- 807 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ben ve BEN
Ben, ayakta öylece duruyor, loş bir ışık var tepesinde; sanki bir şeyi bekler gibi; sadece duruyor…
-Ben ona dokunuyorum, loş ışığın altındaki bedene değince elim sanki bedende kayboluyor. Elimi ona hapsediyorum, sanki yutuyor elimi.
-Ben, onun elini yutuyorum; o bana dokundu ya birden fark ediyorum nerede olduğumu. Bu loş ışığın altında ne işim var?
-Ona bakıyorum, fark etmiş gibi duruyor; ışığı inceliyor, bana bakıyor, göz göze geliyoruz sanki gözlerimi içiyor.
-Gözlerini içiyorum sanki onunla göz göze geldim ya birden hatırladım kim olduğumu. Ben, ona baktım; hatırladım, o, bana dokundu; farkına vardım, ona sarılsam ne olurdu acaba? Yok, böyle iyi her zaman fazlası zarardı.
-Onu duyabiliyordum, beyninin içinde konuşan sesi duyabiliyordum çünkü elimi hapsetmişti bedenine, elim onun bedenine kaynaşmıştı, çeksem çıkardı elim ama bana sarılmasını, tüm bedenimi bedenine katmasını bekliyordum. Düşünceleri beni üzmüştü; fazlası diye bir şey yoktu daha hiç bir şeyi anlayamamıştı ki. İşte böyleydi o, hep bir korku, hep bir ben bilirim edaları. Ona bakmaktan yoruldum, gözlerimi yere çevirdim; ondan tiksinmiştim. Sonra yavaşça elimi çektim bedeninden.
-Ben, tekrar cansızlaşıyorum sanki. O elini çekiyor ya, ruhum çekiliyor sanki. O, yok mu olacak hep? Onun gitmesine izin vermemeliyim diyorum kendime sonra birden sarılıyorum ona.
-Bana sarıldı, o bana sarıldı, ben bana sarıldım.
Kendimi kendimin içinde buldum birden, loşluk gitti, her şey gitti. Hiçliğin içinde bütün oldum ben… Ben, benle seviştim sanki, ben benle kavga ettim bir an ve ben bana güvendim, ben yaşamak için bana ihtiyaç duydum ve sarıldım, bırakmak istemedim beni. Beni benimsedim; ben oldum birden. Kendimi dinledim; kendim oldum, sizi dinledim; kim oldum? Sizi dinlememeliydim ben, beni özlemişim, hoş gelmişim, iyi ki gelmişim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.