadığı gerçekleri yazmış. Hepsinede katılıyorum. O tip olayları hep yaşadık.
Konu açılmışken bende bir anımı anlatayım;
Büyük bir şirket "Emekli Asker Aranıyor" diye bir ilan vermişti. Sahibi olduğum iki fakülte diplomamı da alarak müracaat ettim. Diplomalarımdan birisi İşletme Fakültesi diğeride Halkla ilişkilerdi. İkiside örgün öğretimden alınmıştı.
Benimle beraber müracaat edenlerden bir emekli albayı aldılar işe... Sonra duydum ki o albayımız şirkette çalışan emekli astsubaylara " Her sabah içtima olacaksınız" diye emir vermeye kalkmış...
Neyse ki şirket yüklü bir tazminatla albayımızı işten ayırdı...
Buna benzer ne olaylar yaşadık...
Aslında bu olayların tartışılacağı yerde burası değil biliyormusunuz?...
Saygılarımla...
bekir güçlüer
sayfamı ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz sebebiyle teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
muhatabı tanımıyorum ama size ait olan görüş ve düşünceler bana onur ve güven verdi.
bunun tersini iddia eden ve dediğiniz gibi bayan olmaktan dolayı fantazi kuran varsa o kutsal görevde çok ama çok
abesle iştigal etmiş ve çok talihsiz bir yazı yazmıştır.
sizin gibi düşünenler var oldukça kadının geleceğine ait umutlarımızı kimse yıkamayacak..
selam olsun kaleminize.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ederim.
Muhatabım 25 ocak 2011 tarihinde edebiyat dfterine yazıda belirttiğim başlıklı yazıdır. sözünü ettiğim yazıyı okursanız kadınlarımızı nasıl bir fantazinin malzemesi yaptığını görebilirsiniz.
Konuya gösterdiğiniz hassasiyet sebebiyle tekrar taşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer, bahse konu yazıyı okudum.Tabii herkesin bir dünya görüşü olacak bu gayet doğal. Ancak, konu vatan,millet, bayrak ,sancak ve peygamber ocağı iken ; uçkurundan bakan da olacaktır. Bunu da doğal karşılıyorum.Yaşamayıp, hayal kuran; Amerikan,İngiliz ve İsrail ordularındaki bayan asker öykülerini fantazilerinde kullanabilirler.(İnsanız nihayetinde bu fanteziye çanak tutacak bir münferit olay bizim ordumuzda da olabilir bu da doğaldır).
Çok yakın tanıkları olarak bildiğim bir anımı nakletmek gereğini hissettim şimdi;
Sabah 05 30 ,hava aydınlanmak üzere.Sancak nöbeti tutan harbiyeliyi uzak mesafeden silüet olarak gördüm.Öne doğru eğilmiş,sol eli arkasında ,sağ eli tüfeğinde,tören rahat duruşunun ikiye bükülmüş hali...Sanki yerde karınca yuvasına bakar gibi bir görüntü...Yaklaşınca öğrencinin bayan harbiyeli olduğunu algıladım..İki bayan harbiyelide 30 m.mesafede 100m.depar çıkışına hazır vaziyette ve gözleri bayan nöbetçiye kilitli.
Adımlarımı hızlandırdıp daha yaklaştığımda bayan nöbetçinin bir rahatsızlık geçirdiğini,ancak sancak nöbetçisinin kurallar gereği hiç kıpırdamaması gerektiğinden durumunu bozmamaya çalıştığını farktettim.
Durumu 30 m. den takibeden bayanların ise acaba sancak nöbetçisine bu durumda müdahale edilir mi yoksa düştükten/öldükten sonra mı müdahale edilir düsüncesinin tereddütü içinde olduklarını gördüm.
Ses mesafesine yaklaştığımda ''FIRLAYIN '' diye bağırdım.Anında yetiştiler,Hemen revire göndermek üzere habercimi de çağırıp devreye sokmaya çalışırken bayanlardan birinin arkadaşının silah ve teçhizatını kuşanmaya çalıştığını gördüm.
O kahraman kızımız, arkadaşının rahatsızlığıyla ilgilenmiyor,Şanlı Sancağımızın nöbetcisiz kalmaması için çırpınıyordu...
İşte, tanık olduğum saymakla bitiremiyeceğim hasletlerinden küçücük birini anımsayarak yazdım ;
KAHRAMAN TÜRK BAYAN ASKERİNİN !
Önlerinde saygıyla eğiliyorum.
vega4 tarafından 1/27/2011 1:34:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir güçlüer
İlginiz ve Türk Kadınının ne olduğunu anlatan anınızla yaptığınız katkınız sebebiyle teşekkür ederim.
Fantazi kurmak isteyenler kendi fantazilerini kurabilirler.
Onlar fantazi kuraralarken, bu memleketin savunmasında canlarını seve seve verecek Türk Kadınları var olmaya devam edecektir.
Saygılarımla.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde yirmi dört yıl severek hizmet vermiş birisi olarak ordumuzla her Türk vatandaşı gibi ben de onur ve gurur duyuyorum. Ordumuz yine Türk halkının bizzat içinden olan ve o soylu kanı damarlarında taşıyan Subay, Astsubay, Er, Erbaş ve Sivil Memuru ile bir zincirin kopmaz halkaları olarak dimdik ayaktadır.
Türk kadınının savaşlarımızdaki aktif rolü bilinen bir gerçektir. Vatanı uğruna canını vermiş bütün şehitlerimizin ruhu şadolsun.
Saygı ve selamlarımı sunuyorum.
bekir güçlüer
Hassasiyetiniz sebebiyle sizi kutlar, saygılarımı sunarım.