- 1612 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Memlekete son söz
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Evet, memleketime bunlar benim son sözlerim. Gittiğim yok bir yere yine buradayım lakin belki de sonu gelmeliydi bu sözlerin. Yıllarca ülkemizin geleceğinin hep iyi olmasını istedik. Yanlış siyaset adamları ile yönetilip çocukluk yıllarımızı bir hiç içerisinde açlık ve sefalet ile geçirdik. Belki de bu ülke için konuşma hakkının en büyüğü bizde. Çok konuştum, hep anlatmaya ve dinletmeye çalıştıklarım oldu. Kimisine göre ortalığı karıştıran birisi, kimine göre son derece vatan sever el üstünde tutulası oldum.
TEK BAŞINIZA YÜRÜYEMEDİĞİNİZ YOLDA KALABALIK HİÇ YÜRÜYEMEZSİNİZ
Artık susuyorum. Konuşup da kimseye anlatamadığım derdimi söylemiyorum, susuyorum. Bundan sonra inandığım gerçekler uğruna konuşmaktan ziyade çalışmayı, savaşmayı tercih ediyorum. Ben bu yol da yürürken yalnızlığı tercih ediyorum ve tavsiye ediyorum ki herkes böyle yapsın. Ülkenizi seviyorsanız önce kendinizi sevmelisiniz. Çünkü bu ülkeyi var den de sizsiniz. Kendinize güveniniz yoksa eğer ezilmeye, yok olmaya, sömürülmeye mahkum olursunuz. Kendine güveni olmayan bir millete sahip olan ülke de aynı şekilde birileri, tarafından sömürülmeye mahkumdur.
BİR İNSANI İNSAN YAPAN KARAKTER, BİR MİLLETİ MİLLET YAPAN KÜLTÜRDÜR
Ülkeniz için savaşırken hiç bir zaman inandığınız gerçeklerden vazgeçmeyin. Çünkü vazgeçer, değiştirir ve değişirseniz siz tamamen bir kayıpsınızdır. İçinizdeki vatan sevdasını ortaya çıkartmaktan hiç bir zaman çekinmemelisiniz. Çünkü bu ülke için savaşıp hayatlarını verip kanlarını ülke topraklarına akıtanlar savaş meydanlarında nasıl sevdiğini kocaman yürekleriyle göstermişlerdir. Eğer ki siz de bu insanların torunlarıysanız göstermekten hiç bir zaman çekinmeyin. Türk ırkının bilinen ilk devleti Büyük Hun İmparatorluğudur. Bu imparatorluktan sonra bir çok devlet kurmuş olan Türk halkı Anadolu topraklarında bin yıllık bir hakimiyet kalesi kurmuştur.
Avrupa Hun Devleti, Selçuklu ve Osmanlı Devleti dünyanın en büyük devletleri olmuş, üç kıtaya nam salmışlardır. Eğer varlığınızı kaybetmek istemiyorsanız ırkınızı da kaybetmemelisiniz. Tüm Türk kültürlerini unutmamalı, unuttuklarınızı hatırlamalı, hayatınızın her anında yaşamalısınız. Millet olmanın başlıca temeli kültür olduğunu unutmamalısınız.
