YORUMLAR
Bizi güldüren yazınızı okudum,mükemmel bir konu...
İnsanların gülmeye de ihtiyacı var ustadım.
Ama gençlik ve ailelerimiz sevgiden yoksunlaşmış...Sizin bu yazınız aileye sevgiyi ne güzel işlemişsiniz,nakış nakış.
tekrar edebiyat defterimizi tebrik ediyorum.
Kapadokyadan sevgilerle.
Eğitimcilik ne kadar zor.
Sen sabah yazmışsın ama ben ancak şimdi okuya bildim...
Yozgatın bir ilcesindeyiz... Bir parkı gezdik geri döneceğiz . Toynak düştü öne..." Gelin da ben biliyorum araçların park ettiği yeri."
Düştük peşine Emine ,Taco ben.... Önümüze bir duvar çıkıncaya kadar peşinden sürükledi bizi...
" Toynak ne oldu nerde araçlar?..."
(Araçlar tam yüzseksen derece ters yönde)
Taco;
"Saat kaç arkadaşlar"
"iki"
" Öğleden sonra olmuş. Biz niye Öğleden sonra Toynağa inanıyoruz ki ?..."
Zor yetiştik kalkmak üzere olan araçlara....
Toynak bu işte....
Ama candır, dosttur yürektendir....
Öptüm gözlerinden can gardaşım benim.....
ÖNCELİKLE SİZİN GİBİ BİR AĞABEYİNMİ TANIDIĞIM İÇİN MEMNUNİYETİMİ BELİRTMEDEN EDEMEYECEĞİM. KÜTÜPHANE AÇILIŞINDAN ÖNCE TELEFONDA KONUŞMUŞTUK. KÜÇÜK BİR KONUŞMA METNİ HAZIRLADIĞINI SÖYLEMİŞTİ SECAATTİN ABİ. NEYSE ONU KÜRSÜYE DAVET ETTİLER. FAKAT SECAATTİN ABİNİN ELİNE BAKTIM KONUŞMA METNİ VAR MI DİYE. SONRA İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ ÇOK GÜĞZEL BİR ŞEKİLDE KONUŞMASINI YAPTI. AÇILIŞ OLDU. OKULDAN AYRILDIK. ÇOK UZUN DA OLMASA BİRAZ SOHBET ETTİK. MUSTAFA İLE SECAATTİN ABİYİ ANCAK ŞEHRİN İÇİNDE BİR TUR ATTIRABİLDİK. YOLDA GİDERKEN; SECAATTİN ABİ BANA ;
NEYSEKİ NERMİN SEN SAAT 11 DİYE BELİRLEMİŞSİN SAATİ. YOKSA ÖĞLEDEN SONRA OLSAYDI NEDEN GELDİĞİMİZİ DE UNUTURDUM DEDİĞİNDE ARAÇTA KAHKAHALAR YÜKSELDİ. BUNU SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM. ÇOK EĞPLENCELİ BİR İNSAN. TEŞEKKÜRLER ABİM, O GÜZEL GÜNE DÖNDÜM TEKRAR... SAYGILARIMLA
Ağabey,
Seninle ilk karşılaşmamızı hatırlıyormusun bilmiyorum, ama kısaca anlatayım, defter üzerinde üzerinde tanışıp abi kardeş olduktan sonra ilk defa Tekirdağ toplantısı öncesi İstanbul otagarında beni bekliyordun. Beraber Tekirdağ’a geçecektik. Ben memleketimden berbat bir yolculukla İstanbul’a varmıştım. Gecikmeli olarak tabii, yolda sana arabam arıza yaptı demiştim, ama farklı şeyler olmuştu). O zamanda söylemedim şimdi de söylemem ne olduğunu. Ve seni ilk gördüğümde (laz gülüşünden tanımıştım seni) ilk söylediğim şey “sakın neden geciktiğimi sorma, deftere yazman için sana malzeme vermeyeceğim” dediğimde ikimizde kahkahadan kırılmıştık. Ve Tekirdağ yolu çok eğlenceli geçmişti.
Neden mi anlattım, Edebiyat defteri ailem ne olur dikkat edin Toynak abime anlattığınız ve yanında yaşadığınız her şey ona yazmak için malzeme.
Allah Tacettin abimizi başımızdan eksik etmesin. O varda sen biraz mesafeli yazıyorsun
Ağabey şaka bir tarafa bu yazıyı okuduğum andan beri gülüyorum. Bugün seni aradığımda sende kahkahalar atıyordun. Şimdi yine yazı ile başbaşayım. Gözlerimden yağmur gibi yaşlar geliyor ama bu sefer gülmekten
Edebiyat defteri ailem iyi ki varsınız
İyi ki varsın Secaattin abim, sevgi her daim yüreğinde olsun
yazıyı sonuna kadar mehtap okudu telefonda.... gülmelerim içimde patladı resmen. çünkü bulunduğum ortam pek müsait değidi. o kadar işin arasında bu güzelliği yaşatıp ebetssüme sebep olsuğun için teşekkürler.
harika bir gündü...........
yakında devamını getireceğiz inşALLAH ...ve daha ne gaflar olacak
tebriklerimle hemşoooooooooo :)
Sayın Öztürk'ten gecenin geç saatlerinde bir mesaj aldım aynen şöyle;"Hayatımda yoksun artık.Ne zaman gidersen git." çok şaşırdım.Bu saatte böyle bir mesajı bana gönderdiğine göre çok sarhoş ve yanlışlıkla bana gönderdi diye düşündüm.Kendisine ertesi günü telefon ettiğimde evde bir olumsuz durum varmı?dDiye sordum.Yok ağabey dedi.Biraz akşamdan kalma olduğunu söyledi.Mesajı silmedim Tacettin kardeşime de bu konuda bir şey söylemedim.Söylesem hakkında destan yazar diye düşündüm.Bu durumu kendisi açıkladığına göre bundan sonrasına karışmıyorum.Sayın Öztürk; sevgili eşinizin çok zor ve o kadar da iyi bir insanla yaşadığını çok iyi bildiğini, bu yüzden hoş görü sahibi olduğunu anlıyorum Allah onu yüceltsin.Sevgili kızınızla birlikte mutluluğunuz daim olsun.
Çok hoştu. Benzer bir anı da bizde olmuştu. Yıllardır siyah olan saçlarımı daha yeni sarıya boyatmıştm. Eşimle de aynı kurumda çalışıyoruz o zaman. Nizamiyede buluşacağız. Bekle bekle gelmiyor. Ben de servisi kaçırmamak için daha fazla beklemedim. Eşim askere sormuş 'burada bekleyen biri oldu mu' diye. 'Ağabey sarı saçlı bir bayan epeyce bekledi ve gitti' demiş. Eşim 'yok o değildir. Benim eşimin saçları siyah' demiş. Bir süre sonra aklına gelmiş saçımı boyattığım.
Yazılarınızı okumak çok keyifli. Eşinize çok selamlar. Saygılarımla...
Aysel AKSÜMER tarafından 1/20/2011 4:06:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ya koptum abim...:)
O günü hala unutamıyorum...
ANSIZIN'ın gafımı bereketlendiren takılmaları sayesinde gafım güne değil yıla kendini yazdırmıştı yengenin yüreğinde...
Yazıyı Emine ye okudum telefonda ikimizde gülmekten kırıldık en çok da Emine kırıldı kısık sesle gülmek zorunda malum iş yeri:)
Yengeye selam ...(Ya şaka bir yana gerçekten sarıya hiç boyatma dı değil mi:))
sevgiler...