- 1612 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Sanırım günün yazısını ilan edilmeden okudum. Tarz olarak bana Haldun Taner'in Made in USA öyküsünü anımsattı. Onda mektup devam ediyor ama öykü bitiyordu. Bunda da ''Devam edecek''e ihtiyaç yoktu. Bu mektup anlattığı öyküyle kendi içinde bir bütün. Belki Melisa'dan cevap gelir, belki de Canan başka bir mektup yazar. Ama kimse elini kaleme sürmese bile ''Hani devamı?'' deme ihtiyacı duymazdım. Güzeldi.
TEBRİK EDERİM.....
ELİNİZE SAĞLIK......
YÜREĞİNİZE SAĞLIK......
TABİKİ SOYİSMİNİZİ HER YERDE DİLEDİĞİNİZCE GURURLA KULLANACAKSINIZ.....
BU DURUMA TAKILAN ARKADAŞLAR KENDİ SOYİSİMLERİNİ NEREDE KULLANIYORLAR ACABA MERAK ETTİM...
Aynur Engindeniz
Hatamı düzelttiğin için de teşekkür ederim ayrıca. Göz gözden üstündür...
Soyadı konusuda da haklısın.
Sevgiler.
Sizin tarzınız sizin yazılarınızı ayrı bir kıymetlendiriyor. Daha öncede söylemiştim bence daha geç kalmadan bu cevheri profösyonel ortamlara taşıyın artık. (mesela kitap).
Aynur Engindeniz
Ama şimdi bunun için çok erken. Kelimeleri terbiye etmeyi öğrendiğim an, tamam diyeceğim.
Yine sözleriniz mutlu etti beni. Okunmak, yazdıklarının beğenilmesi birilerinin senin duygularına ortak olması çok güzel bir şey...Edebiyat herşey demek...
Teşekkürler size...
bilgisine duygunun o sonsuz enginliğini de katan çok değerli bir çalışmaydı...
mektuplar iç sesimizin korunaklı odalarıdır....
tebrikler...
Aynur Engindeniz
Bu mektup tarzında yazılmış bir öykü olacak inşallah. Bu iki kızın hayatını birbirlerine yazdıkları mektuplardan öğreneceğiz. Denemek istedim. Umarım üstesinden gelebilirim.
Sevgiler sana.
Ben zaten dünyaya bir duvar dibinde gözlerini açmış zavallı bir kedi yavrusuydum. Hayatının on iki yılını yetimhanede geçirmiş birisi, yoklukla varlık arasındaki ince dengeyi çok iyi kavrar bilirsin. Anlayacağın benim için fazla bir sorun olmadı varlıktan darlığa düşmek. Ne de olsa aşılıydım…
her paragrafına yüzlerce sayfa yazılır....dolu bir kalem paylaşmayı seviyor....descartes bilgilerine binlerce teşekkür...saygılar
Aynur Engindeniz
Saygılarımla.
Aynur Engindeniz
ben soyadına takıldım...
haklı bir gururun izlerini görünce daha bir sevindim...
açık ve net
onu hediye eden derken
karadeniz insanının hele kadının o yürekten verdiği değer ve tuttuğu elin kıymetini
bilen erdemli hali
helal olsun kardeşime...söylediğin gibi gururla yazman bizlerede gurur veriyor
allah var yakışıyorda hani
çok güzel bir soyadı
ENGİNDENİZ...
sanki trabzonspor der gibi kulağada hoş geliyor..yazdığının yazı güme gitti kardeşim:)))
yüreğine sağlık
tacettin yıldırım
Aynur Engindeniz
Tacettin Bey de güldürdü beni...Ya seviyorum sizin bu didişmeleriniziç. Kesinlikle sitenin en güzel renklerisiniz.
Ya şu Trabzon işi olmadı ama:)) Ben Fenerliyim. Gerçi eşim TS li ama:)
Çok teşekkür ediyorum size...
Saygılar.
Toynak
ve son malatya zaferinden sonra medya geyikleriyle eşime takılıyorum.,
- hayatım hiç merak etme ben seni fenerin kupayı beklediği yıllar kadar bekler ve severim:)))
allah fenerlilere sabır versin...
Aynur Engindeniz
Sıcacık, içten ve samimi bir mektuptu. Değişik bir konu ve yine çok güzel bir anlatım. Merak uyandırıyor. Tebrik ederim. Sevgilerimle...
Aynur Engindeniz
Teşekkür ederim güzel arkadaşım.
Sevgilerimle
Mektup,felsefe içerikli harika anlatımla bizleri mutlu etti. İlk işim Deskartesi tekrardan okuyup incelemek...
Bence bu mektubu takip etmekte fayda var...
Ellerine sağlık.Dokuz verdim.Bir puan kırdım.(Fazla uzun olduğu için,yaşlandığımızı gözlerimizin yorulduğunu hesaba katmalıydın:-)))
Selamlar.
Aynur Engindeniz
Daha bu ilk bölüm. Çok uzun oalcak ve hepsini burada yayınlamayı düşünmüyorum. Bu mektup tarzında yazılmış bir roman daha doğrusu roman taslağı olacak inşallah. Elimden geldiğince kısalttım zaten. Bence haksızlık ettin Ayhan Abi, hakkım sekizdi:)) Gözleri görmüyormuş, laf! O kadar yazıyı yazarken cin gibi görüyorsun ama:))
Teşekkür ederim çok çok...Puan önemli değil, oku ve eleştir bana yeter. Puanla ne işim var, madalya mı takacaklar:)) Burası benim okulum...Öğrenmek ve kendimi geliştirmek adına buradayım...O yüzden yazılarımı paylaşıyorum. Yoksa egolarımı tatmin etmek gibi bir niyetim yok:))
Sevgiler sana...
Çok güzel bir mektup okudum.Bende iki ay önce emekli olduğumda koruyucu aile olarak bir çocuk almak istedim.Küçük kızımı ikna edemeyince vazgeçtik.Annelerin kızlarına öğrettikleri gerçekten doğru ve sanırım zaman değişiyor.Ben kızıma bunları söylemiyorum ve birçok arkadaşım kızıyor,sanki kuralmış gibi...Birazda erkek anneleri öğretsin diyorum.Güzel yazınızın devamını bekliyorum.Sevgiyle kalın.İyi geceler.
Aynur Engindeniz
Bence siz kızınızı ikna etmeye bakın. Çünkü bir çocuğu sahiplenip ona anne sevgisi vermek muhteşem bir şey olsa gerek.
Ben de kızlarım aedepli bir hayatı öğretirken erkek egemenliğinin gönüllü hizmetçileri olmamaları için onlara o yönde telkinlerde bulunmuyorum. Evet eşe saygı yuvaya saygı ama, başını eğmeden, onurlu bir şekilde ve eşitçe...
Teşekkür ederim katkınızdan dolayı. Sevgilerimle.