- 957 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AKDENİZ'İN DANSI
Bir yanımda bütün görkemiyle Toros Dağlar’ı bir yanımda en alçakta ve en mütevazı haliyle Akdeniz.
Olanca şiddetiyle Kuzey Rüzgârı esiyor. Günlerdir susuz kavrulmuş canlı cansız ne varsa Su’ya yönelmiş mahlukat; bakmışlar ki su kendilerine gelmiyor, suya ulaşma çabasına düşmüşler. Ağaçlar eğilmiş yerlere kadar; köklerini sökemeyince kuru dallarını, yeşil yapraklarını yolmuş, vermişler rüzgarın eline. Harman yeri gibi savrulmakta, rüzgarın önünde yara bere içinde yol alıyor Akdeniz’e doğru.
Yağmur yağmıyor, yolcu bulutlar yok şimşekler çaktıracak.
Çatlayan topraklar gibi kurumuş dudaklar duada: Allahım bizi susuz koyma…
Rüzgarım elektrik direklerini devirmiş Akdeniz’e doğru, koparmış da elektrik tellerini şimşekler yağdırmada. Yalvarmakta ona: havalan da gel, bulut olup beraberce bereket yağdıralım diye.
Ah rüzgâr! Seni kim dinler. Dua da bütün diller: Allâh’ım beterinden esirge diye.
Sağıma baktım. Ulaşmış suya poyraz. O da ne? Muhteşem bir dans gösterisi.
Koca Akdeniz’de hiç dalga yok. Yaz günlerinde bile bu kadar sessiz,
suskun olmamıştı. Tesbih etmeyi bırakmış, sadece kıyıdaki kumları
okşamada usul usul. Ve yukarıda Akdeniz Güneşi pırıl pırıl gülümsüyor.
Gelen dalgaların köpükleri rüzgarın şiddetiyle geri gidiyor. Ve gözalabildiğince suyun üzerinde öbek öbek, grup grup bulutlar. Sanki gökdeki bulutlar yere, Akdeniz’e inmiş, kucak kucağa. Poyrazla el ele vermiş Akdenizin su’yu toz olmuş, ayakları yerden kesilip havalanmış dansediyor. Kuğu gölü balesi değil bu, Akdeniz balesi.
Bu ne güzel bir dans, ne büyük bir buluşma ve ne muhteşem bir gösteri.
Aman Allah’ım! Olamaz... Fakat olmuş işte.
Ebemkuşağı...Alkım…Yere inmiş, su’daki bulut’un üzerinde. Belki bir ağaç boyu kadar...
Yakalasam çocuklar gibi ip atlayacağım onunla veya altından geçeceğim bütün dileklerim olsun diye…
Ya da başıma taç yapacağım rengârenk bu günün hatırına. Veya bir çocuğun eline vereceğim bir güzel gülüş için.
Yol bitti. Cennet’te kavuşmayı dilediklerinin yanına son yolculuğunu yapan değerli birisinin üçüncü gün Kur’ânı okunacak.
Alacakaranlık..Tek tük yıldız parlıyor gökyüzünde...
Fırtına olanca şiddetiyle esiyor. Tellerde fırtına ıslık çalmakta.
Herkes ayakta.. Görünüş adeta küçük bir kıyameti andırıyor.
Elektrikler de yok, karanlık.
İşte tam da o anda tam teslimiyet duygusu..
Ölüm gelse elinden hiçbir şeyin gelemeyeceği duygusu…
Ardından O rahatlatıcı, huzur veren okuyuş, ardından dualar...
Gece bitti ve sabah pırıl pırıl bir gökyüzü...
Gülümseyen bir güneş ve sakin sakin sahillerle söyleşen Mavi Akdeniz.
Birsen Erkân
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.