- 864 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BIR DAHA SEVEMEM
Zeynep terasın ağaçlarla çevrili kuytu bir köşesine sinmiş eski hasır bir sandelyede kıvrılmış ve hareketsiz güneşden mutluluk beklercesine gökyüzünü seyrediyordu, ne kadarda anlamsızdı saatler işte öylesine vakit doldurur gibi kan ağlıyordu içten içe...neden diyordu nasıl olduda bu yalnızlığa girdim.. daha bir hafta önce kelebekler gibi uçuyordu renkten renge giriyordu heyecandan ölüyordu Keremin karşısında sanki hiç bitmeyecek uçsuz bucaksız sonsuz bir walze ayaklanmıştı arzuları, planları anlam kazanmıştı zevksiz yaşamı.. seviyorum onu çok seviyorum diyordu kendine itiraf etmeye doyamıyordu .tatminkarlığını,işte yine gözyaşları ellerini yıkıyordu Zehranın çıldırmak ile tükenmek arası bir duyguydu bu dayanmak istemiyordu Keremin yokluğuna ne olur tanrım yapamıyorum çağır beni çağır yalvarıyorum diye açıyordu ellerini ...bir an gözlerini kapattı aynı film tekrar ve tekrar canlanıyordu ,her sahnesi aşk kokuyordu sevdanın o bembeyaz perdesi siyaha girmeden can havliyle uyanıyordu Zeynep. Bir sene önce tanışmışlardı Zeynep ve Kerem hani herkesin bin umutla belki gerçek sevgiyi bulurum dediği sanal bir sitede, saka gibiydi önce herşey birbilerini görene dek Kerem son derece duygusal ve kibardi....
Bakışları bir erkekte olamayacak kadar masum ve içtendi çok heyecanlıydı yanlış bir hareket yapmamak icin o derin anlamları olan yüzüne çocuksu bir ifade girmişti aman allahım diyordu kendi kendine Zeynebin gözlerine bakarken, onu incitmemeliyim bu kadın bir hazin öyküsü ....kerem zeynebi bir kitap gibi okumuştu korumak istiyordu onu sevgisiyle ve sadakatıyle zeynep ise çözmeye çalışıyordu Keremi, bu adam çok farklı diyordu hiç olmadığı kadar huzur olmuştu Keremin varlığı Zeynebe ....ayrılmak istemiyordu bu muhteşem adamdan ....aylar geçti günler özlemleri sıralarken sevgileri doyumsuz bir aşka sardı başka şehirde yasayan Zeynep ve Keremin uzaklığı onları dahada yakınlaştırdı birbirine keremin Zeynebe o bin kere duymak istediği romantik evlilik teklifi tarifi imkansız bir sevincin getirdiği mutluluk gözyaşlarıyla evet evet aşkım cevabıyla resimlendi...hiç bir engel yoktu artık resmi işlemler ve Zeynebin Keremin yanına taşınma yorgunluğunun ardından mutlu bir evliliğin resimlenmiş kareleri asılıydı ...sevgiyle hazırladıkları evlerinde her şey rüya gibiydi Zeynep o kadar cok korkuyorduki Keremi kaybetmekten böyle mükemmel bir sevgiye taptığı bu eşsiz adama zarar gelmemesi uğruna elinden gelse zırh olacaktı adeta,ve o kara gün, beyninden binlerce defa kurşanlanmışcasına duymak istemediği yalan dediği o katil cümle ..... Zeynep hanım eşiniz Kerem intihar etti ....bu şaka olmalıydı belkide bir kabus neden neden diyordu Zeynep hayır bu doğru değil bir yanlışlık olmalı ...oysa doğruydu bir kaç ay önce amansız bir hastalığı oldugunu öğrenen Kerem günden güne kötüleşmeye başlamıştı Zeynebin iyi görünmüyorsun sorularını sürekli yorgunluk ve is stresi diye geçiştirmişti doktorların hiç bir ümit vermediği kanser karaciğerini tamamiyle tahrip etmişti çok düşünmüştü Kerem kendini değil Zeynebinin gözyaşlarına dayanamazdı günden güne yok oluşumu seyredemez yıkılır kahrolur diyordu hıçkırarak...Kerem hayatına son vermeyi kararlaştırdı o güzel aşkının gözleri önünde bitmiş zavallı adam düşüncesi onu zaten her an öldürüyordu tabancasından çıkan tek mermi ve karşısında ölümsüzlügünü ruhuna yazdığı canı Zeynebine seslendi kısık bir sesle hoşçşakal meleğim seni çok sevdim karım ceylan gözlüm gitmeliyim artık affet beni sevgilim allaha emanet ol seni seviyorum seni seviyorum ...keremin son cümleleriydi Zeynebin duymadığı fakat bir ahıt gibi hissetiği beynini kemiren soru işaretleriydi??yasamakmiydi nefes almak hayir her gün ölmekti dirilip dirilip tekrar gömülmek gibiydi güne uyanmak zeynep bir daha asla sevemiyecekti biliyordu bu kesindi kereme olan sevgisi ebedi bir aşkla mabedleşmisti....
BERRIN KORKMAZ