- 1174 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat Bir Mucize
Hayat bir mucize, bu dünyaya gelmek, bu dünyada var olmak, yaradılış, başlı başına bir efsane. Ama bazen bu dünyada var olma sebebini unutup, hayatın yükünü üstünde hissedersin. Her şey o kadar çok üzerine gelir ki; ezilirsin, kahrolursun.
Yaşanan sıkıntılar çoğu zaman herkes için aynı olmasına rağmen, verdiği ızdırap herkes için farklı şiddette olur. Yarattığı etki herkesin dayanabilme gücüyle doğru orantılı olarak ilerler. Kimi her şeyi oluruna bırakır, kimi sonucu etkilemeye çalışır, kimi de çekip gider. Ama en önemlisi doğru yerde doğru tepkiyi vermektir. Hayata, yaşadıklarına rest çekebiliyorsan şayet, restini gördükleri anda yumruğunu masaya koy…
Geriye atılan her adım üzerine binecek bir yük daha demektir. İki ileri bir geri adım atarsan yol bitmez. Hani derler ya; bekâra karı boşamak kolay gelir… Belki yazarken bunları anlatmak daha kolay… İşin içine girdiğinde siyah ve beyaz arasında grinin olduğu gerçeği yüzüne çarptığında bununla baş etmek zor olabilir. Hedeflerin ve hayallerin yıkılmaya başladığında önüne çıkan her engel hedeflerinden ve hayallerinden bir parça daha çaldığında, yaşamın kıyısında kendinle başbaşa kaldığında tek karar mekanizman var. O da Yüreğinin Sesi…
Eğer o sese ihanet edersen, hayatının geri kalanında bu ihanetini sana sürekli haykıracak… Onu yalnız bıraktığını, sırtından hançerlediğini yüzüne vurmaktan asla vazgeçmeyecek.
Kimi zaman o ses de kendi içinde ikileme düşüp seni yanılgıya düşürebilir. Kimi dönemlerde oda hep net olamamaktan şikâyetçi aslında. Attığı çığlıklar aklının kenarından gelen iniltilerin arasından duyulmakta zorlanıyor. İşte o zamanlarda seni de kararsızlıklara itiyor. Sende aynı anda hem yüreğinin sesini hem aklının çığlıklarını duyup ikisine de cevap vermek için kendi içinde amansız bir savaş vermeye ve sonuç ne olursa olsun bedelini ödemeye mecbur kalırsın.
Herkes her zaman doğru yapar diye bir kaide yok maalesef. Elbette ki; yanlış yapma riski doğrudan daha fazla. Çünkü doğru bir tane… Hemen her olay karşısında mutlaka seçme şansın doğuyor, işte o an doğru şıkkı seçip kaderini yönlendireceksin.
Herkes hata yapar, hatta yapmalı; hayatında hiç hata yapmamış olan insan hayatı boyunca hiçbir yenilik yapmamış, denememiş insandır ki bu insanın hatalarından bir adım ileri gitmesi mümkün değildir. Bu tip insanlardan koşarak uzaklaşmak her zaman doğru bir tercih olabilir.
Hayat o kadar enteresan ki; sana ne zaman nasıl davranacağını kestiremezsin.
Aynı anda hem yüreğinin sesini hem de mantığının sesini duymak çok yaygın bir ikilem olmakla beraber yapılacak tercihler hayatının akışını derinden etkiler. Bu ikilemde kalmak demek öyle ya da böyle elinde ödenecek bir bedel olduğu anlamına gelir. Hangini seçersen seç, diğerinin faturası illaki gelecek.
Bu durunda esas olan yapılan tercihin hayatına katkısının yapmadığın tercih nedeniyle ödenecek bedelden büyük olmasıdır. Basit bir matematik işlemi aslında. Bu işlemi asıl zorlaştıran ise aklının sesinin elma, kalbinin sesinin armut olmasıdır. Elmalarla armutları toplayıp çıkarabilmek en iyi matematikçilerin bile içinden çıkamadığı bir problemdir. Ama sen kendi hayatının geri kalanı için bu problemi çözmek zorundasın.
(Yazıya katkılarından dolayı Sevgili arkadaşım Coşkun Sayın’a, resim tercihinden dolayı Sevgili arkadaşım Yasemin Özbek’e teşekkürler…)
YORUMLAR
Ama sen kendi hayatının geri kalanı için bu problemi çözmek zorundasın.
Hayatımız boyunca bir ileri, bir geri adım atarsak hiç bir problemi çözemez, olduğumuz yerde döner dururuz. Öne doğru adımlarımız daha çok olmalı ki, yol bir an önce bitsin.
düşündüren bir yazıydı. Matematiksel... kutluyorum.
saygı ve sevgimle...
merkezbasın
Sevgi ve saygılarımla...