- 1372 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
( ALLAH ACIYA )
(TEZATLIK. BİRİ ÖLMEK, İSTİYOR BİRİ YAŞAMAK)
Hastaneye gittim; sıramı beklerken, tekerlekli sandalyede oturan yaşlı bir adama gözüm takıldı.
Adam dalında kurumuş yaprak gibiydi, nefesini zorlanarak alıyor nefes alırken de ağzını kuş yavrusu gibi açıyordu.
“Ne kadar ızdırap çekiyor du.
Ne zor bir durumda olduğunu söylemesine de hiç hâcet yoktu. Çünkü her şey ortada gösteriyordu.
Arada birde yutkunmaya kalkınca boğazındaki gırtlak kemiği yukarı aşağı inip çıkıyor, sanki gözleri patlar casına açılıyordu.
Öylesine üzüldüm ki; Anlatamam! Her çaresiz anımda düşündüğüm şeyi düşündüm. Ah keşke elimde bir sihirli değneğim olsaydı. Çaresizlik ne kötü bir şeydi!
Sizin için ne yapa bilirim diye sordum? Adam zorlanarak dedi ki hiçbir şey. Ben sadece biran önce ölmek istiyorum ; bana kimse yardım edemez, kimsede kurtaramaz! Dedi.
"Allâh beni affetsin. "Allâh beni affetsin, diyordu……… Selpaka kolonya döktüm burnuna tutmak istedim; bırak dedi,
elini kolonya ile ovaladım fayda etmez dedi.
Ben yine ferahlar ümüdi ile ellerini biraz ovaladım; Allâh bana acısın, iyilik etmek istiyorsan duâ et
"Allâh canımı çabuk alsın dedi. Ben çok günahkârım diyor. Daha da bir şeyler söylemek istiyordu sözleri boğâzına düğümleniyordu. Çok müteessir oldum.
"Alâh herkesin hakkında hayırlısını versin, İnsan bunalıp daralınca ölmek kurtulmak istiyor, şu yalancı dünyadan kaçıp kurtulmak istiyor. Sanki gideceği yerin nasıl olduğunu bilir gibi. Fakat daha beterini görünce, kendini toparlayıp haline şükrediyor! Beterin beteri varmış; Allâh’ım sana sığınıyorum diye tövbe ediyor…
Bir yandan da bir hasta Ölüyorum kurtarın diye bağırıyor. Ne kadar tezat bir hal. Biri kurtulmak isterken, bir diğeri de ölmek istiyor
Ne var ki can çok tatlı, ölüm korkunç olsa da öyleleri de var ki biran önce gelsin diye duâ ediyor.
Allâh her şeyin hayırlısını versin dilerim cümlemize. Ölüm kaçınılmaz son!
Onun içindir ki buradan hazırlığımızı yapmamız gerek. Bir kalp kırmamış, kötü fiiller yapmamış, ibadetini yapmışsa,
Üzerinde kul hakkı yoksa, vebal almamışsa, helalinden kazanıp yemişse, gerisini Allâha bırakmamız lazım. Allâh her şeye kadirdir.
El Gaffârdır, günahları mağfiret edendir. El Gafur- Affı mağfireti bol olan. Et Tevvâb- Tövbeleri kabul edendir. Bizler istediği gibi kul olmaya gayret edersek ve de her daim tövbede bulunursak .İnşallah günahlarımızdan arınırız. El Afüvv-
Affı çok günahları yok eden. Zül-celâli vel ikrâm- Celâl, azamet,şeref,kemâl ve ikrâm sahibidir. kullarına çok merhamet edendir.Haktâ alanın 100 şefkati varmış o şefkatin 1 tanesini annelere ihsan etmiş, bir düşünelim annelerin yavrusuna
olan şefkatini evladına hiç kıyamaz hatta canını feda eder. peki ya MEVLA 99 şefkati ile kullarına nasıl muamele eder dersiniz tabiki çoook...Fakat kulda kulluğunu bilmeli. Yasaklarına riayet etmeli ve Allâhın kula verdiği görevleri , elinden
geldiğince yerine getirmeli, ve emrine itaat etmeli ki; Yüzümüz olsun huzuruna varırken.
Herkes biliyor dünyanın fani olduğunu, ve de ölümün kimi nerde kaç yaşında,yakalıyacağı bilinmez, meçuldür.
Kul neyle meşkulse ölüm o hal üzere yakalarmış kulu…………. iyi idrak etmek lazım diye düşünürüm her zaman. Namaz kılanı, namaz kılarken, Kuranla haşır neşir olanı kuranla, lüzümsuz iş yapanıda luzumsuz iş başında yakalayacağı muhakkaktır. Kötü hallerden Allah muhafaza ede…. Selam ve Saygılarımla Allâha emanet olunuz...(hazan gülü)