DİN YÜREKTE, DEVLET AKILDA VAR OLDUKÇA BÜYÜR
Din insanların ruhunu rahatlatan inançlar bütünüdür. Dünya üzerinde yüzlerce ırk, onlarca din bulunmakta. Her milletin diline, dinine, kültürüne saygılı olmalı, kendi dilinize, dininize ve kültürünüze de sonsuz sahip çıkmalısınız. Sizin büyük bir toplum olmanızı engellemek isteyenler sizi yok etmek için artık silah değil akıl kullanmaktadırlar. Psikolojinizi etkileyecek en stratejik konuları bulup kullanmaktan hiç çekinmezler. Bir insanın her şeyini unutturabilir, değiştirebilirsiniz ama dinini değiştirmeniz ne kadar kolaydır? Evet, zor bir soru olmadı cevabı çok açık ve net "çok zor" olur. Bu sebepten sizi bu topraklardan çıkartmak isteyenler sizi ülkenin varlık ve bütünlüğüne karşı kışkırtmak için gerektiğinde bir imam kılığında çıkmaktan hiç utanmaz ve sıkılmazlar. En büyük örneğini Osmanlı Devleti’nde yaşamış bulunmaktayız. Şeyhülislam kılığında ortaya çıkarak sahte, yalan dolan dolu, varlık ve bütünlüğü kırıcı fetvalar çıkartan kişiler aslında Yahudi’ydiler, Masondular. Bu gün de, yarın da bu kişiler var olacaklardır. Kimi zaman bir siyasetçi gibi, kimi zaman din adamı gibi, kimi zaman yazar, kimi zaman gazeteci, kimi zaman da bir arkadaşınız bile olabilirler. Onların varlık ve bütünlüğü bozucu düşüncelerini hiç bir zaman kaile almamalısınız. Sonsuz sabır içerisinde onlar hiç yaşamıyormuş gibi davranmalı, umursamamalısınız. İşte bu sayede dünyanın en büyük güçleri; dünyayı yönetmek arzusunda olan Masonlar, Rotchildler, "Yeni Dünya Düzeni" kurmak isteyenler ve niceleri sizin kılınıza zarar veremeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığından rahatsız olan bir çok Avrupa ülkesi olmasının yanı sıra ülke içerisinde de rahatsız olanlar vardır. Sadece bağımsızlık arzusunda olan azınlıklar değil, irticacılar ve rejim karşıtları da olacaktır. Tüm bunlara karşı dimdik ayakta durmanız sizin tam bir vatan sever olmanız demektir. Ülkenizin varlığını kırmak isteyenler yeri geldiğinde topraklara, yeri geldiğinde atanıza, yeri geldiğinde dininize, yeri geldiğinde örf ve adetlerinize laf edeceklerdir. Hiç bir şekilde bu insanların oyunlarına gelmemeli, onların inadına göğsünüzü gere gere kültürünüzü yaşamlısınız. Psikolojik harp denen bir konudan bahsetmek isterim. Bu konu: gururla başarılarını izlediğimiz bordo berelilerin, devletimizin onur kaynağı Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da uzmanlarının eğitim aldığı son derece önemli bir konudur. Her Türk’ün bu konu hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Psikolojik savaşın anlamını bilenler kendilerini bu savaşta rahatça koruyabilirler. Psikolojik savaş: Bireyin zihninde doğru bildiği şeyleri kırmak amacıyla yapılan saldırıdır. Hiç bir silah kullanılmadan, kan dökülmeden yapılan bu savaş en çok canı alan, büyük yıkım ve yok olmalara götüren bir savaştır. Dünyada onlarca örneği bulunan bu savaşta kandırmanın sonu mutlak galibiyettir. Doğru bildiklerinizi unutturmak isteyenler sizin psikolojinizi etkilemek için sizin en can alıcı noktalarınızı seçerler. Dininizi kullanırlar, değerlerinizi kullanırlar, kültürünüzü, gelenek ve göreneklerinizi hiç çekinmeden kullanırlar. Yıllardır kahraman bildiğiniz dedelerinizi barbar diye, zekasıyla dünyaya korku saçan atanıza dinsiz diye, Müslümanlık diye bir din yok o Muhammed’in uydurması diye ithamları kullanmaktan hiç çekinmez ve sizi inandırdıkları anda da yok ederler.
VAR OL, BÜTÜN OL, BÜTÜN OLDUKÇA VATAN OL
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bünyesinde bir çok ırktan insanı yaşatmaktadır. Hangi ırktan, hangi mezhepten, hangi siyasi görüşten olursa olsun sizi var edecek olan en önemli şeyiniz; Bayrak, Vatan sınırları, İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabe, milli birlik ve beraberlik duygusu ve ezanınızdır. Psikolojik savaşla bu ülke de sağcı-solcu, alevi-Sünni, Türk-Kürt, Laikçi-Şeriatçı ayrımları yapılmaya çalışıldı. Bu ayrımlardan yararlanmak için gerektiğinde terör örgütleri kuruldu, gerektiğinde katliamlar yapıldı. Bunlar ile beceremediler film yaptılar, dizi çektiler, internet siteleri kurdular. Dün yapılanlar bundan sonra da yapılmaya devam edecektir. Ülkesini gerçekten seven birey bu söylemlerden uzak duran, bu ayrımları asla yapmayan, hiç bir zaman hayatının bir yerinde kullanmayan kişilerdir.
Peki, şimdi soruyorum ülkeni seviyor musun? Cevabın evet ise; bütünlükten vazgeçme. Biz de seni seviyoruz kardeşim. Kürt kardeşim, Laz kardeşim, Alevi kardeşim, Sünnii kardeşim... Cevabın hayır ise; nedenini bul. Türkiye’yi sevmiyorsan, atanı, vatanını, ırkını sevmiyorsan bu ülkenin ekmeğini yeme, suyunu içme, çocuğunu bu vatanın okullarında okutma biz sana yakışmayız, sende bize...
