- 741 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sevmelerim ol….
Dağ başı yalnızlığına inat sen benim umutlarım ol…Uçurum dibinde körelmiş ya da köreltilmiş dilimin söyleyebildiği tek cümle ol..Bilirsin beni benden daha iyi..Beni benden fazla düşünürsün her daim..Sen ki; kar yüzü görmemiş bir ateşsin bozkır dudaklarımda düşen..Hadi küllen yüreğimin iç denizlerinde..Ellerim yaralı kelebek, kanat çırpayım kız cocuğu özlemi yarınlarına..Yüreğim imlası bozuk bir cümle, bensiz yüklemlerine şerh düşeyim..Sevmelerim ol...Seni severken dualarım yorgun düşsün dudaklarımda..Özlemim ol. Yak beni her cümlende..Sonra küllerinden doğur beni..Sana varmak olsun her yolculuğum..Sana kavuşmak olsun sonum..Ekmek arası hasretinle çıkayım istasyonu sen olan yollara..Çığlığını toprağa saklamış yol kenarı sevdaları giyineyim..Kızgın güneşte kavrulmuş taşlar çıplak ayaklarımda serinlesin..Sana gelmeliyim..Büyümeliyim..Yetişmeliyim sana..Sen büyüme sakın..Cennet müjdecisi yaşında bekle beni..Sakın büyüme..Sana gelirken üzüm bağlarından geçeyim..Gece yarısı üşüyen tenime tütünleri sarayım..Sonra çöllere düşeyim..Musa’nın asasından kurak bozkırlara fışkıran sulardan geleyim sana..Tamara sessizliğinde eriteyim buz dağlarımı..Sonra sana kavuşayım..Elimde unuttuğun fırından taze ekmek özlemi, yüreğimde dillendiremediğin sadece saçlarını ellerinle örmek istediğin kız cocuğu özlemin…Hadi sevmelerim ol; çöl ikindisi kuraklığına aldırmadan bir gül yeşersin gözlerimizde..Öyle bir gül olsun ki; her dem “ sevdamıza “ şükreden, her an gülüşümüzde tazelenen..
Geleceğim ol....
Geçmişimden alıntı yaparak yürüdüğüm yarınlarımda öznem ol..Göremediklerimi göster bana..Diyemediklerimin sözü, yaşayamadıklarımın özü ol..Mahzeni karanlık nüfus kütüğüme gözlerinin aydınlığını vur..Güz yüzlü çocukların tazeliğini bırak avuçlarıma..Ezberine kat beni..Vur beni adının binlerce anlamına..Savur beni ıslak saçlarına..Sonra da topla beni avuçlarına..Topuklarının sesini bırak susuzluğum baş harfi yalnızlığına..Yazgıma, kaderime düş adını..Kendinden alıntı yaparak değil en yalın halinle düş gerçekliğime..Hadi saçları örgülü halinle süzül geleceğime..Sözlerimi bitirdim..Cümlelerimi yitirdim..Geleceğim ol. Ne “ Elif” umutsuz kalsın ne de “ gül “ bozkırsız..
Gün gelir, söylemediklerimde “ söz “,
Gün gelir, dillendirmediklerime “ tercüman “ olursun…
Vakit geleceğime,
Elif tazeliğinde umutlar ekme zamanı…
……………..
Geleceği beklerken;
Bize ve sevdamıza vaat edilmiş yarınlarımızı Yakup sabrı ile beklesek..Sonra da diz çöksek Yunus’un sabır sofrasına..Sussak harf harf ..Sonra İsa’nın sancısına vurulsak..İnlesek cümle cümle..Meryem’in içi kalabalık yalnızlığı dile gelse…Sonra tekrar sussak…Züleyha’nın karanlığında Yusuf gözlü aydınlıklarda yansak İbrahimvari..Sonra aşka susasak...Koşsak mavi ufuklara, anlamı sende büyüyen derinliklere..Sonra konuşsak dilsiz varlığımızla Süleyman misali..Yansak avuç avuç Mecnun’un bağrında..Sonra da Belkıs’ın saçlarında dinlensek..Üzüm bahçelerinden gölgelensek…
Hadi gözlerini kapat…
Zamanın avuçlarından kurtar kendini…
Vur kendini yollara.. Sensizliğin içindeki “ hiçliğime”
Varlığının anlamı kat….
Geleceğimin bozkır topraklarında
“ Elif “ tazeliğinde bir “ umut ” tanesi ol…
Tek gerçeğim..
Aydınlık geleceğim….
“ Seni seviyorum “