- 1659 Okunma
- 24 Yorum
- 0 Beğeni
TOYNAKLA SÖYLEŞİ
TOYNAKLA SÖYLEŞİ…
1 –Sayın Öztürk kısa bir özgeçmiş alabilir mıyım?
Sana ne benim öz geçmişimden birilerine mi satacaksın?
2 –Yenge hanımdan çok korktuğunuz söyleniyor,doğru mu?
Kuyruklu yalan…Kim söylemiş bunu?
3 –Nadidem Zehra ve Su_misali tanıkmış…
Onların boynunu koparmak lazım..Kaç para verdinde böyle bir yalan uydurdular
4 –İyi turşu kurduğun söyleniyor
Evet…Kelek ve hıyar turşusunu iyi kurarım…
5 –Peki…Gelelim şiire..Sen şimdi bebekliğinden başlar,şöyle yetenekliydim böyle şiirler yazardım diye mangal da kül bırakmazsın.
Bütün diyeceklerimin içine ettin,nasıl başlayım şimdi…Suyun en başından kestin.Ama senden iyi yazarım,öyle diyelim.
6 –Edebiyat defterine nasıl üye oldun
Senden çok daha fazla transfer ücreti alarak…ama senin buraya geleceğini bilseydim kesinlikle üye olmazdım
7 – İşiniz su bulmakmış....suyu ararken kendinizi şevket süreyya aydemirin yerine mi koyuyorsunuz.?
Toprağın karnını delip çelik borularla iki yüz üç yüz metrelerden su çıkarıyoruz…Boru döşüyoruz anlayacağın bize ihtiyaç olursa buralardayız…
8 – Tacettin Yıldırım’la alıp veremediğin nedir
Gıcık adamdır…Benim bir sorunum yok da onun sorunu var benle..Arkamdan kumpaslar çeviriyor kuyumu kazıyor.Halbu ki ben olmasam o tek başına bir hiçtir de haberi yok
9 –Reytinginiz düşünce hemen ona saldırıyormuşsunuz
Benim param yok,sponsorum yok…O bastırıyor parayı alıyor yorumları…Bende böyle bir yol çizdim kendime,ne yapayım geçim dünyası
10-Atışmalarınızda önce vurup sonra ayağa kaldırmak niye?
Elimde kalmasın diye belki…Çöp kadar haliyle benimle aşık atması onun aleyhine de ondan.
Ancak;
Her zaman söylediğimiz bir şey vardır…Dostun senden güçlü ise sende güçlüsün…Dostun meziyetleri kendi meziyetlerinden üstün olduğunda yada sen dostunu öyle bir yükseğe oturttuğunda yüreğin ona adanır.Sıradan insanlar arkadaş olabilir ama dost olamazlar
Bu anlamda birde haddini bilmek terimi var..Sevgi dediğimiz eylem sermaye istemiyor…Yüreğinden gelen o coşkulu sevgiyi dostuna sunmakta niye cimrilik yapalım ki…Sevmesem de Tacettin yıldırım saygı duyduğum bir şahsiyettir ve varlığı bana gurur vermiştir daima…Aman şımarır şimdi,kabarmaya başlar hindi gibi …
11-Hamsinin ve yumurtanın hayatınızdaki yeri ne kadardır?
Sen damak tadından ne anlarsın ömrün madımak toplamakla geçmiş…dünyanın en güzel balığı hamsidir..Bir defa yedin mi kesinlikle altı ay karada ölüm yoktur derler
12-Elinizle cebinizin arası yüz kilometre olduğu söyleniyor,doğru mu?
Belki daha fazla..Cepte bir şey yok ki yakın olsun…mecburiyetten anlayacağın…
13- Birkaç defa işten atılıyormuşsun ama Tacettin mani olmuş,otoritesini kullanıp sana torpil etmiş.
Halt etmiş o…İlaç bulsa başına sürerdi deli…Atıcılıkta iyi derlerdi ama bu kadar olduğunu bilmezdim.
