Anadolu’nun Köylerinde Çocuk Olmak
Eski milletlerden kalma “Anatolia” kelimesinin dilimize “Anadolu” olarak geçmesi tesadüfen midir bilinmez ama, mevcut halinden daha iyisi çevrilemezdi. Beşeriyetin yegane doğurucusu “Ana” kelimesi yaşadığımız topraklara ad olması o coğrafyayı en güzel tanımlayan kelimedir . Ana aynı zamanda müşfik bir varlığın, doğuran bir varlığın adıdır.
Atalarımız yüzyıllar önce bu topraklara yerleştiklerinde ıssız, savaşlardan yorgun düşmüş bir Anadolu vardı. Analar bu ıssızlığın ilacı idi, kendi üzerlerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdiler, şenlendirmek için Anadoluyu. Anadolu da Her coğrafya parçasına milletimizi ektiler .
Müşfik analar sayesinde yüzlerle binlerle ifade edilen köyler ortaya çıkmıştı Anadolu da, , Çocuklar doğmuştu benizleri yağız, saçları kara ve altın sarısı, alınları geniş omuzları geniş, toprağı taze yarmış fidan edasındaydılar.
Başka milletlerin kıskanacağı kadar zeki ve inatçıydılar Anadolu çocukları, her defasında yeniden inşa ederlerdi virane yurtlarını, çünkü düşmanları kadir kıymet bilmez medeniyet düşmanlarıydı.
Cehaletin kör karanlığını yarıp çıkan ışık hüzmeleri gibi, her defasında yeniden aydınlatıyorlardı etraflarını kandiller gibi, kardelen gibidirler; üzerlerine bastıran cehalet kütlesini delip aydınlığa kavuşabilmek için, naif bedenleri ve parıldayan zekalarıyla çocukluklarını aşan bir gayret sergilerler. Bazen yalınayak, bazen kara lastikle, kar, çamur demeden okula gidip gelirler; özel öğretmenleri, dersaneleri, cazibeli kitapları olmasada onlardaki öğrenme azmi, keşfetme tutkusu bütün eksiklerini gidermeye yeterlidir. Birde onları sürekli çobanlığa teşvik eden, eğitimin kıymetini bilmeyen ebeveynleri olmasa.
DEVAMI:::::yclb.wordpress.com/2011/01/19/anadolunun-koylerinde-cocuk-olmak/
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.