- 1251 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
kafadan çatlamak
yarın bir devrin battığı günün resminin önünden bir kez daha geçeceğiz.on yaşından on iki yaş ve üstü için şekilciliğin nefret uyandırdığı dönemin baş köşesine oturack bir gün.aynı tekrarlar.aynı şiirler.anne babalarının bir kez bile elinden tutup bayramlarda stadyuma götürmediği çocukları,yaka paça rap diye rap rap diye diye yürüyüşlere sürükleyen öğretmenler.ve yine baş köşelerde fabrikaların metrekarelere sığmayan bayrakları.her yer kırmızı,her yer beyaz.bazıları manzaranın adını koymuş:"ne kadar banel"tablonun alışıldık ismi."yine mi bayram?"yavaş yavaş alışılması gerekn bir soru...
ülkemde bayramların sayısı giderek artıyorsa bunun şahidi elbet çocuklar olacak.her fırsatta elinde bayraklarla,sokakları"temsili" bir kanla gurura boyamaktan usanmayanlar yavaş yavaş doğumgünümüzün de içini boşaltmak üzereler.
bazı kelimelerin kullanılmadıkça değerlendiğini,çoğu duygununsa anlatılmadıkça daha uzun yaşadığını büyüdükçe anlayamayanlar yarın yine insan manzaraları oluşturulacaklar.alnımız ak,başımız dik-ve kapalı-işte karşındayız yine tavırları ortalığı kasıp kavuracak.şehit haberlerine isyan edemeyenler-bunu hiçbir zaman bilmemiş bir milletten gelseler de-kendi isyan bayraklarını gözyaşlarının düştüğü yere çekecekler.sonra yayına giren bir bant kaydında bir asker intikam yemini edecek.hem de "mübarek!" kisvesine çaktırmadan sokulmuş yarı milli-yarısı malum-bayramda...cihada gider gibi.sanki cihadın anlamı sözlüklerde unutulup gitmiş gibi...müslümanlar gurur duyacaklar...oğullarını kurtardıkları için...ıraklılar üzülecek;artık yine mi siz diyemediği için.cihadın arapça anlamını bildiği için...bize artık siz diyecekler...ayran diye okunan ülkenin çalkalana çalkalana köpüren bir düşman olup çıktığını görenler yine "-memiş" hoca gibi yapacaklar.batıla,inanca ters geleni duyduklarında elinin tersiyle "al sana tezkere" diye vuracaklar...ve "ullahizm" dininin mensupları geldikleri yeri unutup parayla medeniyetlerini birleştirirken gövde gösterisi yapacaklar.
ve belki bu sene de bir çocuk reklamlarda çıkacak yarın yine.önünde bir rahle,duvarda yıllardır gözlerim üzerinizde hala diyen -sözde yüzyılda bir gelen diye öğrendiği- Atatürk’e anlamını bilmediği kelimeler söyleyecek.onu rahlenin üzerinde hayal edecek.milyonlarca akranı gibi...kafadan çatlayacak.kafası çatladıkça üşüyecek.üşüdükçe örtünecek...
kimbilir belki de ölürken 1918’i tekrar yaşayarak köpüklü ayranda bir sinek olarak "Hakk’ın rahmeti"ne teslim olacak.rahlenin önünden sonra ikinci kelepçeyi orada takacak ve çatlak kafası o zaman üşümekten ancak kurtulacak... ve belki bir bere takmanın değerini kış gelmeden anlayacak torunlarından biri olacak.yazın sereserpe özgürce kalan son kumsalda yayılarak...dedesinin havadan gelen pişmanlık kokusunu hafif hafif soluyarak ve bayramları mübarek değil kutlu diye adlandırarak...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.