14- Sizin yandaşınız olanların Tacettinin tarafına geçmesini nasıl yorumlarsınız
Yalan vallahi…birkaç casus soktum aralarına o da yuttu..koltukları kabardı.Gerçek öyle değil her gün onun tarafıtarından benim saflarıma katılan bir sürü şair dostum var…O kendini avutuyor..
15- Sitede bir oylama olsa barajı aşamayacağınızı gizemli de söylüyor ne dersiniz?
Gülerim…Emine öyle bir şey demez sen uyduruyorsun.Avucunu yalarsın malum çevre MHP nin baraji aşamayacağını söyleyip duruyordu..son anketlerde 18 çıkınca susup kaldılar…Bende Tacettine fark atarım vallahi…
16- Ankara’da Tacettin’le buluştuğunuzda hesap istenirken tuvalete gidip gelmediğinize cinok da şahitmiş
Ne yapsam ya..elimle hamsi pişirdim sana birde hesaba mı ortak olsam..sopa yemediğine şükretmelisin.Mutfakta bulaşık yıkatın dedim,kredi kartın da geçersiz çıkmış..işin gücün dolandırıcılık ve iftira…Ama mekan sahibi ayıp olur diye Cinok ağabeyye al abi bunu arka kapıdan çıkar demiş..Ayakkabını orada düşürmüşsün..Kül kedisi aradım ama kayık gibi ayakkabına sığacak ayak bulamadım…
17- Kızılay’da 5 çorap on liraya satarken daire müdürünüze yakalanınca efendim ben Secaattin değil toynağım demişsiniz....ayak üstü şiirler söyleyip müdürü atlattığınız söyleniyor
Yanında da su tabancası eşantiyon verdim…Şiirlerim para etmiyor ama gönül bağlıyormuş.buna sevindim.
18- metro girişinde simit yumurta peynir satışını yapamayınca hepsini yediğiniz söyleniyor
Hayatım böyle ne yapayım..aç mı kalayım…
19-Edebiyat defterinde seni etkileyen on şair…
piişşşşıkk…İsim verir miyim hiç…Şiir adına bir satır yazan herkes beni etkiler
20- Yağcılık değil mi bu? Korkma taraftar kaybetmezsin
dostlarımı ve şiirlerini sevmek yağcılıksa yağcıyım çatla sen
21-Oflu mahlaslı biri var…kılıç gibi adam diyorlar
Karadenizli olsun çamurdan olsun…Ama bana göre Oflu çam gibi adam.Yaz kış yeşil ve her mevsim senin...
22- Canbolat?
Onu Halil Gülşen’le dersen bir ordu ile başa çıkarlar…Çorum’un yüz akı onlar…
23- Ya Durdu Şahin…?
Onu literatürde anlatacak kelimem yok…Sayfalar sığmaz..Günün adamı değil gönül adamıyız der…Cezası bitmek üzere,ondan sonra o kendini ifade etmesini bilir…
24- Afet Kırat…
Hecenin gülen yüzü…Ansızının dediği gibi doğal afet…Can ablam o…
25- Neslihan Yazıcılar ve Sinan Can ile birlikte ortak bir şirket kurduğunuz söyleniyor
Evet..Kıskandın mı? Mutluluk bir lira gülmek bedava…çatla sen..Ciromuz sonsuzca gülümsemek…
26- Mavideydi sevgi,Emine 45,Aşiyan52,Güler birsözü,Ramazan Efe,Hayatı Yazıcı,Kalimera,Haysah,Rifatı,Cemil,Pehlivan Uzun,Ünalan,Sevda yağmuru,Mehmet Aslan…Adnan Şahin…ve daha ismini sayamadığım bir çok şair dostumuz da seni terk etmişler..
Onlar benim gönül dostlarımdır aramızı açmaya çalışma avucunu yalarsın..
