Ah, Klavye, Ah!
1980, orta öğretimden üniversiteye geçtiğim ve Ç.Ü. Mühendislik-Mimarlık fakültesinde yabancı dil öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladığım yıl.
O zamanlar bilgisayar pek yaygınlaşmamıştı, yine de fakültemizde bir elektrikli daktilomuz vardı. Bazı önemli ders notlarımızı ve yazılarımızı yazarak teksire hazırlamak üzere Dekanlıkça görevlendirilen bayan H….. çok saygılı, iyi huylu ve hanımefendi bir daktilo idi.
İngilizce, Almanca ve Fransızca birkaç sayfa ders notumuzu kendisine ilk kez verip beklemeye koyulduk. Yaklaşık bir hafta sonra notlarımızı aldık ve gözden geçirmeye başladık.
Noktasından virgülüne her şey yerli yerindeydi ancak bir husus dikkatimizi çekiverdi. Tüm yazılarda baştan sona ‘T’ harfinin yerine ‘F ‘ yazılmıştı!
Kendisine bunu açıkladık ve nedenini sorduk. Aldığımız cevap bizi hayli şaşırtmıştı:
__Benim bir kusurum yok. Klavyede ‘T’ tuşuna bastığımda hep ‘F’ çıkıyor; ne yapabilirim ki…
__Çok zahmet verdik, deyip bir de teşekkür ettik. O andan itibaren kendi yazılarımızı kendimiz yazdık.
*………*………*
Sayın mı, değil mi bilemem ama Merkep, geçenlerde Rumlara sırf şirin gözükmek için Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’la görüşmesinin ardından tarihi bir hatayı, bir gafı dile getirerek, gazetecilere:
__"Rum Yönetimi uzlaşma niyetlerini açık bir şekilde ortaya koymuştur ancak şu ana kadar Türk tarafından her hangi bir yanıt alamamışlardır." demişti.
Dışişleri bakanımız Davutoğlu, Merkep’in Türk tarafını suçlayan söylemiyle ilgili olarak, "Biz onların aktif rol almalarını istiyoruz. Ancak son açıklamaları hayal kırıklığı yarattı. İki tarafı da dinlemiş olsaydı, böyle tek taraflı bir açıklama yapmazdı. Eğer çaba sarf edeceklerse önce objektif tutum sergilemeliler. Evet, Rum Kesimi çaba gösterdi ama 2004 yılında Annan planının reddedilmesi yönünde çaba gösterdi." diye konuştu. (Gazeteler, 12 Ocak 2011)
*………*………*
Her neyse, dış siyaset de kendi doğal mecrasında oluşumunu ve gelişimini sürdürürken, kullanmakta olduğum klavyenin azizliğine (!) uğradım, sanırım.
‘L’ tuşuna basınca ‘P’ çıkmaması gerekir, öyle değil mi? Hâlbuki özel adlara özellikle özen gösteririm hemen her zaman.
Biraz trajikomik olduysa da lütfen siz doğru yazılışıyla (imlâ) okuyunuz. Benim gibi ‘dil eğitimcisi’ geçinen birisine ne ayıp, değil mi?
Ah, klavye, ah!
(Bu, bir mizah denemesidir.)
17.01.2011
YORUMLAR
Neyse yine de yazabilmiş klavyeniz..
Bazen yanlış tuşlara basılabiliyor..
Paylaşımınız için teşekkürler, sevgiler..
Eğitimci
Eğitimci
Vallahi sizin klavye yine terbiyeli imiş.
Kelimeyi toptan da yanlış yazabilirdi.
Yazınızı beğeni ile okudum. Tebrikler.
Saygılarımla.
Eğitimci
Çok haklısınız, efendim. Değerli yorumunuz için yürekten teşekkür ederim. Saygı ve selamlarımla...