- 895 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UNUTULMAMAK
Yıl bindokuzyüz seksen iki mart ayının sonları olsa gerek köydeki evimizin bahcesindeki çicek ve gül ağaçlarını temizlemekle meşgulüm.Bu sırada yakın komşularımızdan yaşlı bir teyzemiz şimdi rahmetli oldu (Zelfi ana ) geldi oğul bizim gülleride ayıklarmısın (budarmısın anlamında) çok dallandılar deyip gitti.
Bİzim işler bittiğinde öğle olmuştu,öğle sonu doğru zelfi ananın kapısına gidip başladık onla beraber temizlik yapmaya.Tam gülleri budayıp ayıklarken yanımıza küçük bir kız çocuğu geldi.Bu çocuk ilkokul öğretmenimin kızı Yurdanurdan başkası deyildi.Ben her zamanki gibi sataşarak ne arıyon kız fıstık buralarda diye takıldım.Çünkü evleri mahallenin en aşağısında idi yani çok uzak mesafeye yalnız gelmişti.
Bana amca biz mısta emmilere gelmiştik (Başka bir yakın komşumuz asaroğlu Mustafa amca oluyor) bende sizi burada gördüm annemden kaçıp geldim diye cevapladı.Hem konuşuyor hemde çalışıyorduk.Bu arada epeyce iş aşırmıştık bizimki zorla kestiğimiz gül dallarından bir kaçını alarak bunları ben dikeçem deyip yanımızdan ayrıldı.Bizde işi birince dağılıp ben eve geldim.
Aradan epeydir zaman geçti.Ben önce okumakta olduğum Ziraat okulunu bitirdim daha sonrada askere gittim.Askerlik hitamı İç işlerinin sınavını kazanıp bu bakanlığa bağlı birimlerde çalışarak 2008 yılının Temmuz ayında emekli (Ben tekavüt diyorum)olup memleketime yerleştim.Günler bir birini kovalayıp geçerken on yedi ocak sabahı evden çıkıp sahile inerek biraz deniz kenarında yürüyeyim dedim.
Tam çıktım sahile yöneldim yürüyecem güzel ama dünyalar kadar güzel ve alımlı minyon tip tabir ettiğimiz kısa boylu bir hanım çantası sol kolunun arkasında sağ elinde (7) yedi adetten ibaret bunu daha sonra sayınca bildim, kırmızı gülle bana yaklaşarak bu güller sizin için dedi.Tabiri yerinde ise ben şoktayım böyle bir şey olamaz daha geleli beş altı ay olmuş tanıdığım insanlardan deyil bu hanım.Bu gülleri kabul edemeyeceğimi kendisini tanımadığımı ne amaçla verdiğini anlayamadığım için alamayacağımı söyledim.Tam bu sırada hanımla babam gülerek yanımıza geldi ve bana seni soran güzel buydu dediler.Bizimki kucaklayıp yanaklarımı öptükten sonra aşkolsun abi beni nasıl tanımazsın,ben yurdanur`um demezmi bukez sevinçle kucaklama sırası bana gelmişti.Bizim ufaklık fıstık okumuş (Muallime)öğretmen olmuş.Bizim geldiğimizi duyunca çocukken benden alıp dikerek büyüttüğü gülleri hiç unutmadığından karşılık olarak bana süpriz yapmak istemiş.Gülleri veriyor aynen tabir şu şekilde; bu güller senin için bizim mektepli.
Bunu paylaşmak istedim çünkü yirmi yedi yıl sonra unutulmamak ve sevilerek o sevgide güllerle karşılık bularak tarafıma sunulması yaşaya bileceğim en güzel anılarımdan bir tanesi olması.
Dilerim beğenerek okursunuz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.