27-Seni etkileyen üç şair…
Hepsi beni etkiler ama Su dengi ağabey var…Sen bilmezsin tabii..Birde hayalayna…
28-Diğerleri etkilemez mi…
Sen cinlik yapmaya çalışıyorsun ama ben gerçekten herkesten etkilenirim..Herkesi ayni ölçüde severim ama özel olarak sevdiklerimde var isim vermem bu konuda…Makberi ve Direniş darılır sonra)
29- Ansızın?Adam onca şiir yazmış adını zikretmedin hiç..Kuyunu kazmıyor musun?
Kaşınma! Adam şiirlerini zaten çorbacıda yazıyor.Benim gibi muhlama hamsi ve kara lahana yerken yazsın da görelim…Tuttu binler yıllık Karadeniz muhlamasını,biz Mardin de bunu yaparız ama içine pekmez katarız demez mi.?Laz kültür derneğine yüz bin tl tazminat ödemeye mahküm oldu haberin yok mu)
30- Tacettin yıldırım yorumları senden fazla,neden dersiniz
Bir; Adam yorum başına yüz lira veriyor
İki; emekli adam yani avare iş güç yok…günde altı yüz yorum yazınca eh 53 yorum da alsın…
31-Senin için hayatta en önemli üç şey…
Benim için dört şey önemlidir…Hamsi tava, kara lahana ,hamsi pilav ve TRABZONSPOR
32-Tacettin mi toynak mı?
Vallahi edebiyat defteri olmasa ikisi de hikaye..İkisinden biri olmazsa da tak başlarına onlardan bir halt olmaz..İkisi birbirini tamamlayan ucubeler…
33- Tacettin maraton koşabilir mi?
O atletizmin bütün branşlarını yapar…ama rüyasında…göbeğini emanet edecek sağlam biri bulursa niye yapmasın..
34- Sen tacettin yıldırım’ı kıskanıyor musun?
Nesini kıskanayım onun o beni kıskansın..ondan yakışıklı ve cevvalim bir kere
35- Birkaç cümle ile Tacettin yıldırım’ı anlat desler
Birkaç cümle yetmez…Ben öyle kısa cümlelerle meramımı anlatamam.Ama o koca adam sevgisini çıkarsız dağıtıyor.kibir gurur hak getire,çocukla çocuk büyükle büyük yani olması gerektiği gibi..Halkın içinden biri ve her şeyden önce düşünceleriyle ve insanlarla barışık…Nazlanması hakir görmesi yoktur.Herkesi olduğu gibi kabul eden ve insan olduğu için seven çok özel ve özge bir adam…Onun dostluğu bağımlılık yapar,morfin gibidir…çıkarsız yalansız ve riyasız bir dünyası var.Bana elli bir yılın ödülü gibi bir şey…Asla bırakmam.Ben içimdekileri tam olarak anlatamıyorum ama Seni çok seviyorum koca yürekli adam…Senin iftiraların bana sataşmaların hep güç veriyor..Uzun ömürler diliyorum ağabey…
36- Yine mahvettin yağcılıkta üstüne yoktur toynak…Halis ege yağı…
yuh olsun sana..hepsini geri aldım…beş para etmez tacettin.en büyük toynak…
37 – Onun için mi Ankara da cep telefonunu aşırdın…
Doğru dürüst sesi çıkmıyordu…garson çöpe atmış ama atma parasını ben verdim..kötü mü seni kurtardım hurdadan..Oğlun yeni bir telefon hediye etmiş…
38-Sağ kaşını yenge hanım patlatmış diyorlar…Hazır olda duruyormuşsun yanında
Banka kartlarım onda…harçlığım kesilirse ne yaparım?,
39- Şimdi bu söyleşide ismini unuttuklarımız bize sövse ne olur…
Bir şey olmaz..Peşinen özür dilemek gerek unuttuğumuz dostlarımızdan..Herkesin ismini yazmaya kalksak buraya sığmaz ki…İyisi mi keçe bağla kurtul gitsin…Herkesi ama herkesi çok sevdiğimiz bilinsin..bir daha ki yazıda da onları yazarız…
