Dünya üzerinde tüm kültürler sayılar ile iç içe olmuşlardır ve sayıların yaşamlarında insanoğlunun yanında rolleri fazla mi abartıldı acaba?Gelmiş geçmiş Filozoflar dahi her şeyi sayılar ile çözmeye çalışmışlardır. Sayıların ahlaki, gizli ve güçleri olduğunu alemin bile sayı ile ilişkisi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bir(1) sayısı yaratıcılığı ve de tek olmayı simgelemiş olup, bütün inançlar tarafından da kutsal bir sayı olarak kabul edilmiştir. Tarih boyunca üç(3) sayısı mükemmelliğin, yaşam ve de sevginin sembolü beş(5) sayısı olmuştur. En kutsal sayı ise yedi(7) olmuştur tarihte ilk cağlarda. Beş gezegen artı Güneş ve Ay olarak. Göklerin yedi kat olusu inancı da bu sayıyı özelleştirir gibi. Haftanın yedi gün oluşu gibi bu sayının gizemini arttırır gibi. Kırk sayısı aslında biz İslam aleminde en hayırlı sayı olarak bilinir.İçinde kırk sayısı geçen bir çok deyim mevcuttur. Kırkpınar, Kırkharamiler, kırk dereden su getirmek, kırk bir kere maşallah, kırk yıllık dostluk ve bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır gibi deyimler hayatımızda yer almıştır. Kırk sayısının özel ve uğurlu olduguna dinde, astronomide, edebiyatta ve de tasavvufta da ayrı ayrı manaları vardır. Kırk sayısı eski Mısır’da gök varlıkların dahi kendi etrafında dönüş sürelerini belirtmektedir. Bu arada kırkından sonra azmak veya kırkından sonra saz çalmak deyimleri de halk arasında muziplik olsun diye kullanılmaktadır. Biz Türklerde büyük önem taşıyan kırk sayısı, sonradan İslam inançlarımıza da girmiştir. Kırk sayısı Kuran’da ve onun hükümlerine dayanan hadislerde geçmektedir. Bunlardan bir tanesi de Hz. Muhammedimiz’in Peygamber oluşu kırk yaşına ve de İslam’ın doğusu sırasında Peygamber’imize kırk kişinin ona bağlanmış olması en hayırlısıdır. Kadınların hamilelik süresi de kırk haftaya temayül eder, yaşamda.insanın kazancının da kırkta birini zekat olarak verir, ömrü boyunca.
Saygılar