- 582 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UYAN EY TV UYAN
Bu gün şöyle bir dolanayım dedim şehri. Evimden çıkıp şehrin süslü caddelerine bıraktım kendimi. İlk olarak iş kurumlarına uğrayıp ilanlara göz gezdirdim. Esnaflarla konuşup iş ve de işsizliği konuştum. Şehrin şık görünümlü sokaklarında insanlarla konuşma fırsatı buldum. İnsanların artık televizyon izlememeye çalıştıklarını öğrendim. Kiminle konuşsam; artık haber programlarının gerçekleri yansıtmadığından yakınmaktalar. Halka göre İstanbul ve Ankara dışında Anadolu’da başka şehirler ve olaylar yok.
Haber programları incelendiği zaman gerçekten de İstanbul ve Ankara’dan başka şehir yok gibi. Anadolu’da yaşayan halk unutulmaya itilmekteler. Gündem de siyasetten başka hiçbir şey yok. Hangi vekil kime ne demiş, hangi bakan kiminle kavga etmiş, kim ne söylemiş… Haber programlarının hiç birinde halkın gerçek feryatları temel alınmamakta. Bir takım aydınlar gurubu ekranları kuşatıp sahte gündem maddeleri ile kendilerince yorumlar yapmaktalar.
Gel gelelim halk aç ve de işsiz. İnsanların artık sahte gündem maddeleri ile geçirecek vakitleri kalmamış. Kime sorarsam tartışılan hiçbir şeyin, haber mahiyetli sunulan gündemlerin hiç birine inanmamaktalar. Bence de gayet haklılar. İnsanlar gerek yayınlanan izleme yayınlarında gerek haber ve de tartışma programlarından gereke ise haber programlarında maalesef gerçekleri görememekteler. Halkın psikolojisi bozulmuş durumda. İnsanlar kâh trafikte, kâh sokakta, kâh iş yerlerinde bir birlerini düşman olarak görmekteler. Herkes çevresindekileri kendi işlerine çomak sokmakla suçlamakta. Bunda da hakları var. Çünkü kazanabildikleri iki kuruş ve bunu da kaybetmek istememekteler. Kazanma hırsı yüzünden sokaklarda çeteler ve de mafyalar artmaya başladı. 1920 sonrası sicil yasına döndük. Nereye baksak bir köşe başında ellerinde demirden tespihleri ile racon kesen delikanlılara rastlamaktayız. İnsanlar korkularından sokağa çıkmaya korkmaktalar. Kolay kazanma hırsı ve de güç hırsı insanları kaba kuvvete ve de düşmanlığa itmekte.
Yani beyler, o sıcak koltuklardan kalkıp halkın arasına girme vakti gelmişte geçmekte. İnsanlar bir lokma ekmek uğruna saldırganlaşmakta. Halkın psikolojisi ve de dayanıklık derecesi son aşamalarında. Bardak doldu ve de taşmak üzere. Ülke bir iç savaşın eşiğine doğru sürüklenmekte. Anadolu fakirleşmekte. Anadolu’nun sabrı tükenmekte. Babalar artık akşamları eve gelirken yarınları düşünerek gelmekteler. Halkın alım gücü maalesef çok düşük seviyede. Halk dilenciliğe, çeteciliğe, hırsızlığa mahrum bırakılmakta. Bu da uzun süreli bir psikolojik savaşın sonucudur. Son aylarda maalesef cinayetler, adam kaçırmalar artmakta. Hırsızlık, gasp ve de darp olaylarında artışlar gözlenmekte.
Maalesef gerek basın, gerek se siyasi makamlar bunu görmek istememekte. Ne dersiniz. Sizce de artık halkın gerçek sesini duyma vakti gelmedi mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.