Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
Mustafa Göktekin
Mustafa Göktekin
@mustafagoktekin

ŞARK MESELESİ

16 Ocak 2011 Pazar
Yorum

ŞARK MESELESİ

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2155

Okunma

ŞARK MESELESİ

ŞARK MESELESİ

Erzurum’da Bizim Yorgo birader ne dedi?
Yorgo Papandreu:”Siz işgalcisiniz,sizi Avrupa birliğine almayacağız, aldırmayacağız.” dedi mi, demedi mi?
Yunanistan’ın dostumuz(!) Başbakanı’nın tavrı bu da, Fransa’nın veya Almanya’nın farklı mı? Gözümüzün içine baka, baka; “Sizi birliğimize almayacağız.” diyorlar mı, demiyorlar mı?
Peki, Türkiye Hırvatistan’dan, Bulgaristan’dan, daha mı az demokratik, daha mı az zengin, daha mı az medeni? Hayır! O zaman sebep ne? Türkiye Müslüman, Türkiye Osmanlı’nın mirasçısı, Türkiye yüzyıllarca sömürgeci, emperyalist Batının korkulu rüyası olan ülke!..
Aslın da; Paris’te, Erzurum’da, Berlin’de ve başka batı başkentlerinde Türkiye’ye karşı tavır alınmasının ve 40 yılı aşkın bir zamandır kapıda bekletilmesinin yegane sebebi budur.
“Bu korku” asırlarca bütün Hıristiyan Avrupalının ve Hıristiyan dünyasının birleşip, Anadolu’ya saldırması, milyonlarca insanın kanının akmasına ve savaşlara sebep olmuştur.
Yüz yıllarca haç-hilal kavgası hiç bitmemiş; batı dünyası ne zaman kendinde bir varlık görmüşse İslam dünyasına saldırmış; Anadolu’yu,Kudüs’ü ele geçirmek ve Müslümanların elinden almak için bu saldırılardan bu gün bile hala vazgeçmemişdir.
Irak’ta, Afganistan’da, Sudan’da bu gün bile yapılan savaşların temelinde her ne kadar ekonomik nedenler görünüyor ise de gerçek nedenin haç-hilal kavgası olduğu her vesile ile ortaya konulmuştur.
ABD’nin “11 Eylül” olaylarından sonra bizzat Başkan Bush tarafından halka seslenmede; haclı seferlerinin başladığını ilan etmiştir. Arkasından Afganistan ve Irak işgal edilmiş milyon civarında insanın ölümüne sebep olunmuştur.
Son günlerde; kimse farkında değil ancak,bizim basınında sıkça diline doladığı Sudan devletinin ikiye bölünmesi hadisesi var ki; iyice incelenip batının haçlı ve gerçek yüzünü görmek gerekir.
ABD Başkanı Hüseyin(!) Obama;Sudanda yapılan seçimlerin çok iyi gittiğini(!) söylüyordu.
Sudanda yapılan ne? Müslüman ve Hıristiyan bölgesi var ve ayrılıkçı Hıristiyanlar, ülkeyi bölmek için seçimlerde 4 milyon insan oy kullanacak ve %92 ile referandumda bölünme çıkacağından bahsediliyor.
Batı Dünyası El Beşir için çıkardığı tutuklama kararları olduğu halde bu gün bu devlet başkanının ülkesini bölmekle meşgul.Kendilerinin öldürdükleri milyonlarca Müslüman’ın yanında El Beşir’in öldürdükleri -kimsenin ölmesinden mutlu olmamız mümkün değil amma- solda sıfır kalır.
Bölünmek istenen ve Sudandan ayrı bir devlet olması istenilen bölgede ne var?
Birincisi; Hıristiyan, ikincisi; altında petrol var(!?)
Bölge baskın olarak Hıristiyan ve ekonomik ve askeri olarak kalkındırılacak bir bağımsız Hıristiyan ülkesi!
Afrika da bölgeyi kontrol edecek topraklarında 7 milyon varil petrol olan bir ülke.
Böylece Hıristiyanlar zenginleştirilirken, sömürülmüş, fakir Müslüman Sudan halkı da yeniden açlığa ve yoksulluğa mahkum edilecek.Bunun yanında kendi inançlarını paylaşan insanların mahrumiyetlerine de izin verilmeyacektedir.
Bölgede yapılan çalışmaları nasıl anlamamız gerekiyor?Yapılan baskıların, zulmün ve bu kadar ölen insanın nedenini haç-hilal kavgası olarak algıladığımızda, anladığımızda yanlış mı anlamış oluruz?
El Beşir’in Türkiye’ye gelmesi ve Türkiye devletinin yetkilileri tarafından misafir edilmesi bizim basınımızın bir kısmı tarafından tenkit edilmiş ve El Beşir aşağılanmıştı tıpkı Batıdaki gibi…
Düşünelim, İslam dünyasında her hangi bir ülke Batılı bir devlet adımının tutuklanması hakkında her hangi bir yasa veya karar çıkarabilir mi?
Yahut Batıda ayrılıkçı sorunları olan bir çok ülke var ve bu ülkelerle ilgili bir İslam ülkesi bu ayrılıkçıları destekleyip, finanse edebilir mi?
Veya, bir İslam ülkesinin uçakları batılı bir devlet adamının başkanlık binasını bombalayabilir mi?
Elbette hayır!
Bütün bu saydıklarımızı batılı devletler İslam dünyasına karşı yaptılar ve kimsenin sesi de çıkmadı.
Şu bir gerçeki, Türkiye’nin 40 küsur yıldır AB’nin kapısında bekletilmesinin ,Sudan’ın bu gün bölünmesinin,Afganistan’ın işgali ve yüzlerce masum Müslüman’ın öldürülmesi, Pakistan’ın bazı bölgelerinin bombalanması,Irakta ki işgalin ve ölenlerin,İran’a karşı yapılan baskı ve yaptırımlar ve daha sayfalarca sayabileceğimiz olayların bir tek sebebi var.
Batılıların “şark meselesi” yani haç-hilal kavgası…
Bu kavga; biz ne kadar iyi niyetli davranırsak davranalım dünya durdukça devam edecek.
Peki, o zaman ne yapmamız gerekiyor?
Olayları büyük devlet gibi değerlendireceğiz,tedbirlerimizi ona göre alacağız olayların arkasını görerek politikalarımızı belirleyeceğiz.Çok laftan ziyade milli politikalar üretip çok iş yapacağız.
Çevremizde olan olayları günlük politikalar ile değerlendirmek yerine uzun vadeli ve düşmanlarımızı tanıyarak belirlemeliyiz çünkü,”Düşmanını tanı yenilmez olursun.” ata sözünün gereğini yerine getireceğiz.
Bizden söylemesi…

Mustafa Göktekin


Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şark meselesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şark meselesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞARK MESELESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Turgut Yıldızan
Turgut Yıldızan, @turgutyildizan
12.2.2011 12:28:52
İŞTE GERÇEK BAKIŞ AÇISI. ERZURUMDA YAPILAN TESİSLERLE GURUR DUYUP GELDİĞİ İÇİN YABANCILARA METHİYELER DÜZENLERLE,BİZİ AŞAĞILAYAN KONUŞMALARI ALGILAYABİLEN İDRAKLER.ELBETTE BUNLAR BİR GÜN BİTECEK.HERKES HADDİNİ BİLECEK.KALEMİNİZE SAĞLIK.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.