İnternet Gazetelerindeki bir haber başlığı dikkatimi çekti;
“Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sigara yasağının genişletileceğini söyledi” diye yazıyordu.

Haberi okuduktan sonra gözlemlerimden yola çıkarak bir kanaate vardım.
Bu yazım ile kanaatimi paylaşmak istiyorum.

Sigara sağlığa zararlıdır!
Sigara içerek hem kendimize hem yanımızda bulunan diğer insanlara zarar vermiş oluruz!

Buna sanırım hiç birimiz itiraz etmez.
Buraya kadar tamam.

Fakat bir de bireysel özgürlük denen bir evrensel kavram vardır. Yasaklar getirilirken bu kavramın korunmasına da dikkat edilmelidir.

Yaklaşık 15 senedir evde bulunduğum saatlerde sigara içeceksem çıkar balkonda içerim. Lakin balkon yerine oturma odamda ya da evimin herhangi bir bölümünde de sigara içebilirim.
Bu özgürlüğüm ne yasal düzenlemelerle kısıtlanabilir ne de zorbalıkla.

Hani bireysel özgürlük kavramı diyoruz ya!..
Kamuya açık kapalı mekanlarda, işyerlerinde sigara içilmemesi yönünde alınan kararlara da diyecek bir şeyim yok.
Kaldı ki yine de yasal kısıtlamalarla değil, bilinç düzeyinin halka açık yerlerde sigara içilmemesi gerektiği yönünde geliştirilmesi için çözümler üretmek gerekir.
Ülke yönetimini elinde bulunduran siyasilerin görevi de bu değil midir?

Çözüm üretmek..

Öyleyse mesela perakende satış yapılmayan, ofis olarak kullanılan bir mekanda içme özgürlüğü niçin kısıtlanır?
Bütün bunları niçin anlatıyorum;

Sigara kullanımı öncelikle görerek ve özenti ile kazanılan bir alışkanlıktır!

Büyük işletmelerde bu bilinç yıllardır zaten var.
Ama bu uygulama yasalarla değil işletme yönetimlerinin alternatif çözüm üreterek aldığı karar ile yürürlüğe girmiştir.

Genellikle her şirkette sigara içenler için tahsis edilmiş özel bölümler bulunur ve tiryakiler o bölümleri kullanırlar(dı).
Kahvehaneler sigaranın yoğun olarak kullanıldığı mekanlardır. İnsanlar çarşıda pazarda sigara içme ihtiyacı duyduklarında genellikle ya bir çay bahçesinde ya da bir kahvehanede oturur hem dinlenir hem de nikotin ihtiyacını giderirler(di).

Yasal kısıtlama ile ortaya nasıl bir tablo çıktı bir de ona bakalım;
Şirketlerde tiryakiler için tahsis edilmiş odalarda sigara içemeyen tiryakiler bu sefer binanın dışına çıkmaya başladılar. Kahvehanelerde sigara içenler ise artık sokakta kalabalıkların gözü önünde sigara içiyorlar!
Sokağa ya da çarşı pazara ebeveynlerinin yanında veya yanlız çıkan çocuklar artık nereye baksalar elinde sigara içen insanları görüyorlar.
Hatta ailesinde sigara kullanan birileri olmayan çocuklar da artık her yerde elinde sigarası şuraya buraya koşuşturan insanları görüyor!

“Sigara kullanımı öncelikle görerek ve özenti ile kazanılan bir alışkanlıktır.” Demiştik değil mi?!

Sizce de bir tezat yok mu bu uygulamada?!

Bütün bunları bir arada değerlendirince, acaba bazı güçlerin yasaklayarak özendirme çabası mı var diye insanın aklına geliveriyor!

Özendirilerek sigara piyasasına yeni tiryakiler (!) kazandırmak mı amaçlanıyor?

Tekelin özelleştirilmesi ile yerli sigara tüketimi dip yaptı değil mi?

Artık büfelerde, bakkallarda sigara reyonlarını yabancı sigaralar süslüyor!
Maltepe, Samsun, Bitlis, Harman, Bafra, Birinci gibi markalara ne oldu, bilen var mı?

Daha vahimi de;
Türkiyede kaçak sigara tüketimi yasal olanlara oranla daha fazla hale gelmiş durumda!
Kaçak sigara piyasasını kimler elinde tutuyor diye bakıyorsunuz;

Başta PKK olmak üzere illegal yapılanmaların tamamı cevabına ulaşıyorsunuz!
Şimdi şu soruyu sormanın zamanı gelmiş olmalı;

Sigara kullanımındaki yasal kısıtlama kime hizmet eder?!!!!