YORUMLAR
Sayın Engin Dinç, Vatan sevginizi göz önünde bulundurarak yazınızın içeriğini anlamaya çalışsam da, son paragraf; alkışı değil, tepkiyi hak ediyor.
Söyledim söyledim olmadı kendime döndüm deseniz de başaramamışsınız! Otorite hakkını ele almış; doğru ve yanlışın hakimi tayin etmişsiniz kendinizi ve akabinde Vatanın tek sahibi.
Müslümanın alameti şefkât ve adil olmak, hepimiz yanlış yaparız, doğruyu bulmayı Mevla nasip eyleye.
Anlamıyorum ya! Nedir bu bölücü tavırlar insanın insandan üstünlüğü ancak takvaca mümkün olur.Takva sahibi de mütevazi olur.
yazarengindinc
Yazı dilinin bozuk olduğunu söylemek başlamak istiyorum söze.Şâyet bir yazı, deneme kaleme alıyorsanız kullandığınız dile dikkat etmelisiniz.Kopuk, birbirine tezat cümleler bir yazı oluşturmaya yetmiyor.
Millî birlik ve beraberliğin önemini vurgulamaya çalışmışsınız lâkin söylemleriniz kopuk.Millî birlik ve beraberlik olgusunu hiçe sayanlar olduğu muhakkaktır.Ve bu durum insanların birbirlerine '' ayrım '' yaparak yaklaşmalarına neden olmaktadır.Hükümet politikası olarak gösterilen, gösterilmeye çalışılan şey yalnızca '' böl ve yut ''un özetidir.
Cazibe merkezi olmuştur bu topraklar.Büyük devletlerin iştahını kabartmıştır.Mozaik diye diye insanların gözünün içine zorla soktukları şey '' birliktir '' başka şey değil.
Bin yıllardır bu topraklarda yaşamış, gereğinde düşmana karşı vuruşmuş insanlar artık '' düşman '' olmak üzereler.
Neden?Önce bu sorunun cevâbı verilmeli.
Bu yazınızı bir kez daha gözden geçirmenizi tavsiye etmeliyim.Zirâ, provoke edici bulmadım asla.
Doğru tespitleri yanlış cümlelerle ifâde etmiş olmanızdan dolayı eksiklik var.
Başarılar dilerim.
yazarengindinc
Yazı dilinize hayran kalmamak elde değil. Düşünceleriniz de bir o kadar güzel ve aydın.
Teşekkür ederim.
Yanıtım evet!
yazarengindinc
Sayın Dinç,
Bu yazının neden burada olduğunu anlayabilmiş değilim. Seçenler kurulunun bu tercih sebeplerini bir zahmet edip bizlere de anlatmasını çok arzu ederdim.
Ancak ülkemizin her hücresine nüfuz etmiş olan "elinde fırsatın ve kuvvetin varsa" anlayışının antidemokratik davranışlar olarak her yerde karşıma çıkmasına da şaşırmıyorum artık.
Hitler'in insa haklarını savunduğu bir dünya...
Firavun'un anamuhalefet partisi başkanı olması gibi...
Ya da karpuz kabuğunun generallerin miğferi olmasına denk ...
Ancak katılmadığım düşüncelerimi de söylemek ihtiyacı hissettim.
Umarım düşüncelerimizin farklı oluşu ve eleştirim sizi üzmez.
Birinci husus bazı hataların hepimizin yaptığı gibi dikkatsizlikten kaynaklandığına eminim. Mesela "kaile" değil "kâle", "vatan sever " değil "vatansever" olması lazım değil mi?
İkincş husus "tek başımıza yürüyemediğiniz yolda kalabalıkta daha güçlü ve sağlam yürüyeceğimize olan inancım.Kalabalığın ,birliğin ve aynı istikamette yürümenin daha gür ve etkili olacağına inanıyorum.Önce kendinizi severseniz gelecekye de kendinize olan sevginiz daha bencil ve çıkarcı mecralara kayarak birlik ve beraberliğin zayi olmasına sebep olur.