40- Peki nasıl bir edebiyat defteri özlüyorsun…
Sevgi dolu,uzlaşmacı bir bütünlük…burada var oluş amacımız kavga etmek değil yeni dostlar tanımak yeni şiirler okumak değil miydi?…Günlük sıkıntılarımızdan kurtulmak ve birkaç saat hoşça vakit geçirmek değil miydi? Kimsenin öğretmeni olmadan,kimseyi üzmeden sevgiyi şiiri ve zamanı paylaşmak kadar güzel ne olabilir…
Herkesi sevmek mümkün değil ama başta kendimize olmak üzere herkese saygı duymak zorunda olduğumuzu unutmasak…Çokça yazdım bir kere daha yazayım,
“İnsan aynaya benzer,sen gülmezsen ayna sana hiç güler mi” demişti bir bilge…
Paylaşmak güzel şeydir…Sevgi bunlardan en güzeli ve en kolay elde edilenidir..Unutun gitsin kırgınlıkları…
Sevgi dolu yüreklerin buluştuğu herkes ama herkesin mutlu olduğu kaliteli özgün şiirlerin paylaşıldığı bir aile sıcaklığı ile kucaklaştığı bir edebiyat defteri özlüyorum…
41- Bu kadar palavra nasıl attın bende anlamadım ama yinede kırk bir soruya cevap verebildin…Yarı yolda toynak raydan çıkar uyur sanmıştım ama..neyse..Teşekkürler sayın toynak…
Başına toynak kadar taş düşsün emi…benim için keyifti ..bende teşekkür ederim sayın Yıldırım…
benimde toynakla söyleşim onun sayfasında....biraz gülümsetelim dedik....sürçü lisan ettiysek affola ....saygılar....sevgiler...
YORUMLAR
bir yorumda ben yazayım da kopma yarıştan fark açılmasın...Hem okunma sayısı hem yormlarda sınıfta kaldın usta
kimin taraftarı çokmuş:))))
demek ki neymiş efendim
rüşvetle iş dönmüyormuş
bak ansızın bile kurtaramadı seni:)))
üzgünüm dostum...
zaten seni takip edeceğim diye çok fazla tıkladım seni...okunma sayın bu sebeple biraz fazla çıktı
yoksa yirmi kişi ancak okumuştur:)))
(tası tarağı toplayıp kaçıyorum,bu adam beni yaşatmaz,kiralik bir şey bulur
kırk vakte kadar bana bir şey olursa müsebbibi Tacettin yıldırımdır bilene)
Bu günlerde ihtiyacım vardı biraz gülmeye
iyide oldu bu söyleşileri okumak biraz sırıttım
aklınızla bin yaşayın şiracının şahidi bozacı olurya aynen öyle
keşke Sacettine sorduğun soruları bana sorsaydında Sacettini ben sana anlatsaydım
Bende onu gördüm sakarya caddesinde nohutlu pilav satarken ne yaptığını sordum dediki hafta sonu Tacettin burdaydı bir yerde yemek yedik alkol aldık hesap kabarık gelince nakit yetmedi kredi kartlarımda hanımda bulaşık yıkamayıda gururuma yediremedim böyle bir iki gün ek iş yapıp Tacettinin borcunu vereceğim
vallahi ister inanın ister inanmayın ben onun yalancısıyım
Tacettinde ilk mesleğine mutfakta soğan soyarak başlamış iyi yemek tarifi bilir hatta evde yemekleri kendisi yaparmış kendisi söylemişti bir gün
oturmuşlar karşılıklı konuşmuşlar al birini vur diğerine
En son aldığım habere görede Tacettin ve sacettin kardeşler bir reklam filminde oynayacaklarmış .
elinize ağzınıza sağlık
iyi bir söyleşi olmuş...devamı gelir inşallah.
selametle.
