Sırmahmut Efsaneleri

• SIRMAHMUT’UN TIRNAĞINA YAZI YAZMASI

Seyyid Seyfeddin’in torunlarından Seyyid Mahmut (Sırmahmut), Keramet sahibi bir ER imiş. Kerametlerinden en yaygın olanı şudur. Seyit Mahmut, Abisi Seyit Pirali ve bazı kimselerle dam üstünde sohbet ediyorlarmış ve öğle vakti olup kadınlar da yaylımdan dönen hayvanları sağmaya gitmişler. Biri Seyit Mahmut’a takılarak "hele bir keramet göster de görelim" deyince Seyit Mahmut tırnağının üstüne birşeyler yazmaya başlamış. Tam o sırada süt sağmakta dönen kadınlar şalvar ve eteklerini yukarı çekerek gelmeye başlamışlar. Abisi kızınca Seyit Mahmut tırnağına yazdığı yazıyı yalayıp silmiş ve kadınlar da etek ve şalvarlarının paçalarını tekrar indirerek gelmeye başlamışlar. Bu hal karşısında şaşıran erkekler hanımlarına sebebini sorunca hanımlar "görmediniz mi yağan yağmuru, az daha sel bizi götürecekti" demişler. Hıdır Hoca

SEYYİD MAHMUD’UN SIR OLUŞU

Seyit Mahmut, sonbaharda taliplere gidip ilk baharda köyü Pilvank’a dönerken köy hizasında ve Munzur Nehiri üzerinde günümüzde "Sırmahmut Gölü" tabir edilen yerde, Pilvank’ta ikamet eden birkaç kişi tarafından şehit edilip atını da boğulsun gayesi ile terkisine taş doldurup Munzur Nehri’ne sürmüşler. At suya girdikten sonra katiller, Seyyid Mahmut’un cesetini de suya atmak üzere geri dönmüşler. Ancak geri döndüklerinde Seyyit Mahmut’un cesedini bulamamışlar. Bu esrarlı olay karşısında panikleyip olay mahallinden kaçmışlar. Seyyid Mahmut’un atı boğulmayıp köye dönmüş, ancak tüm aramalara rağmen Seyyid Mahmut’un ne ölüsü ne de dirisi bir daha bulunamamış ve adı Sırmahmut olarak anılmaya başlanmış. Hıdır Hoca