SON ŞEHİTLİKTE YAZILMIŞ GÜNCÜL
SON ŞEHİTLİKTE YAZILMIŞ GÜNCÜL
hayrettin TAYLAND
Girizgahın bilgesi :
- “Her şeyde o var ,bu dünya onun varlığına özdeş.”
Biz aslında aslımızın özetinde var olan amaçlara veya arzulara uslanmıyoruz.
Tüm hayatımız uslanmak aslında.Arzuların doyumsuzluğu bitmez bizde.
Gitmek ile yaşamak arasında kalan tüm kalakalmalara lalız. Bitmeyenlere sıradağlar oluşturur,nefsimizin uçukları. Orda varsa her şey bana var olsun temine hikemleniyoruz. Gülü cümle ,cemi cümle ,içre içre ,içsel volkanları devşirir duyusal açlığımız.
-Böyle uluorta ,hatta alurta aurtları olan bir yaşamsala sevdalanmışız.
- Özlemek, bu kadar özlemek,etini kemiğini,ruhunu,sözünü,özünü yakarcasına özlemek.
Dokunamamak, paylaşamamak, sıcaklığında erimemek, onu işitememek, artık sonunun "Pi" hali değil mi?
-Bakmak her gelip gecene belki o gelir diye .Tüm yaşıtlarını o sanmak hatta onunla özdeşleşme payidarı olmak.
- “Dönülmez akşamın ufkundayız” vakte votka içiren ömürdaşa nazireler diziliyor.
- Vazgeçilmezlerimize idoik arzulara sıralayıp içsel sıradağlar büyütüyoruz.
- Büyülü bir dünya arzuluyoruz .Ne ,nerede ve niçin nasıla hasım?
- Böyle anlama anlam, yeniler ,tanımlar ve tanımsızlıklara sınır çiziyoruz .
Deneyim bilgesi:
- Yaşam iki doğrunun ötresinde.
- "Doğru kararlar."
O kararları nasıl alabildiğini sordular "Tek sözcük"
"Deneyim."
Deneyimin sırrını sorduklarında ise "İki sözcük."
"Yanlış kararlar."
-Ya biz deneyimin denemelerinde öze ne kadar şair olduk.
Herkes kendi duyusal titreyişlerinin şairi.
Hangi şiiriniz sizi size anlattı.
İlhamınız ihanet etti mi sınırsız isteyişinizin kaçışına?
Kaç?
Kaç…
Kaçış aslında bir buluşa kavuşmaktır.
-Kaçın … Kaçmak hayata yorgunluğunuzu dinlendirir.Ufka doğru,gerçeğe doğru ,en doğruları doğru sizi götürür.
-Hayat bir götürü.
Götürünün vergisi biraz az.Sadece saadeti doğru sevmek ve yaşamak.
—Yaşansal Bilge:
-
Yaşamsala yaşsal öğeler ekliyor:
“YAŞAMAK bir fırsattır, yararlanmayı bil.
YAŞAMAK bir güzelliktir, kıymetini bil.
YAŞAMAK bir mutluluktur, tatmayı bil.
YAŞAMAK bir rüyadır, gerçekleştirmeyi bil.
YAŞAMAK meydan okunmasıdır sana, karsı çıkmayı bil.
YAŞAMAK bir görevdir,tamamlamayı bil.
YAŞAMAK bir oyundur, oynamayı bil.
YAŞAMAK bir servettir, korumayı bil.
YAŞAMAK bir aşktır, sevgidir,keyfini çıkarmayı bil.
YAŞAMAK bir bilmecedir, çözmeyi bil.
YAŞAMAK bir hüzündür, aşmayı bil.
YAŞAMAK verilmiş bir sözdür, tutmayı bil.
YAŞAMAK bir şarkıdır, söylemeyi bil.
YAŞAMAK bir mücadeledir, kabullenmeyi bil.
YAŞAMAK bir trajedidir, göğüslenmeyi bil.
YAŞAMAK bir şanstır, kullanmayı bil.
