GEZEGENLER ARAYI AÇIYORMUŞ
GEZEGENLER ARAYI AÇIYORMUŞ
Yahya AKSOY
Bilim Adamlarının yaptıkları araştırmalara göre “ dünya,güneş ve gezegenler aralarını açıyorlarmış.”
Gezegenler giderek aralarındaki mesafeleri uzaklaştırınca başta burçlar olmak üzere bir çok şeyde yer değişimi olmaktaymış. Denizlerde ve karalarda,doğada ve atmosferde yapılan gözlemler bu değişimlerin izlerini görebilirlermiş.
On iki burç arasında kayma olunca insanların yer değiştiren burçlara yaşamlarında da değişimler olabileceğini ifade eden araştırmacılar geleceğe yönelik tahminler, yorumlar ve tahliller de yapmaktalar.
Dünya telaşı yüzünden insanlar bu değişime pek kulak asmadılar ve bu konu gündeme gelmedi.
Reyting kaygısı güden yazılı ve görsel basın ve televizyonlar nedense bu konu üzerinde bilim adamların bir araya getirerek tartışmayı bile düşünmediler. Çünkü onların tek işi, kadınları ve çocukları ağlatmak ve okuyucu ile izleyiciyi kendilerine bağlamak.
“Ateşi besledikçe daha çok yanarmış.”
Atmosferde yaşanan değişimi tetikleyen binlerce olay var yer yüzünde.Hem de bütün bunları insanlar,ülkeler ve hükümetler yapmakta. Sanki dünyayı yok etmek için dünya ülkeleri değişik şekillerle ve yöntemlerle işbirliği içine girmekteler. Ülke çıkarlarını dünya çıkarından önde tutanlar, dünyanın jeolojik,ekolojik,sosyal,ekonomik ve diğer değesi bozuldukça ortaya çıkacak büyük felaketten herkes nasibini alacaktır.
Cenap Şahabettin : “ Zeki adam, kitaptan bir hayat hissesi ve hayattan bir kitap hissesi alır,” demiş. Ne kitaplardan, ne de hayattan hisse alan var. “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözüne rağmen bin musibet bile ders vermiyor, fayda etmiyor sanki.
Gezegenler arayı açtıkça kayan burçları nedeniyle insanlarında algılama, düşünme, hissetme,çözümleme, yorumlama, anlatma eğilimlerinde değişimlerin yaşanacağı ifade edilmektedir. Gezegenlerin ve yıldızların insan yaşamı üzerindeki etkileri farklılık gösterirken astrologlar,kâhinler ve falcılar da yeni yorumlar peşine düşmekteler…
“Fala inanma falsız kalma “ derler.
Akşehirli Şair Şevki Akar bir dörtlüğünde şunları yazmış:
“Su balığın, hava kuşun gırtlağını sıkar olur;
Güneş günden, ay denizden yorgun argın çıkar olur.
İşler bu hâle gelince yol ve menzile bakılmaz,
Bekleyen toprak da olsa, vuslat yolcuya kar değil.”
Gezegenlerin aralarını açmaları belki de insanların aralarını açmalarına neden olabilir diye düşündüm ve Türkmenistanlı yazar dostum Annaguli Nurmemmet’in “ NUH TUFANI” isimli kitabını bir kez daha okudum. Yazar, kitabını anlatırken ,” Anlatılanlar iyisiyle,kötüsüyle olup bitmiş, artık geride kalmış bir devrin olaylarıdır,” demektedir.
Dilerim;
Gezegenlerdeki değişimler nedeniyle “NUH TUFANI” gibi olaylar geride kalmış olsun.
Su balığın, hava kuşun gırtlağını sıkmasın,Güneş infilak ederek dünyayı kasıp kavurmasın…
YORUMLAR
inşallah Yahya bey inşallah.
her şeyin bir sonu olduğuna göre elbetteki dünyanında bir sonu var. o sona ne kadar yaklaştık bilemiyorum ama insanlardaki bu vurdum duymazlık, ekolojik dengenin bozulması, teknolojinin iyi yönlerinin yanında kötü yönleriyle de canlıların genlerinde yarattığı tahribat, her geçen gün delinmiş ozon tabakasının daha fazla büyümesi gibi bir çok etken bu kaçınılmaz sona bizi koşar adımlarla yaklaştırıyor. Allah sonumuzu hayır etsin...
her zamanki gibi yine bu değerli yazınızı muhteşem buldum ve yürekten tebrik ediyorum sizi. selamlar saygılar.
ipekyolu
önemli konulara duyarlılığınıza teşekkür ediyorum.
Duyarlı gönlünüze ve kaleminize nazar değmesin.
Sizin şiirleriniz de insanı,doğayı ve sevgi ile hoş görüyü
yüceltmek için anlamlı dizelerle örgülü.
katkı ve yormlarınıza sonsuz teşekkürler,
selamlar, başarılar,saygılar.
ipek yolu