lazuşağı tarafından 1/12/2011 11:21:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın arkadaşlarım,Sayın Öztürk telefonla sayın tacettin Yıldırım'la Sakarya'da buluşacağını,benim de orada olmamı istedi.Üç yıldan beri Kızılay'a gitmemiştim.Hafiften de bir yağmur var.Sakarya'ya girişten itibaren bir çok kişiye Liva'yı sordum.Bilen yok.Şanssızlığım başladı diye düşünerek yürürken ortada heykel gibi bir şeyin önünde durdum.Telefonla yerimi belirttim.Toynak oradan beni gördüğünü söyledi ve beni yönlendirdi.Yanlarına gittim.Karşılayıp buyur ettiler.Tacettin bey Defterdeki fotoğrafından daha yakışıklı ve güler yüzlü.İşin garibi Sayın Öztürkle 20 yıldır aynı mekanlarda bulunmama rağmen ilk defa içki masasında oturacağım.Masada bir tabak hamsi,bir meyve tabağı bir de koca bir şişe yeni rakı var.Ayrıca masanın üzerinde küçük bir bloknot duruyor.Bir duble de ben içeceğimi sohbete iştirak edeceğimi söyledim.Bunlar şimdi burada atışmaya başlarlarsa diye de biraz tedirginim.Hele içkiyle birlikte ne hal alacak diye düşünmedim değil.Sohbet başladı ancak çatışmaya dair en ufak bir emare yok.Her ikisi de dağarcıkları dolu insanlar.Espriler biribirini takip ediyor.Zaman zaman bende sohbete iştirak ediyorum.Benim konuşmalarım sırasında Tacettin bey hemen bloknata sarılıp not alıyor.Herhalde bunların ne olduğunu açıklar sanıyorum.Üç saat gibi çok hoş sohbetler ettik.Ben çok tanımasam da Defterdeki bir çok arkadaşın ismi geçti.Hatta bunlardan bir çoğu ile telefonla da konuştular.Mekandan ayrılmadan önce hiç unutamayacağım bir olayı da sizlerle paylaşmak isterim.Toynak hesabı istedi garson getirdiğinde Tacettin kaptı.Toynak ne kadar itiraz ederse etsin.Tacettin ağırlığını koyarak hesap pusulasını vermedi.Pusulayı defalarca kontrol eden Tacettin çok şaşkın bir halde garsonu çağırdı.Ve bu ne biçim hesap diye azarladı.O da çok saygılı bir şekilde bu kadar ağabey dedi.Tacettin eğer hesap buysa yarın 40 kişiyle gelirim dedi.Garson gayet rahat 400 kişiyle gelebilirsin bizde hesap bu dedi ve gitti.Biraz sonra yine gelen garson istenilen rakının müessese de bulunmamasından dolayı Toynağın daha önceden parasını verip aldırdığını söyledi.Bu yüzden hesabın az göründüğünü üzgün bir şekilde ifade etti.Aradan bir kaç gün geçti Toynağa telefon ettim.Tacettin beyi al da Taşkın sokakta yine birlikte oturalım dedim.O da Tacettin için evde masaya tabak konulmadığını görünce çekip Çandarlı'ya gitmiş dedi.Hep birlikte iken biribirlerini kırıcı bir kelime konuşmamışlarken Defterde yazdıklarını görünce insan şaşırır gibi oluyor. Hep tatlı sonla bitirdiklerini görünce de alkışı hak ediyorlar.Her ikisi de hümanist insanlar.Öyle söyleme o da iyi bir şey değil diyenler olabilir.Boş verin. Allah hepinizi yaşatsın.
Okurken hep tebessüm ettiğim harika bir söyleyişiydi. Fakat bir de benim Secaattin abiyle beraber katıldığımız bir otobüs yolculuğunda başbaşa yaptığımız bir söyleyişi olmuştu. O söyleyişide kendisine göstermemiştim ama anlatıklarından dolayı içime bir çok gözyaşı akmıştı. Ve o gün kendi kendime demiştim bu dinlediklerimi bir gün öykü yapacağım diye. İnşallah o dinlediklerimi yakın zamanda öyküleştirmek istiyorum. Her iki ustama da saygılar, selamlar.
