ÖNCE AKLIMIZLA HÜKMETMETLİYİZ CİHANA

• 31 Ekim 2007 Çarşamba 05:06:49

Bugün ülkemize baktığımızda en önemli konuların başını çeken zaaf şudur. ‘’Bilinçsizlik’’.
Bu zaaf kendini milliyetçi zanneden bizlerindir. Vatan elden gitmiyor aslında biz vatanımızdan gidiyoruz.
Ben Türk’üm demekle olmuyor. Bunu düşüncelerimize hatta ve hatta yaşantımıza dökmeliyiz.

Evet bir tepki göstermeliyiz. Bu tepki bayrak yâda kukla yakmak değil. Bu adamların, pazarlarına girmemek! Bunlara, para kazandırmamaktır. Elli kuruş fazla verelim ama vatanını seven insanlardan alışveriş edelim, bakın o zaman ne olacak…
Peki, bu adamlar kim?
İç ve dış bağlantılara hizmet eden vatan hainleridir. Bizler terör örgütüne aba altından para sayan , silah veren ülkelerin mallarını boykot yapmalıyız.Önce kendi sermayemizi kuvvetlendirmeliyiz.Kendimizi ilimle , irfanla büyültüp ileride buna benzer güçlükleri bertaraf etmeliyiz.
Arkadaşlar!
Ben Türk’üm. Ama Türklük lafta kalmamalı. Önce koordinasyonlu bir şekilde ne olursa olsun ordumuzu eleştirmemeli, eleştirenlere haddini kavgayla değil daha farklı olarak topluluk şeklinde vermeliyiz.Şüphesiz ordumuz gerektiğinde atması gereken adımını atacaktır.Bizler orduya baskı yapmamalıyız.Yüce ordumuz hava şartları ,o coğrafyanın şartlarını ve daha değişik unsurları araştırdıktan sonra en küçük hesaplamalara varana kadar iyice düşünür.Çünkü bu işler bir milletin istikbalini ve bağımsızlığını riske atmadan , atılacak bir adımdır.

Bugün teknolojinin getirdiği öyle işler vardır ki ; hem insanlığa iyi hem insanlığa kötü.İnsanların tepesinden bulut zümreciklerine yüklenen zehirli biyolojik virüsleri yağmurla indirseler.Tek kurşun atmadan insanları katlederler.Bunun nedeni teknolojidir.Teknoloji kimin elindeyse o avantajlıdır.O sebepten ötürü biz Türk gençlerinin yapması gereken ilk hedef bu ülkenin savunmasını kuvvetlendirecek bilimsel çalışmalara hız vermektir.Tepemizden inen o virüslere karşı anti önlemleri almaktır.Bu benim ürettiğim bir senaryodur.Bu olmaz diyebilir mi acaba biri? Örnekleri bir çok kez olmuştur…

Ülkemiz içten ve dıştan yıpratılmak ve daha sonra yıkılsın isteniyor. Bugün hem ekonomide hemde eğitim bilimlerinde gerçek Türklük kimliğine sahip insanlara ihtiyacımız var. İleri nesillere anlatılacak bir hikâyemizin olması lazım. Atatürk’ün kurmuş olduğu, şehitlerimizin suladığı bu toprakları korumak vazifesinden ayrılmayan bir nesil yetiştirmemiz lazımdır. Her birimiz bir ürün üretmeliyiz.Kahvehane köşelerinde gençlerimiz sigara dumanıyla ,iskambil ve taş oyunlarıyla gençliklerini tüketmemelidir.Zaten İslamiyet dinine göre de tembellik ayıplanacak bir haldir.Allah çalışkan kullarını sever.Kısacası durum şudur ki ; bizler bu coğrafyalarda gözümüz açık , hedefi belli ve en önemlisi bu ülkeye ne verebileceğimizi iyi düşünmeliyiz.Canımızı veririz demek yetmez.Önce aklımızı vermeliyiz bu aşka bu sevdaya bu vatana…Daha sonra canımızı her Yiğit Türk askeri gibi seve seve veririz.Ama önce aklımızla hükmetmeliyiz cihana…

Bizler biz olabilmemiz için; bizi biz eden değerlere sahip çıkmalı ve bu kararlılığı sonuna kadar sürdürmeliyiz.

Arkadaşlarım yurttaşlarım!
Ne mutlu Türküm Diyene! Cümlesinin hakkını vermeliyiz. Bizler tarih boyunca ezilen değil ezende değil, kollayan olmuşuz. Bugünde yarında böyle olmalıyız…
Selamlar olsun kalbi Yüksek Türk sevgisiyle atan aziz milletime…

Sezer Çalışkanoğ