- 657 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Paralar Ve Yazarlar
Edebiyat dergilerinin güncel konusu;para ve yazar ilişkisi.Aslında yazarı besleyen hayatın olumsuzlukları.
Onlar bütün gücünü hayat mücadelesindeki gözlemlerinden alıyor.
O edebiyat ekindeki kısa alıntıyı okuyalım.Aşağıda benim bu konudaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
"Edebiyat tarihi, biraz da yazarların felekten, hayattan ve yoksulluktan şikâyetlerinin tarihidir. Divan ve halk şiirinde şikâyetlerin ’görünür’ muhatabı ’felek’tir. Her şey ondan bilinir ve şikâyetler ona yönelir. Modern edebiyatta ise yazarlar, geçim sıkıntılarını açık etmekten çekinmezler. Aragon’un aşka dair o ünlü dizesini değiştirip ’Mutlu yazar yok ki dünyada’ demek mümkündür pekâla. Balzac’tan Çehov’a, Dostoyevski’den Katherine Mansfield’e... Bizde Orhan Kemal, Peyami Safa, Asaf Halet Çelebi ve elbette Tanpınar... Parasızlıkla imtihan olur ve bunu gizli açık eserlerinde dile getirirler. Yelda Eroğlu’nun kaleme aldığı kapak dosyasında yazarın para ile ilişkisi enine boyuna irdeleniyor. Geçim sıkıntısı yazarların eser verme sürecini nasıl etkiledi, parasızlık eserlerine nasıl yansıdı, paraya kavuşanlar ne yaptı, nasıl yaşadı?.. Tanpınar, günlüklerinde "Ya Rabb’im bana bir 5.000 lira
lütfet. (...) Bir kere şu para işlerinden kurtulabilsem, son derece zeki, dikkatli ve soğukkanlı olurum." diye haykırıyordu. Neresinden baksanız kışkırtıcı bir konu..."
Yazarlar ve paralar;onların üretken kalem olmasıyla ne kadar ilgisi var diyeceksiniz?.Edebiyat- ek lerinde gündeme gelen konulardan biri.
Parasızlıktan en çok şikayet edenlerden biriside Ahmet Hamdi TANPINAR.Türk edebiyatın ünlü eseri HUZUR’u armağan eden Tanpınar ekonomik yönden durumu iyi olsaydı bu eseri yazabilirmiydi?diye düşünmek zorundayız.
"insan meseleler çıkını onları çözmek gerek"diyen yazarımız bu eserini ve şöhretini,içinde bulunduğu imkansızlığa borçlu biraz.
Peyami Safa;çoçuk yaşta babasını kaybetti.Hayatının kazanmaya da çoçukyaşlarda başladı.Bu yüzden düzenli eğitim göremedi.
Birde hastalık gibi olumsuzluklar eklenince hayatı zorlaştı.Bu zaman diliminde yaşananlar ilerde Türk edebiyatına 9.hariciye koğuşunu armağan edecekti.
CHARLES Dickens; çoçuk yaşta babasının borçları yüzünden etkilenir. Hacizlerle uğraşan babasının çektiği acıları ilerde kalemiyle Dünya edebiyatına kazandırır.Büyük umutlar..
KAYAHAN ,bir tv de yaptığı söyleşide demiştiki," gençlik yıllarımızda ki imkansızlıklar,telefon külübesinde sıra beklemek,halk otobüsüne binmek,bizi üretken yapıyordu" demişti.Şimdi hayatı yalıda idame ediyor.
LATİFE Tekin ,1984 lü yıllarda Sevgili arsız ölüm adlı romanının imza gününde tanışmıştım.Kısa bir sohbetimiz olmuştu.Kalabalık bir aile.BÜNYAN’dan İstanbul’a göç ederler. Eser de bu çoçukluk yılarının etksi vardı.Cinler,masallar..Yılar sonra Bodrum ’da yaşadığını öğrendim.İlham kaynağı kalmayınca denemelere ve hatıralara sığındı.Rüya ve uyanışlar yaşanan hatıraların izinde yazılmış denemeleri.
Yazarları üretken kılan bence yokluklar.Maddi doyuma ulaşmış yazarları bekleyen üretememek aslında edebiyatın balansı.Birbirini yok ediyor.Çekilen acılar ilerde büyük eserlere ilham kaynağı oluyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.