- 1702 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Farklı karakterlere bürünmek ve hatta onları yaşamak,
roman yazarları veya dizi film oyuncuları rollerin hakkını verebilmek için adeta o kişiliklere bürünüyorlar ve bundan dolayı daha başarılı oluyorlar.
Detaylar atlanmamış, karakterler güzel şekillenmiş
çok güzeldi, tebriklerimle
selamlar
Mektuplaşmanın keyfini yaşayanlardanım.Eşinin işinden dolayı yurt dışına çıkan arkadaşımla çok kez yaşadım bu duyguyu.
Yazının içeriği ise muhteşem anlam dolu.Allah herkese Melisa gibi dost nasip eylesin.Farklı karakterlerin de anlaşabileceğini, kötü olarak gösterilen Canan karakterininde özünde güzelliklerinin olduğu, zira kadere iman konusunda zayıf düşüşümüzün izleri var bu yazıda.
Vucudumuzun madde yönünü terk edebilsek ve maneviyatta yoğrulabilsek.Varlığın anlamını kazandırabilsek ruhlara ve doyumun lezzetine vakıf olabilsek; İnsanlık ne güzel olur.
Çok keyif aldım, elinize yüreğinize sağlık.
Bütün yorumculara katılıyorum. Tebrik ediyorum Sevgili Aynur. Sevgi,lerimle... Uzun yazamayacağım kızım geldi de...
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim canım. Sevgiler. Kızınla güzel günler geçir inşallah.
Filimlerde iki karakter olur biri iyi biri kötü herkes iyi karakterin tarafını tutar ve kötü karakteri sorgular durur.Oysa hiç aklımıza gelmez onlar dünyaya geldiklerinde aynıydılar.Ne olduysa sonra oldu.İki pencereden bakınca cananı suçlamakta zor...İki karakteri çok güzel kaleme almışsınız.Selam ve sevgiler.
Canan ve Melisa birbirine ne kadar zıt karakterler. İki farklı kişiliği gayet başarılı bir şekilde okuyucuya tanıtmışsın. Hatta içi hınç dolu ve kıskanç olana öfke bile duydum. Kendi iç çatışması sebebiyle rahatlıkla zarar verebilecek biri. İnşalllah güzel kalpli olan diğerini olumlu yönde etkiler. Zaten arkadaşını sevdiği için değişmeye de gayret ediyor gibi.
Mektup okumayı çok severim. Acaba cevap olarak ne yazacak, ne olmuş duygusuyla bir solukta okudum. Çok beğendim. Tebrik ederim. Sevgilerimle...
Ya Aynur,senin kahramanların da valla çok akıllılar.Melisa,Canan'a ders verir gibi mektup yazıyor,Canan da onun tezlerini filozof gibi çürütüyor...Her ikisi de feleğin çemberinden çıkmışlar maaşallah.
Senin bazı öykülerinde (mektup da dahil) kahramanların hep kalbur üstü gibi.Mesela geçenlerde ki annene mektup biçiminde yazdığında da gözüme çarpan,kahramanının bir felsefeciden alıntılar sunuyordu...Demek istediğim,sıradan kahramanlardan uzaklaşman yazıyı kısırlaştırıyor mu sizce?
Şimdi mektuptaki kahramanları inceliyorum;her ikisi de yaşamı dolu dolu yaşamışlar gibi birbirlerine akıl veriyorlar.
Yani; kahramanların hata yapma zaafları yok mu?
"Demek sen de evleniyorsun. Desene kovboyun biri daha bufalonun tekine kemendini isabet ettirdi. "Bu cümle çok hoşuma gitti ve güldüm.Khramanın böyle espiri yapması da harikaydı yani!..
Bir de söyleyeceğim; ya bu kahramanlar amma uzun mektup yazmasını seviyorlar. Halbu ki yarısını yarın yazsalardı olmaz mıydı? Sanırım bugün pazar olduğu için yazdılar.-))))
Sevgilerim çokça Aynur kardeşim!..
Aynur Engindeniz
Karakterlerim kalbur üstü asla olmadı. Hepsi hayatın içinden ama fikir sahibi insanlar. Herkesin bildiği daha önce milyarlarca kere aynı şekilde yazılmış bir olayı aynı dilde neden yazayım ki.
Kahramamnlarımdan biri zaten boğazına kadar hataların içinde. Diğeri de sıradan bir ev kızı.
Sıradan kahramanlardan uzaklaşmadım, aslında sıradan düşüncelerden uzaklaşıyorum hep. Felsefecilerden örnekler vermek yazıyı zenginleştiriyor bana göre. Kısırlaştırması demek yazının ilerleyememesi demektir. Oysa öykü bereketli bir şekilde ilerliyor.
Neden uzun yazdım: Okumaktan sıkılmayacaklar için. Ben beğendiğim bir yazıyı on sayfa da olsa okurum. Beğendiğim bir kitabı sabaha kadar bitirebilirim. Eğer okuyucu sıkılıyorsa iki nedeni var demektir. Ya yazıdan sıkılmıştır. Ya da yazıyı internetten okumak zor geliyordur.
Okumak zahmetine katlandığın için sana ve herkese teşekkür ederim.
Eleştiri için de öyle. İnşallah cevap verebilmiimdir.
Sevgiler değerli abim.
(: günaydıın...
hiiiç mektup almdım hayatımda daha ne kötü bir durum bu ya.
hiç mektup koklamadım,hiç zarfa parmaklarım dokunmadı,hiiiç pul yapıştırmadım,hiç ptt de sıra beklemedim ben... otomtk tuşlar ve şu parmağım altında ezilen canım harfler dışında şu parmaklarım Kelama dair ne bilir.
sevgili Aynur,emek her daim insanı yüceltir ve ona görede insan ruhu şekillenir.
artık ekle gönder,kopyala yapıştır,eksik pörçük mesajlar yazıp iki santimlik tlf içine hapset ve tıkla...
her şey çok çok rahat ve zahmetsiz görünsede aslında ne kadar nahoş bir durum....biz emek ve özlemden uzak sevgileride bitab etmişiz farkında değiliz. sever sanırız oysa sevgiden bi haberizdr,bekler sanırız oysa sabırda ölçümüz kocaman bir sıfır...
hayatımızın önüne bir rakam koyma vakti gelmiştir belki şimdi heme3n olmalıdır...umarım bunu başarabiliriz....yorum biraz farklı oldu ama düşüncelerimi pay ettim güzel arkadaşım...
tebriklerimle....kutluyorum çoook....sevgimle duamla kal her daim...
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 1/23/2011 10:03:52 AM zamanında düzenlenmiştir.