- 1107 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Böylesi Daha İyi...
Belki en iyisi bu..Belki böyle uzamalı gölgelerin boyu..Böyle araya araya bir şeyler girmeli..Böyle batmış sivri uçlu ne varsa batmalı..ve izlerini bırakıp çıkmalı.Bir yadigar sızı,bir kavruk yakı bırakmalı.Pişer mi bu ateşte o ateşin kalbi…Yandıkça emanlarından bir aman doğar mı.O amanlar bürünüp başını bir dağa yaslar mı…
Bu ayrılıklar gayrılıklar olmadığı müddetçe..Hiç bir türküyü peşine takıp bağrına bağrına vurdurmayıp,şarkılardan sağdığı hicranı gönlüne damıtmayıp,varsa yoksa ötesi deyip berisini çekiştirmeyip yaşamak belki…
Belki böylesi daha iyi..Bir duvar olmak,gediksiz bir duvar olmak belki daha iyi..Belki bir günlük bir ömür gibi algılamak hayatı,oluruna da olmazına da heder etmemek lazım belki…
Olmamalıyım yanında,yanımda olmamalı yanın.Cancağızım deyip ufkun kızılında bir hülyaya sarıp kaldırmak saklamak seni.Bir daha doğacak güneşin ışıklarında olmamalısın.Olmamalıyım belki.Elini tuttuğum düşlerdi şu derin gayya kuyularının melanetinin ufunetli çağrıları.Ak pak kotarılmış masum yüzlü, masun çizgiler karalıyordu ömür defterini.Şu yüksekliğin,yani gökyüzüne kanat çırpan tüm duaların kendi nedametini ayrıştırıp,cep cepken neyi varsa hepsini boşaltıp.Gönül gönül diye zehir içtiği yamalılıkların ip kaçıklarını da açıp salya sümük,iki göz iki çeşme dökülsün belki daha iyi…Benden firar ettiğim,senden firar ettiğim benden firar et kap kaçkın,en hızlı koşmalarınla.Belki bu daha iyi…
Bu bebek yüzlü hikâye bir öykünün postundan nasipli. Şu hasret diye yakılan meşale, köp köz bir nar’ın aksi eyvahlar’ının perdesi. Belki böyle yanmak, öyle yanmaktan daha iyi… Benim sandallarım hiçlik denizine demir attı. Gemilerimin hepsi bir arzukeşliğin,olasılıklardan olasılıları olmuş gibi kabul ettiği yalanlardı.Böylesi yok olmak,öylesi var olmaktan daha iyi…
Bari şu amelin bakayasında kafası kırılmış bir akşamın üşüttüğü bir şeyler var.Belki zor yetiştirdiğin bir secdenin ona dahil bir hissesi var.Belki bir gömlek daha çıkarmak daha iyi,tomurcuğa doğru yaprak yaprak dökülmek daha iyi…
Başımı kıstırdığım yakalarımın arasında,göğsüme bastırdığım çenemin aklaşmış zamanları.Daha dipten yürüdüğüm yol kenarları.Daha derine saldığım sığ bakışlarım,korkmaya başladığım sokak köpekleri,ürperdiğim köşe başları,geç kaldığım varasalarım,tehir ettiğim,yarın yarın diye bir türlü yarınlayamadığım yarınlıklarım..ve kocaman bir boşluğun bom boş telaşından başka bir şey kalmadı sayılır o,bu şu kalanların yanında.Böyle bedbin bir sefillik,kendini bir siracın içinde yağ görmekten,bir suzana medet verdiğini düşünmekten,duru bir duygu zannının yüzüne o zan ile gülümsemekten daha iyi…
Öylesi var olmaktan böylesi yok olmak daha iyi.
Kurşun yüklü kalemimin buğusundan, satırlarımın esmer esmer tasasından, alıp kervanını göçmüş bir sevdanın kuyruğuna bağladı vedaların tangırtısında toz yutmaktan daha iyi. Uzaklardan, kar yağmış yurtlardan, adı gurbet olmuş örtülerin altında kıvrım kıvrık beklemekten daha iyi… Böylesi yok olmak öylesi var olmaktan daha iyi… Ölesine daha iyi…
Gariplik ve çaresizlik toprağı altında dirilişine celp edeceğin ab-ı hayat,direnişinin kazdığı zaviyenin billur pınarlarıdır dedi sadrımın köşesinde meskun bir pir-i mugan..Beli dedim,beli dedi..Evet böylesi daha iyi…
m.safitürk
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.