YAŞAMAK çok kıymetlidir, mahvetmemeyi bil.
YAŞAMAK yaşamaktır, uğruna savaşmayı bil...
-Oysa yüreğimiz bunlara aşina ve bunlardan öte yeni amaçlara güneşlenir.Susuzluk geçiren ruhsal vadilerimizde mutluluk yetmiyor.
-İnsanoğlunun özü hep, heplere kafiyelenmiş.
-Olsun .
Bu da olsun.
-Buda oldu. Bir Budist’in istlerinde isler yayılıyor.
-Mani olsun.
Manizm olsun. Menhenim ben hem senim.
Oldu.
-Çünkü biz hep ol emrine nişanlıyız.
-Olsun .
Ne güzel değil mi?
Bu güzelliğin sorumsalında.
Değilin Bilgesi:
ÖĞRENDİM Kİ ... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
ÖĞRENDİM Kİ ... “Bittim” dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var.
ÖĞRENDİM Kİ ... Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatını kontrol eder.
ÖĞRENDİM Kİ... Kahraman dediğimiz insanlar bir şey yapılması gerektiğinde, yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
ÖĞRENDİM Kİ ... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Bazı insanlar sizi çok seviyor ama, bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz, bazıları hiç karşılık vermiyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Para ucuz bir başarı.
ÖĞRENDİM Kİ ... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları kaldırmak için elini uzatır.
ÖĞRENDİM Kİ ... İki insan aynı şeye bakıp tamamen farklı şeyler görebilir.
ÖĞRENDİM Kİ ... Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
ÖĞRENDİM Kİ ... Her şartta kendisi ile dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirebilir.
ÖĞRENDİM Kİ ... Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez.
ÖĞRENDİM Kİ ... Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da !
ÖĞRENDİM Kİ ... Tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok. Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
ÖĞRENDİM Kİ ... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
ÖĞRENDİM Kİ ... Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
ÖĞRENDİM Kİ ... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
ÖĞRENDİM Kİ ... Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
ÖĞRENDİM Kİ ... İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
ÖĞRENDİM Kİ ... Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
ÖĞRENDİM Kİ ... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor
-Bu değillerimin deyincelerinde özüme sıralanan bir son çıkıyor.
İnsan aslında bir insandır.
-Farkımızın bu anlamsalında kayıplarımızın çöllerindeki seraplara zevk zinciri oluşturuyoruz.
-Üzüntülerimize yeni ünlemler bulmak yerine hep soru imi üretkenliği var insan kadar olan yaşamlarımızda.
Oysa "herkes kendi yerini bilse ve herkes kendi olsa yetmez mi?
—Yetimlik ve yetmelik arzulara da artı amaçlar bağlıyoruz. Yaşam bir o kadar da kadere kadar.
-Çoğumuz yaşamsalın yazgısında her şeyin yazıldığı için yaşananlara iman ediyoruz.
Savruk hatta ;hata hattatlarımızın çizemediği içsel bir dünyada dünyevileşiyoruz,nefsimizin en ülvi kaçış ve çıkışlarıyla.
—Ben
—Ne yani.
Ben.
-Evet ben çok önemsi.
Biz olma yokuşundaki çakılları hep atıyoruz bene.
-Oysa yaşamsalın o kadar kolay ve bir de o kadar zorları var ki.
Richard Wilkins Bilgeyi dinleyelim.
-“1 - Gerçek değişim kimi eski şeyleri farklı görmeye başlamaktır.
2 - Pencerenizin camı kirliyse dışarı çıkıp manzarayı parlatmanız boşunadır.
3 - Eğer siz kendinizi sevmiyorsanız başkası neden sevsin!
4 - Ana babanız doğumunuzdan sorumludur, yaşamınızdan değil.
5 - Eğer kendinize yön arıyorsanız yolunu kaybetmiş birine sormayın.
6 - Dostluk, ayrı oldukları zaman insanları birlikte tutar.
7 - Fedakârlık çiçeğin köküdür.