29- Ansızın?Adam onca şiir yazmış adını zikretmedin hiç..Kuyunu kazmıyor musun?
Kaşınma! Adam şiirlerini zaten çorbacıda yazıyor.Benim gibi muhlama hamsi ve kara lahana yerken yazsın da görelim…Tuttu binler yıllık Karadeniz muhlamasını,biz Mardin de bunu yaparız ama içine pekmez katarız demez mi.?Laz kültür derneğine yüz bin tl tazminat ödemeye mahküm oldu haberin yok mu)
----------------------------------------------------------------------
Dedem rahmetli on altı yıl eşkiyalık yapmış.
Bana üniversitede okurken "kaç arkadaşun var okulda?" diye sormuştu.
Ben de "Dede binlerce arkadaşım varé dediğim zaman bana "Yok uşağum ben taniduk değil,arkadaşun var mi dedum" demişti.
ben de "ya nasıl dede?" deyince.
"Uşağum arkadaş Hayde deduğun zaman Nereye ? diye sormayana denur. Ha boyle kaç arkadaşun var?" deyince,arkadaş dediklerimi bir bir düşündüm.
-----------------------------------
erolabi yazmış herkesin yerine. Takdir ve tebrik ettim.
Sevgi ve selamlar.
Bu güzel söyleşiyi okurken zihnimde sanki her iki asil yürekli insan karşılıklı oturup konuşuyormuş ve bende onlarla aynı ortamı paylaşıyormuşum gibi hissettim.
Verilen cevapları okuyunca zihnimde beliren Toynak abimin kaşlarını çatmaya çalışıp suratına cidi bir ifade vermeye çalıştığı ama beceremeyip sürekli bazen bıyık altı güldüğünü bazen de kahkaha attığını hissettim.
Beceremez Toynak abim somurtmayı. Hiç bir soru onu kızdıramaz. Evliya sabrı var onda:)))
Teşekkürler Tacettin Bey , gülümsettiğiniz için, dostluğunuz için.
Sevgi ve saygılarımla
Belki de anlamamıştır sizi okuyunca yeni yetmeler muhabbetinizin kaynağı olan kişiliklerinizin ne kadar değerli ve sevgi dolu olduğunu.
Bu kadar dostluğu ben lise yıllarında görüyordum.
Komşuluk vardı.
Sohbet vardı.
Birbirinin acısını paylaşmak, sevincine ortak olmak,derdi ile dertlenmek vardı.
Okudukça yazdıklarınızı çevreme bakıyorum.
Kaç kişi bu kadar derin ve içten samimiyetle arkadaş olmuş diye.
Ben de baktım.
Yok.
Dedem rahmetli on altı yıl eşkiyalık yapmış.
Bana üniversitede okurken "kaç arkadaşun var okulda?" diye sormuştu.
Ben de "Dede binlerce arkadaşım varé dediğim zaman bana "Yok uşağum ben taniduk değil,arkadaşun var mi dedum" demişti.
ben de "ya nasıl dede?" deyince.
"Uşağum arkadaş Hayde deduğun zaman Nereye ? diye sormayana denur. Ha boyle kaç arkadaşun var?" deyince,arkadaş dediklerimi bir bir düşündüm.
hayalimde arkadaşımın yanına gidiyor ve ona "Haydi gidelim?" diyordum.
bana "Nereye,niçin? Nasıl? Kimle ?" diye cevap veriyorlardı.
kala kala iki kişi kaldı.
Dedeme döndüm .
"İki kişi var dede" dedim.
Bana " OOoooooo çok eyiii,çok eyiii iki tane demak dünya demak uşağum." demişti.
Şimdi sizde izliyorum dedem rahmetlinin anlayışındaki o arkadaşlığı.
Allah daim etsin.
Allah yolunuzu açık etsin.
Selam ve saygı ile.
