HAYATIN AŞK HALİ

• 30 Ekim 2007 Salı 08:14:40

aşk hali her yüreğin tahammül gösteremeyeceği bir sancıya utulma halidir.
aşk hali yüreğin ufkuna doğan bir özlem güneşidir. Kimi zaman yakar, kimi zaman üşütür.
aşk hali kalbin mâşuku için gece gündüz demeden sabırsızlık atıyla seğirtmesidir.
aşk hali bir duvar bile girse araya yüreğin sevdiğini özlemesidir.
aşk hali özlemin coşku denizinde amansız girdaplarla sınanmasıdır
aşk hali amansız vurgunlar da yese yarasını sabırla sarması, maşukunu anlamasıdır.
aşk hali sabır’da başı dumanlı bir dağ gibi dimdik, anlayışta bir okyanus kadar engin olmaktır.
aşk hali bir tanesine kol kanat olmak; kendi canının yanmasını, kendisini feda etmeyi göze alarak maşukunu korumaktır. yani o’nu canından aziz saymaktır.
aşk hali bazan o’nu korumak için hasretin can yakan badesini sabırla yudumlamaktır.
aşk hali tutku’nun hasret okyanuslarında yüzmesi, gizemli dalgalarıyla yüzleşmesidir.
aşk hali yüreğin hayalin uçsuz bucaksız ikliminde kaybolarak kendisini bulmasıdır.
aşk hali rüyalarda da onu aramaktır tuzlu deniz suyu içmiş bir canın saf suyu arayışı gibi;
deniz suyu nasıl yakarsa insanın canını ve nasıl ki saf su giderirse yangınını, saf sevgi de yürek için bir ab-ı hayat olur.
aşk hali düşünce ve hayal perisinin kimi zaman çıkmaz sokakların açmazında yitirmesidir yolunu, çaresizliğin çıldırtıcı kapısına dayanması halidir.
aşk hali her zaman kâinatta gördüğü her şeyde O’nu görmek, O’nu duymak onu hissetmektir.
aşk hali her şeye O’nun hatırı için O’nun baktığı yerden bakmaktır.
aşk hali O’nun hatırı için, O’nunla ilişkisi olan herkesin ve her şeyin hatırını âli tutmaktır.
aşk hali aklın çemberini kırmak aklın aczine mahkum kalmamak halidir tüm hayatta.
aşk hali özleyiş ırmaklarına düşmektir; geri çıkmayı hiç düşünmeden, fütursuzca.
aşk hali sarhoşluk halidir. Ayılmak bir yana ayılma düşüncesi bile yaralar yüreği.
aşk’ın kaynağı aşk’ı yaratandır, aşk’ı tasvir ve tezyin edendir.
aşk hali bu kaynağa yakın kaldıkça temiz ve nezih kalır,
aşk hali kaynağın temizliğinden uzaklaştıkça kirlenir, bulanır, kokuşur ve kokuşturur.
ne mutlu tertemiz bir aşk’ı yüreklerine gıda yapan ve bu gıdayı cömertçe paylaşabilme şansını yakalayabilenlere. Onlar aşk’ın yüzünü ağartan bahtiyarlardır…