- 589 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Eflak...
Peyder pey sırra kadem basıyor eminliğin emniyetsiz malikiyetleri..Efendilik memluk bir gerçeğin ,kendince hilesiyle zırhını deldiriyor samandan da olsa bir vakaya…Laf olsun torba dolsun uzatmalarını zannın binine beş parasız verdim..Olasılıklarım, muhaliyetimin kolları arasında cansız…Gönlüm, arzukeş hevamın sabahladığı imkansızlar masasında ölü bulundu…Haddini aşmış temennilerin ayak dirediği panayırlar çadır direklerini sökmüş..yine bildik bilinmezliğiyle meşhur dileklerimin ipleride kopmuş..hayalim mahrem bir merminin kasdıyla maveramın balkonunda vurulmuş..Ne iki kaşı ne de birkaç damla yaşı kalmamış…Helal olsun sana çoban yıldızı..Görünmediğin geceye helal…Yokluğuna hükmedemediğim varlığına helal…İflahı kesilmiş dualarımın..umud felahı nasır bir teselliyle kuşluk vaktine gizlenmiş..Mihmandarın konuşmuyor benimle..Küstürdüm Hızırı durup dururken..Keşkilerim birkaç yıl geriye kürek çekiyor…Reva görmüşüm körlüğümle kalbime bu cefayı…Refik efkarın yetimhanesinden toplayıp getirmesin sözlerini..idrakim iz’anını yed-i emine tevdi etti..Müstemi ağyara selamı var…
Küçükken de böyleydi..
Simidin fazlası arkadaşındı..
Kimseyi terk etmek yoktu
Bağı varsa ve çözülmüşse ayakkabısının…
Yanından gitmek yoktu kaybolmuşluğun…
Başı hep dikti vefanın…
Şimdiyle kıyası..
Kıyas-ı maalfarık o zamanın…
Aşk olsun ahyarın eli uzanmamış gül bahçelerine………….
Yad’ım yadigarım..
Sonsuz ateşim, kül oldun ..
Sonunda kül oldun işte…
Ne sen suzanmışsın
Ne ben sana bakar bir ayna..
Ne sen Nurmuşsun ..
Ne ben süveyda………….
Küçükken de böyleydi..
Koşuyor sonra uçuyordum bazen rüyalarımda..
Sonra uyandığımda
Rutubetli bir duvar
Filtresiz sigara kokusu
Hızar tozuyla geçen kış günleri..
Elde avuçta kese kağıdından birkaç kuruş…
Yazları ise;
Sönmeyen orman yangınlarının korkusu kalırdı büyüyen gözlerimde…
m.safitürk
__________________
YORUMLAR
Ne kadar özlemişim bu lisanı dinlemeyi. Zarif olduğu kadar hicranlı bir son. Büyüdükçe derinden gelen o kesif ama ihtişamlı kokular. Bugün başağrılarım için rezene çayı almış eşim. Bu kokuyu tanıyorum...tanıyorum...tanıyorum... Çocukluğumda ayaklarıma dolaşan bir koku ama neye benziyordu diye düşün, düşün...Bak paketin üzerine rezene'nin resmini koymuşlar dedi eşim. Meğer bahçe dolusu rezene içinde geçmiş çocukluğum.
Yaz geldi de rahlenin önüne diz çöktüm sanki. Final cümleniz tüm geçmişe değdi işte. Ne demişsiniz : Yazları ise; Sönmeyen orman yangınlarının korkusu kalırdı büyüyen gözlerimde… Çok teşekkür ediyorum. Hissettirdikleriniz için.