ölümden dönmek
kaderciliğin hala pek çokları için inanmakla inanmamak arasında ince bir çizgi oluşturduğu zamanlardan biri.. biri tamamen reddetmek üzerine hayatını şekillendirmiş, kimileri için alkolik, kendisi içinse kayıp bir beden.. biri gel-gitlerinin buhranından sıkılmış, nefes almayı huzur sayanlara düşman, gereksiz şüpheleriyle bir ruh emici. aslında kader denen şeye çoğu zaman inanmayı reddetmiş bu iki ruhun o gece ansızın buluşmaya karar vermesi bile bilinmeyen başlangıcın sesi olabilirdi. duyamadılar.. ansızın dilenen özürler, söylenme ihtiyacı hissedilen sevgi sözcükleri, anlamsız sarılmalar.. evden çıkarken olabilecekleri duyamadılar.. gitmek üzerile çıkılan yolda aniden karar değiştirmeleri ya da ölüm üzerine anlamsız sohbetler yapmaları bile ufacık bir kader zerreciği belki..
kimsenin yaşamasını istemedikleri o an arabaları taklalar ata ata durmaya çalışırken umutsuzca beklemek zorunda kaldıkları o an imiş . sonradan öyle söylediler.. hani tüm hayatın film şeridi gibi gözünün önüne gelir derlermiş ya.. doğru değilmiş o. o an ne anılarını , ne özleyeceklerini düşünecek gücün olurmuş. sadece beklersin demiş bir tanesi.. ellerin kolların tepe taklak olmuş arabada savrulurken senin yapabileceğin tek şey beklemek. çaresizce hemde.. öleceksekte bitsin diyecek kadar korkmak.. hatırlıyorum dedi bir tanesi tek düşünebildiği bunun kendisinin başına nasıl geldiğiymiş.. o anı hala net hatırlayamıyor.hislerini, düşüncelerini hala olabildiğince ifade edemiyor.ama net olan ve garip olan şey can havli dedikleri o şeyin gerçekliğiymiş.. minicik camdan o kocaman bedenleriyle nasıl çıktıklarını, havada savrulup sağa sola çarparken nasıl ellerini durmaya çalışmak için kullandıklarını hatırlıyor..
özümseyemiyor, anlayamıyor, sağlıklı değerlendirmeler yapamıyor.. hala ne yaşadığının farkında değilmiş duyduğum kadarıyla. her ikisinin de ağzından yazdım.. ölümden dönmekse söz konusu her farklılığa rağmen aynı atmış yürekleri. aynı korku, aynı özlem, aynı çaresizlik.. aynı anlamsızlık..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.