8 - Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil.
9 - Birçok insan hayatının büyük bölümünü olduğundan farklı görünebilmek için heba eder.
10 - İlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliğinizdir.
11 - Acı, mutluluğa göre daha çok şarkı bestelemiştir.
12 - Her davranışında başkalarının onayını arayan kimseler,hayatın birçok güzelliğini ıskalar.
13 - Yüzeyde hazine bulamazsınız.
14 - Kahkaha ruhun dansıdır.
15 - Mucize, enerjinizi korkularınıza değil rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar.
16 - Karşınızdakini dinliyor musunuz, yoksa konuşmak için sıra mı bekliyorsunuz?
17 - İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez.
18 - Hayatınızı bir para kazanma denemesi olarak kullanmayın.
19 - Cennete gitmenin iki yolu vardır;
1) Gerçekten öldüğünüz zaman,
2) Gerçekten yaşadığınız zaman.
20 - Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karşılığı satmak değil.
21 - Müziği notaların arasındaki sessizlik yaratır.
Üstat ne kadar doğru yürümüş hayata. Çoğumuz hayatı bayatlanmış olarak yaşama savaşı veriyoruz.Hayatta her saniyenin bir anlamı ,bir önemi ve bir doğru yaşayışı var.
-Eğer …
Çok eğerimiz ve çok değerimiz.
-Eğer diyorsak yaşamsalın çölünde yaşamamaya Mecnunuz ve memnunuz.
-Hayat hiçbir zaman memnuniyeti sunmaz. Memnunsanız hayatınızı sorgulamanızda fayda var.
-Dünya memnuniyetsizliklere ve doyumsuzlara gebe. Tatminsizlik varsa biraz insansınız.
-Bizim en güçlü öğemiz inanma ve nefsi isteyiştir.
-İnanç en büyük büyük .O orda kalsın. O konuda kendimizce bir bağlanış zaten var.
-Nefis tezkiresinin tüm katmanlarında her yaş,bin yaş gibi milyarlarca arzular yüklemiş.
-Anların haritasında öylesine ve ölürcesine şehirleşiyoruz. Bu şehrin tam ortasında sizi sunulan her şey kıymetin kıyameti olur.
Kıymetın Bilgesi:
“-
Bir anı, bir türküye beste,,.bir hayal, bir çiçeği size sunabilir. ,bir yıldız, bir aşkın füzyonu olabilir. Bir kuş, ilkbaharın yeşermesini sunabilir. Bir gülümseme, bir bakış içsel bir özel başlatabilir. Bir tokalaşma, bir ruhu canlandırabilir. Bir harf bir hecenizi bir hece bir neşenizi, bir neşe amaçlarınızın cümlesini, bir cümle hayatınızın kitabını oluşturabilir. Bir oy, bir halkın yaşamına sunulan doğru ya da yanlış tercihler… Bir gülüş, sıkıntıyı yok edebilir... Bir adım, bir kıpırdayış, her yolculuğu başlatabilir… Bir umut, içsel dirilişe ayna olabilir…Bir dokunuş, bir ısınış şefkati anlatabilir…Bir kalp, neyin doğru olduğunu bilebilir…Bir tek insan, farkı yaratabilir…O yüzden "ben olsam ne olur, olmasam ne olur" demeyin. Unutma, bir sen/siz daha yok.
-RUHUNUZU ZİNCİRLEYEN NEFSİ MAYINLARA BASMADAN YAŞA.
OLBİLİR O KADAR ŞEY VAR Kİ KEŞFETMEYİ ÖĞRENİN .
-YAŞAM BİZE SUNULAN TUZAKTIR .BU DÜNYA ÖDEV VE AV MERKEZİ.
-ÖDEV NASIL YAPILIR?-ÖDEV NEDİR? .
OKU VE ÖĞREN .EN BÜYÜK EMİR İŞTE BU.
YAŞAM BİR FIRSATTIR.BU FIRSATI KAÇIRMA
-