Bahtiyar Vahapzade'nin olduğu hatırımda kalan bir şiirde şu anlatılır : "Bize vatan sevgisi mi ana sevgisi mi ? diye soruşturduklarında ,biz ana sevgisi en yücedir derdik.Sonra istilacılar geldi,memleketimizi işgal eyledi,bizi bir tarafa anamızı bacımızı başka bir tafara attı. Ne ana kaldı ne vatan.O zaman anladık ki vatan olmadan ana da olmuyor ,bacı da...
Başka bir husus ise Tüm Türk Kültürlerini unutmamak, nasıl olacak anlamadım?
Bir kültür nasıl oluşur?
Kültür nedir ?
Diye sordum kendime....
Kültür bizim ürettiklerimizdir. Tüm Türk kültürlerinden kasıt ne?
Türklerin o kadar acaip ve şimdi burada söylesem "olmaz bu kadar" diyeceğiniz ve hatta belki de beni topa tutacakların olacağı gelenekleri vardı ki, şaşırırsınız !
İyi ki bu davranışlar unutulmuş.
Doğru zahir olunca yanlış kaybolur.Tıpkı karanlıkta hayat bulan gölgelerin aydınlıkta kaybolup gitmesi gibi...
Bir husu da değerli kardeşim, Din insanların ruhunu felan aydınlatmaz.Din yaşadığımız hayatı tanzim eden disiplin altına alan ilahi emirlerdir. Ve hayatın her alanında var olması gerekir.
Osmanlının çöküşünü ,Türk ırkının mağlübiyetini Masonlara ve Yahudilere yıkıp kenara çekilmek kolaycılık olmuyor mu?
Osmanlı en az kendisi de o dediğiniz yıkıcılığı tekeline aldığına ve her kötülüğün müsebbibi olarak anlatılan unsurlar kadar yıkıma yardım etmemiş mi? Mesela o Şeyhülislam "kılıkları" padişahın lütfüyla verilmiş ve emriyle o kılıklardan "tavşan dahil olmak üzre her nevi fetvalar çıkarılmıştır.
"Psikolojik harp denen bir konudan bahsetmek isterim. Bu konu: gururla başarılarını izlediğimiz bordo berelilerin, devletimizin onur kaynağı Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da uzmanlarının eğitim aldığı son derece önemli bir konudur. Her Türk’ün bu konu hakkında bilgi sahibi " bu ne demek anlamakta güçlük çektim. Bordo berenin rengi mi,Kuzey Irak'ta kafasına geçirilen " Çuval'ın " rengi mi daha güzel deseydiniz belki bir cevabım olurdu.
her Türk'ün bu konuda bilgisi olması gerekiyorsa ,memleketimizde yaşayan Kürt'lerin,Laz'ların,Çerkez'lerin, Arnavut'ların, ve diğer "Kültürel farklılık" arz eden vatandaşlarımızın bu bilgiye sahip olması tehlikeli olsa gerek.
Bu hususta ise Din faktörünü bir kültür gibi sunmuşsunuz.
Psikolojik savaşın din'den de edeceğini savunarak,Dinsel inançları ulusal saplantılarla aynı kefeye koymuşsunuz.
Din Kültür değildir.
Türkü , kilim motifi, düğün usülleri,karşılama,yemek ,peynir yapma , dil kültür kavramının içerisinde mütalaa edilebilir.
Diğer bir husu ise en önemli "Bayrak, Vatan sınırları, İstiklal Marşı, Gençliğe Hitabe, milli birlik ve beraberlik duygusu ve ezanınızdır." demişsiniz.
Din nerde ?
Eminim ezan derken aslında Din'i kastetmişsiniz.
Sonra burada bir arap çorbasi yapmışsınız. Gençliğe Hitabe demişsiniz de Kur'an dememişsiniz.
Sonra da "Bunlar ile beceremediler" derken siz bu memlekette yaşamıyor musunuz?
Milletin arasına nifak sokulduğunun farkında olmayacak kadar saf veya gaflet içerisinde olduğunuzu zannetmiyorum. yapılan katliamlar aslında bu milleti "becerdiklerinin " bir kanıtı değil mi?
Son paragrafta da "Ya sev ta terket!" sloganını açıp döşemişsiniz.!!!!
Bu memleket , bo topraklar üzerinde yaşayan insanlarındır.
Bizler birbirimize "kardeşlik ve vatandaşlık" hissiyatıyla bağlıyız.