Toynak
Aşk olsun
Ansızına da mı para verdin Tacettin abi.
demek işi büyük yerden
en büyük patrondan bağladın ha...
bunun da rovanşı olacak unutma:)))
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Toynak
okunma sayısında seni geçtim:))))
ama kaç yorum almış diye meraktan en az kırk defa ben tıkladım ha...
düş kırkı..
onbeş yirmi defa okunmuşsun(hahahahaahahha)
kim çatlamış görelim)
ben rüşvetle iş yapmam:))))
Sevgi dolu,uzlaşmacı bir bütünlük…burada var oluş amacımız kavga etmek değil yeni dostlar tanımak yeni şiirler okumak değil miydi?…Günlük sıkıntılarımızdan kurtulmak ve birkaç saat hoşça vakit geçirmek değil miydi? Kimsenin öğretmeni olmadan,kimseyi üzmeden sevgiyi şiiri ve zamanı paylaşmak kadar güzel ne olabilir…
Herkesi sevmek mümkün değil ama başta kendimize olmak üzere herkese saygı duymak zorunda olduğumuzu unutmasak…Çokça yazdım bir kere daha yazayım,
“İnsan aynaya benzer,sen gülmezsen ayna sana hiç güler mi” demişti bir bilge…
Paylaşmak güzel şeydir…Sevgi bunlardan en güzeli ve en kolay elde edilenidir..Unutun gitsin kırgınlıkları…
Sevgi dolu yüreklerin buluştuğu herkes ama herkesin mutlu olduğu kaliteli özgün şiirlerin paylaşıldığı bir aile sıcaklığı ile kucaklaştığı bir edebiyat defteri özlüyorum…
Bende... Tacettin abi herb ikinizin söyleşisi de harikaydı. En son bakacağım yalnız kim daha fazla yorum almış diye aht ettim valla.. Şaka bir yana Allah dostluğunuzu baki kılsın. Sizleri tanımaktan onur duydum. Sevgi ve saygılarımla...
“İnsan aynaya benzer,sen gülmezsen ayna sana hiç güler mi” demişti bir bilge…
Paylaşmak güzel şeydir…Sevgi bunlardan en güzeli ve en kolay elde edilenidir..Unutun gitsin kırgınlıkları…
Bu söyleşiyi çok sevdim Tacettin abi. Bizim buradaki amacımızı gayet güzel anlatmışsınız. Sevgi, barış, dostluk ve güzel paylaşımlar. Siz çok yaşayın emi... Nice hoşça vakitlere.
Sevgi ve saygılarım her iki dosta gitsin....
:)) Tacettin ağabey, Toynak bana diyor ki; Tacettin abi taraftarı olma, ne de olsa Ankara'da aynı havayı soluduk ama beni kızdırırsan siteden atarım seni, hiç gözünün yaşına bakmam...
Ben de "Tacettin abiye canım feda" dedim... Baktı gördü herkes senin yanında, tehdit etmeye başladı... Nasıl kurtulsak bu Toynak'tan?
Allah her ikinizi de başımızdan eksik etmesin. İyi ki varsınız. Sizleri çokk seviyorum...
Sevgilerimle abim...
tacettin yıldırım
Hımm ?? Ne desem acaba ! Öyle olsun unutulanlar unuturmuş mu desem herkesi seviyoruz diyerekten kurtulduğunuzu zannettiğinizi mi söylesem ne desem ? Şaka bir yana elbetteki yüreklerinizdeki yerlerimizi biliyoruz.
Gecemi aydınlatan bir söyleyişiydi.Sağolun değerli dostlar.Varolun.İyi ki varsınız.
Allahım sizleri burdan eksik etmesin inşallah.Dostluğun, güzelliğin, sevginin, barışın sembolü oldunuz resmen gönüllerimizde.
Not : Bu arada toynak hocam şu kelek ve salatalık turşununun püf noktasını verse de ben de ya çok tuzlu kaya gibi, ya da
eriyen turşu facialarından bir kurtulsam :)))
Gönlünüze, emeğinize, dilinize bin sağlıklar diliyorum.Selâm ve en derin hürmetlerimle.