- 719 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NA MEKTUPLAR
çalıkuşu
…sen yazmadın ben yazamadım ben çok bekledim sen hiç yazmadın bu bekleyişlerimin sonunda yine ben yazdım sen belki yazacaksın ben yine bekleyeceğim sen yine gecikeceksin biliyorum içine atar saklanırsın üzüleceğimi bildiğin ne varsa bilmemi istemezsin bak bugün kar yağıyor istanbul’a şiiddetli rüzgarların soğuyan havanın ardından geleceği haber edilen kar tipi şiddetli soğuk en nihayet bu sabah kendini gösterdi gökyüzü kar dolu ağır ağır başladı taneleri görebiliyorum evlerin çatıları ağaçların başları arabaların üzeri bembeyaz oldu bu yağışa iştirak etmek istedim birikmiş üzüntülerim kesilmeyen yağmur misali düşüncelerim hepsi uçuştu kayboldu sıkı giyinip dışarı çıkıyorum yağan kar altında yürümeye koyuldum bir yandan bu ilk kar havasının doyumsuz heyecanı bir yandan da seni gözlerimin önüne getirişimin heyecanı ile mırıldanıyorum”..gözlerine ne demeli/kara tren geçiyor/mevsime direnen bedenin/ kar tanelerine sarılmış/bembeyaz çıkıyor sözlerin/bembeyazdı ellerin/sen geldin gülümsedin/koskoca gök kar topu/kendimi görmek istediğim gözlerin/yağıyor da yağıyor du/..” işte çalıkuşu inanılmaz güzel bir tablo kar tabakası her adım atışımda benimle yürüyor benimle fısıldaşıyor ne kadar oldu kaç saat veya saat kaç oldu bilmiyorum bildiğim tek şey saatlerce yürüdüğümdü şehir mi bitti deniz mi ? bu havalarda ben böyleyim işte karadan bıkarsam denize denizden bıkarsam şehirde gezinmeyi seviyorum kar geldi hoş geldi İstanbul hem geçmişin hem yarınların zaman ötesi görünümünde sessiz ve esrarlı duruyor insanın karşısında gülümseyerek mırıldanıyorum “..kar yağıyor yürüyorum/atkım yok üşüyorum/ bir tanıdık yüz göremedim/yalnızlığa mahkumum yine/kar yağıyordu/kimsesiz sokaklara çıkıyordum/sırdaş edindim kar ve istanbul’u/..” gökyüzü durmadan kar indiriyor kendimi bir pastaneye atıyorum yüzüm üşümüş ayaklarım parmak uçlarım üşümüş farkında değilim ben resmen çok üşümüşüm çalıkuşu iyi ki karar verip içeri daldım pastaneye bir iki müşteriden başkası yok iyi hemen yolu gören gökyüzünü gören bir masaya atıyorum kendimi sıcak bir kuşburnu söyledim hemen masaya tam oturuyordum “..hocam hoş geldiniz ..ben memet 6 yıl öncesinden../ aaa memet nasılsın merhaba ne yapıyorsun buralarda ../ okul bitti KPSS’ye hazırlanıyorum ./ hangi okuldu ./ kamu yönetim…kaymakam olmak için sınavları başarmam gerekiyor burada öğleye kadar çalışıyorum öğleden sonra eve ders çalışmaya bu her gün tekrarlanıyor sabah saat 06.00 da burayı ben açıyorum ..” kısa an bir çok konuyu hızla konuşmuştuk memet fakir bir ailenin çocuğu doğu beyazıt’tan istanbul’a gelmişti bizim lisede okudu efendi saygılı akıllı ve tutarlı bir gençti çizgisini hiç bozmadı öğrenciliğini insanlığını kibar ve saygılı kalmayı hep başardı yıllar sonra onun bu duruşunu takdir ediyor gayret ve çabasına saygı duyuyorum gözlerimin önünde müthiş bir gerçek bir insan hikayesi duruyordu roman ve filmlerde belki abartılarak anlatılan bir konunun hakikati karşımdaydı işte memetin beni görünce heyecan ve sevinci ne olduysa benim de aynı heyecan ve sevgi ve sevinç hali aynıydı dışarıda yağan kar yağmura dönüşürken kuşburnu içimi ısıtıyor kendime geliyordum arada bir memet’le göz göze geliyordum müşterilere hizmet ediyor kendisine seslenenlere koşuyor dükkanın her yerinde yapılması gereken ne varsa yapmaya çalışıyor duygulandım çalıkuşu çok etkilendim belki bu yılın sonunda gelecek yıl muhakkak bir ilçede kaymakam olacak gencin şu fotoğrafı kar ve İstanbul fotoğrafı kadar muhteşemdi yazmak istediğim o kadar çok duygu var ki çalıkuşu keşke öğrencilerimiz bu mücadelenin karakter ve kişiliğinde bu azim çaba içinde olsalar diye düşündüm gıpta ettim hayran kaldım bu temiz dürüst asil ideali için memet’e( asıl adı Mehmet olduğuna eminim ancak nüfus memurları memet yazmış olmalı )..dinlenmiştim artık dönmem gerekti yürümeyi tercih ettim kar ince ince yağıyor bazen yüzümü çiziyordu kendimi eve attığımda uyumak geldi birden kendimi hemen divana atmıştım en az iki saat uyumuşum uykularımda beya bembeyaz bulutlar içinde şarkı sözlerine benzer fısıltılar dinlemiştim huzurlu mutlu uyanmıştım soğuk evin duvarlarından odaya dolmuş olmalı kar devam ediyor rüzgarın ıslığı ürkütücü ağaçlarda hiçbir yaprak bırakmayan fırtına kar kadar soğuk indiriyor yapacak tek şey kalıyor ocağa çay sürdüm dem kokusunun yayılmasını bekleyeceğim günün finali ancak böyle olmalı çalıkuşu mektubunu bekleyeceğim kış geldi mektubun gelmedi kar yağdı belki gelir senin yaşadığın şehre kar yağıyor olmalı haydi durma yaz sen de…13.12.2010 / Çengelköy
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.