- 2892 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK EDEBİYATINDAKİ ÇOCUK ŞİİRLERİNE DOĞRU SEYAHAT
Türk edebiyatında teması çocuklar olan bir sürü şiir bulunmaktadır. Hatta klasik edebiyatımızdan bu yana özellikle konusunu çocuklardan alan bir takım güzel şiirlere rastlamaktadır. Özellikle Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatındaki şairlerimizin yazdığı şiirlerin birçoğunda ana temayı çocuklar oluşturmaktadır.
Bu şiirler genellikle sade bir Türkçeyle yazılmış olup, didaktik ve lirik boyutuyla birlikte romantik boyutu ön plana çıkmış olan şiirlerimizdir. Biz bu yazımızda özellikle Cumhuriyet dönemi şairlerimizin konusu çocuk olan şiirlerine doğru bir seyahat yapacağız. Umarım çocuklarımızın dünyasında ünlü şairlerimizin yazmış olduğu muhteşem şiirlerle ve şairlerimizin güzel üslupları ve hayal güçleriyle mutlu olursunuz. Başlayalım mı ne dersiniz?
Tevfik Fikret’in “Şermin” isimli çocuk şiir kitabı meşhurdur. Özellikle bu kitaptaki “Kuşlarla” isimli şiirinde çocukların mutluluğu ile kuşların Özgürlüğü arasında çok güzel bağ kurmaktadır. Bakınız ne diyor Fikret;
Kuşlar uçar,
Ben uçarım.
Onların kanatları var,
Benim kanadım kollarım.
Kuşlar kanadını çırpar,
Bende kolumu sallarım.
Uçun kuşlar, uçun kuşlar,
Hepinizle yarışım var.
Bakınız Fikret kış mevsimini bir çocuğun gözüyle nasıl anlatıyor; Kış mevsimini birde çocuğun gözüyle görelim bakalım efendim;
Açıl perde, açıl perde,
Sen açıldın güneş nerde?
Bizi galiba unutmuş;
Hayır, onu bulut yutmuş.
Çok soğuk var.
Her taraf kar;
Aka Gündüz bir çocuğun nasıl olması gerektiğini, nelere dikkat etmesinin önemli olduğunu “Temizlik” isimli şiirinde bakınız ne güzel bizlere anlatıyor;
Kalkar kalkmaz yıkanmak,
Temizlenmek taranmak,
Hem giyinip kuşanmak…
Ne yapayım efendim!
Âdetimdir bu benim.
Orhan Seyfi Orhon bir sivrisineğin vızırtısından ne güzel bir çocuk şiiri yazmıştır. Sivrisinek isimli şiiri çocuk şiirlerine çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Sanki kulağımızda “Sivrisinek” vızıltısı geliyor izlemini verircesine, buyurun bakalım siz ne dersiniz;
Aman, şu sivrisinek,
Sözde bir eski bestekârmış da,
Şimdi işsiz, açıkta kalmış da…
Kovarsanız gitmez.
Söylenir, sızlanır, durur arsız,
Her zaman işte böyle:
Vızzz, Vızzz, Vızzz…
Halit Fahri Ozansoy bir çocuğun kedisini ele alır, çocuğun kedisi çocuğa göre dünyanın en büyük ve güçlü varlığıdır. Onun gözünde her şey bir yana “Kedi”si bir yanadır. Buyurun bakalım Ozansoy ne diyor bir çocuğun üslubuyla kedisi için;
Kedim henüz bir yaşında;
Uyur hep soba başında.
Hem cesurdur hem de kurnaz.
Bir tıkırtı duyar duymaz,
Uyanır aslan kesilir;
Gözleri volkan kesilir.
Ahmet Kutsi Tecer, çocuklarımızda göçün sonucu olarak köylerinden uzaklaşsalar bile “Orda Bir Köy Var Uzakta” diyip o köyün bizim köyümüz olduğunu, gönlümüzde ki yerinin var olduğunu çocuklarımıza güzel Türkçemizle hatırlatmaktadır. Belki de sadece çocuklarımıza değil hepimize uyarı yapmaktadır sevgili şairimiz;
Orda bir köy var uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da,
O köy bizim köyümüzdür.
Cahit Sıtkı Tarancı “Memleket İsterim” isimli şiirinde yavrularımız için ne şekilde bir memleket istediğini anlatmaktadır. Dikkat edilirse Tarancı çocuklarımızda bu şiirinde “Güzel Vatanımız Anadolu”yu tanımlamaktadır, anlatmaktadır. Dikkatli ve iyi okuyunca anlaşılmaktadır. Çocuklarımız için en güzel memleketin “Türkiye’miz” olduğu görülmektedir. Buyurun bakalım Cahit Sıtkı’nın akıcı üslubuyla nasıl bir memleket istendiğine bakalım efendim;
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun,
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim,
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun,
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Allah aşkına burası “Türkiye” Değil de, neresidir, söyler misiniz? Aksi tezi olan varsa buyursun söylesin efendim....
27.10.2007
Tarık TORUN
ŞİİRLERLE SEYAHAT
“Maddi ve Manevi Dünyalara”
YORUMLAR
güzel bir derleme tebrikler......
Türk çocuk edebiyatı:Bizde çocuk edebiyatının sınırları içine giren gerek halk, gerekse divan edebiyatın da eserler ve sayısız halk masalları vardır.Bunlar,Türk cemiyetinin çeştli konulardaki anlayışlarını,değer hükümlerini ifade eden eserlerdir.Mesela Karacaoğlan'ın''Dinle sana bir nasihat edeyim'' mısrai ile başlayan,hikayeler ve fıkralar uzun zaman okunmuştur.Tanzimattan sonraki yıllar da batı dünyasından çocuk edebiyatı eserleri tercüme edilmeye başlanmıştır.
Güzel ve eğitiçi yazınız için teşekkürler.