- 803 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YÜZLEŞME
Gün olur dinleyenin olmaz değil mi?O zaman anlarsın kalemin ve kağıdın ne kadar aziz birer dost olduğunu.Dua et de sana kırılmasınlar,sahibimiz sadece yalnız kalınca bize sarılıyor diye veryansın etmesinler.Kalemin akıp gidiyorsa su misali ne ala…Yaz gitsin…
Gece vakti yine…Anılarımın bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçtiği saatler…Kimi zaman birer ok halinde saplanıveriyorlar yüreğime anılarım…Sırf acı çekmememiz için verilmiş olan UNUTMAK gibi bir nimet, neden onları da alıp götürmüyor ki karanlıklara. Neden karanlıklar uçsuz bucaksız derinliklerine gömüvermiyor onları?...
Ömür dediğimiz limit…Kullanımı sınırlı ve sınırını bilmediğimiz bir emanet …Ah ömrüm! Nesin sen,ne kadarsın,ne kadarlıksın?...
Her an yolculuğa hazır olmak ,olabilmek…Ama tahta valize,yolluğa ihtiyacımız olmadan..Sadece içimizde biriktirebildiklerimiz olacak YÜKÜMÜZ…Yükümüz belki ağır belki hafif bilinmez ama ;yükümüz YAŞAYIP YAŞATTIKLARIMIZ kadar olacaktır elbet…
Hafızam yer yer köreliyor,tıpkı yüreğim gibi...ACABA YÜREĞİM KÖRELDİ Mİ YOKSA KÖRELTİLDİ Mİ?Tıpkı diğer emanetlerim gibi…Acaba gözlerimin yükü ne kadar ,ellerimin,dillerimin ,kulaklarımın peki kalbimin, ya kalbimin yükü ne kadar ?...
Biriktirmekteyim hala.Beklemekteyim,bekleyebilmekteyim bir yeni seferi...Her seferde başka yolcu ya da yolcular…Zamanı gelince gideceğim.Tüm yükümle,yüküm ağır olsada…Tüm ağırlığıyla bana ait YÜKÜM ,ben taşıyıp yola koyulacağım…