Boşuna söylenmemiştir, hayat sürprizlerle doludur, sözü. Bir program hazırlarsınız, fakat bilemezsiniz, son dakika sürpriziyle bozulabileceğini, beklenmedik bir sürprizle bütün program ters – düz olmuştur.

Babam gilin umre hazırlıkları günler öncesinden başlamıştı, annem, bize gerekli talimatları veriyordu. Evde 5 kardeş kalacaktık, çünkü kız kardeşim Rukiye dün İstanbul’a gitmişti, orada 1 hafta kalacaktı. O 1 hafta sonra gelecek ve kardeşim Zahit Denizli’ye gidecekti. 3 yaşındaki kardeşimiz Ahmet’e biz bakacaktık. Annem gilin umre heyecanını paylaşıyorduk, fakat son gün, yaşanan olayın, buna gölge düşüreceğini bilmiyorduk.

Babaannem, babam, annem, amcam, yengem ve Gülşen halam 1.5 yaşındaki oğlu Arifle birlikte umreye gidiyorlar. Umre heyecanı güzel bir heyecan olsa gerek. Sanki umreye ben de gidecekmişim gibi heyecanlıydım, çünkü gerçekleştirmek istediğim hayallerimden birisi de umre yapmaktı.

Dün sabah namazından sonra babamın ağrıları olmuştu, tabi ki bu ağrılar, bizi şok eden gelişmelerin bir habercisiydi. Yeni bir günün başlangıcında, sürpriz bir gelişmeye doğru yol alıyorduk, hem de akla hayale gelmeyecek bir sürpriz.

Annem erkenden Özalkent’e ekmek yapmaya gitmişti. Babam da ağrıları sıklaşınca hastaneye gitmişti. Aklım babamda kalmıştı, ondan bir müddet haber alamayınca. Annem öğlene doğru geldi, bundan sonra, babamdan gelen telefon bizi şok etti, babam Ömer’i çağırıyordu, çünkü babamda apandisit çıkmış, ameliyata girecekti. Kardeşim Ömer, doğru babamın yanına gitti. Ameliyatı Süleyman dayım yaptı. Ameliyat haberini alır almaz biz neye uğradığımızı şaşırmıştık. Duygularımız birbirine karıştı, ama bu durum karşısında iyi olmadığımız bir gerçekti. Yeni bir imtihanla karşı karşıya kalmıştık. Aniden gelen sıkıntıları, kabullenmek ve kaldırmak zordur. Müthiş derecede üzülmüştük. Çünkü bu durumdan dolayı, annem gilin umreye gidemeyeceğinden korkuyorduk. Bu olayla, dünya hayatının bir imtihan alanı olduğunu, bir kez daha anlıyorduk. Her anımız, her saniyemiz birer imtihandı zaten. İmam-Hatip’ten Mustafa Doğan hocamız, bir dersimizde bize, durumumuz ne olursa olsun, her an imtihanda olduğumuzu söylemişti. Mustafa Doğan hocamızın ne kadar haklı olduğu, burada ortaya çıkıyordu.

İkindinden önce babamdan haber geldi, babam ameliyattan çıkmış, durumu iyiymiş. Annem gil hemen hastaneye gittiler, kardeşim Ahmet’i bana bırakarak.

Dün akşam Munise teyzem gil geldiler, güle güle demek için. Fakat babamı sorduklarında, bizden aldıkları cevap karşısında neye uğradıklarını şaşırdılar. Ömer eniştem camide babamı göremeyince kardeşim Bahri’ye sormuş; baban nerde, diye. Aldığı cevap; babam hastanede, ameliyat oldu, yatıyor, olmuş. Munise teyzem de bize sormuştu; Bayram hoca nerede, diye. Hastane, cevabı onları şok etmeye yetti de arttı bile. Ömer eniştem camiden geldiğinde, yüzündeki şaşkınlık ifadesi, açıkça okunuyordu. Özel oda olduğu için, babamın yanında, kardeşlerim Ömerle Bahri kalmıştı.

Bu sabah babam hastaneden çıktı, çok şükür, durumu yolculuğa gidecek derecede iyiydi. Doktorlar; yolculuğa çıkabilir, demişler. Bu haber yüreğimize su serpti, buna sevinmiştik, özellikle de annem, o çok sevinmişti. Çünkü, ameliyat olayına, o çok üzülmüştü, umreye gidemeyeceğiz, diye. Biz de şoku atlatmıştık.

Ben eğitici annelik kursuna gidip geldim, ben geldiğimde annem gil son hazırlıklarını yapıyorlardı. Güzel bir yaz günü, ikindinden sonra amcam gil geldi ve baba tarafı havaalanına gittik, babam gili geçirmek için. 3 yaşındaki kardeşimiz Ahmet’e, annem gilin nereye gittiğini sorduğumuzda, umreye gittiklerini söylüyordu, yani her şeyin farkındaydı, annem gilin, bizden, bir müddet ayrı kalacaklarını biliyordu. Havaalanında, babamın görevli olduğu kafiledeki umreciler, durumu öğrenmiş olmalılar ki babama; geçmiş olsun, diyorlardı. 26 günlük ayrılık başlamıştı.

Hayat sürprizlerle dolu, onun için her şeye hazırlıklı olmalıyız. Ani gelişen bir sürpriz, her şeyi değiştirebilir, hatta hayatımızı bile. Bu ameliyat olayı yüzünden şok geçirmiştik, fakat hayat, sınav yeri olduğu için, bu gibi durumlarda kaçınılmaz oluyor. Her an, her şeyin olabileceğini düşünebilmeliyiz ki hazırlıksız yakalanmayalım.

HAYAT SÜRPRİZLERLE DOLUDUR, ONUN İÇİN HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ…

SÜNDÜS KOÇ – KONYA

15.06.2009 - PAZARTESİ