Sizin bu tutarsız...Bir paragrafta "gelin birlik olalım kardeş olalım" deyip, bir sonraki paragrafta " Kürt kardeşim, Laz kardeşim, Alevi kardeşim, Sünnii kardeşim... Cevabın hayır ise; nedenini bul. Türkiye’yi sevmiyorsan, atanı, vatanını, ırkını sevmiyorsan bu ülkenin ekmeğini yeme, suyunu içme, çocuğunu bu vatanın okullarında okutma biz sana yakışmayız, sende bize..." diyerek rest çektiğin insanların ataları hala Çanakkalenin şehitliğinde yatıyor.
Önce ordaki mezarlığı tanzim et..
Git çıkar orada yatan Kürt İsmail'i..
Siverekli Abdullah'ı...
Çerkez hakkı'yı...
Laz Mustafa'yı...
Çıkaramazsın değil mi?
Çıkmazlar...
Ordan çıksalar bizim gönlümüzden çıkmazlar...
Bir büyük bir milletiz.
Sevgi dolu bütün kardeşlerimize yüreğimiz.
Aslında size yorum yazmayacaktım fakat bu sebeple hem kendilerine "seçki" kurulu diyen değerli beylerin ve bayanların kriterlerini bir daha gözden geçirmelerini ve sözlerinizin altında yatan ifadeleri ve anlaşılmaz provakasyon kokan ifadeleri,MİT ve TSK sözcülüğü yapan ifadelerinizi okuyanların görebilmesini istedim.
Saygı ile.
Nilgün Akçay
yazarengindinc
"VAR OL, BÜTÜN OL, BÜTÜN OLDUKÇA VATAN OL"
"Peki, şimdi soruyorum ülkeni seviyor musun? Cevabın evet ise; bütünlükten vazgeçme. Biz de seni seviyoruz kardeşim. Kürt kardeşim, Laz kardeşim, Alevi kardeşim, Sünnii kardeşim... Cevabın hayır ise; nedenini bul. Türkiye’yi sevmiyorsan, atanı, vatanını, ırkını sevmiyorsan bu ülkenin ekmeğini yeme, suyunu içme, çocuğunu bu vatanın okullarında okutma biz sana yakışmayız, sende bize..."
Dil akıcı, duygu çıplak ve net...
Sonuç; akılda hiçbir soru işareti bırakmadan gideceği yolu tarif edebilen emin bir sesleniş...
Elbette kutladım...
Mehtap ALTAN tarafından 1/13/2011 6:47:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
yazarengindinc
içeriğiyle.....üslubuyla......muhteşem bir yazı......layıkıyle güne gelmiş......saygılar
yazarengindinc
"Peki, şimdi soruyorum ülkeni seviyor musun? Cevabın evet ise; bütünlükten vazgeçme. Biz de seni seviyoruz kardeşim. Kürt kardeşim, Laz kardeşim, Alevi kardeşim, Sünnii kardeşim... "
tarihe kök salmış uluslar kudretlerini asil kanlarından genlerinden aldıklarından her daim korku yaratır..:)
olur ya bir gün yeniden akıllarını başlarına devşirip güçlenirlerse !...
bu ulusların başından kötüle böl parçala taktiklerini uygulattıkları kuklalar eksik olmaz..:)
bugün bu yaşananlar cihan imparatorluğu kurmuş atalarımızın torunları olarak hala o gücü taşıdığımızın göstergesi...
kutluyorum günün yazısını hayata insanlığa kattığınız erdemli güzellikleri değerli kraljag dost...:)
sevgim saygımla hep selamlar...
yazarengindinc
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
aslolan insanlık adına olumlu iyi niyetli çabalardır ki güzelliklerle gelişmeye devam edecektir..:)
"Peki, şimdi soruyorum ülkeni seviyor musun? Cevabın evet ise; bütünlükten vazgeçme. Biz de seni seviyoruz kardeşim. Kürt kardeşim, Laz kardeşim, Alevi kardeşim, Sünnii kardeşim... Cevabın hayır ise; nedenini bul. Türkiye’yi sevmiyorsan, atanı, vatanını, ırkını sevmiyorsan bu ülkenin ekmeğini yeme, suyunu içme, çocuğunu bu vatanın okullarında okutma biz sana yakışmayız, sende bize..."
Katılıyorum ve kutluyorum. Saygılar.
yazarengindinc
Pek çoğumuzun ortak çığlığı. Yine de gayretkeş olmalı. Vazgeçmekte bize göre değil.
Tertemiz bir dil kullanmışsınız. Okurken çok yakın bir dostumun sohbetini dinliyormuşcasına yakın ve sakindim. Yeni yazılarınızı okuma imkanımız olacak mı? Umarım olur.