Kalbimi kalbinde kaybettiğim, vazgeçtim senden
Beni dinlerken duymamıştın ya hani, bakarken görmemiştin..
Hatırlamak isterken ismimi bir sohbet arasında, unuttuğunu fark etmiştin ve kimi unuttuğunu hatırlamıştın.. Unuttuğunu hatırlaman sadece saniyeler sürmüştü ve hatıramla işini görür görmez yine unutmuştun hani.. Bu saniyeler bile çok gelmişti sana.. Ve o saniyeler tatlı bir rüyaydı bana..
Hatırladın mı?
İşte; ben de sana bakarken görmeyi böyle unuttum.. Seni dinlerken duymayı unuttum..
Sana seni anlatırken susmayı unuttum, gözlerimi kapadığımda görmeyi..
Kalbini hissettiğimde yaşamayı, kalbimde hissettiğimde ölmeyi unuttum...
Oysa hissettiğimde kalbini, o anı hatırlandığım saniyeler gibi yaşamam gerekirdi.. Kalbimde hissettiğimde seni, ölmem... Daha fazla yaşamanın manası kalmazdı çünkü, işte bu an deyip ölmem gerekirdi..
Ama yaşamadım, ölmedim.. Sadece unuttum..
Kapadığımda gözlerimi görmem gerekirdi seni, gözlerimle değil kalbimle görmem gerekirdi.. Ya da gereken, seni kalbime gömmemdi.. Sana seni anlatırken susmam gerekirdi, susup gözlerimle anlatmam..
Ama kalbimle görmedim, kalbime gömmedim.. Sadece unuttum..
Durup düşündüğümde unutmam gerekirdi ama ben unutmayı da unuttum..
Hatırladığımda da unutmam gerekirdi ve ben unuttum.. Sonrasında kalbimi buldum..
Yani ki; unutmak şifaydı bende seni, hatırlamaksa bela..
Unutmak şifaydı, ben de seni unuttum...
Kalbimdi kalbinde kaybettiğim, ruhunda unuttuğum beden...
Kalbimi kalbinde kaybettiğim, vazgeçtim senden..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.