- 870 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
4 NİSAN PAZAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ
Kısa bir ayrılıktan sonra tekrar sizlerle birlikteyim açıkcası özledim yazmayı neyse gündemimizde her zamanki gibi Orhangazi var. Hafta sonu Orhangazi oldukça yoğun bir gün yaşadı. Gelin isterseniz bir göz atalım ve yaşananları irdeleyelim. Orhangazi’deki hareketlilikte yaşananlar şunlardan ibaretti. Cumhuriyet Halk partisi’nin düzenlediği Ermeni konulu konferansta konuşmacı olarak özellikle Bursa tarihine ışık tutan araştırmacı tarihçi Raif Kaplanoğlu olarak katıldı ve bazı konularda katılımcıları aydınlattı. Mesela hemen notlarımdan aktarayım hükümetin dış politikada düştüğü duruma değinen Sayın Kaplanoğlu Türkiye Ermenileri Bursa’da çıkardıkları yayınlarında Türkçe’den başka bir dil kullanmadıklarını kaydetti .Özellikle günümüzde yaşanan Ermeni açılımı sayesinde Gümrü antlaşmasının delindiği ve toprak talebinin önünün açıldığına işaret etti .Konferanstan ziyade sohbet havasında geçerken katılımcılarında söz alması ile renklenirken açık konuşayımki içimin burkulduğu an Çeltikçi köyünden adını tam alamadığım yaşlı beyefendinin sözleri bence konferansa damgasını vurdu.Katılımcı sözlerinde haklı olarak dedesi katledilen biri olarak hangi hakla soykırımcı olduğunu bilakis Ermenilerden dedesinin bir fotoğrafını vermeleri gerektiğini vurguladıki o an salonda bir manevi atmosfer oluştu ve Şehit babası İlhan Özçelik’inde anlattığı olaylarda Erzurum’da yakılan Türk köylerinden bahsetti.Yetmiş yaşındaki hanımefendinin anlattıklarıda kayda değerdi doğrusu son olarak Nevzat Okumuş Hocamızın sözleri ile konferansa son verirken üç T projesinin başarılı ile yürütüldüğüne değinen Nevzat hocamız konferansı kapatan isim oldu.Burada son söz olarak söylemek istediklerim şunlar evet maalesef üç T projesi başarı ile yürütülürken biz ne yaptık isterseniz bir göz atalım.1. Bu konu üzerine uzman sayılan kişi olan Sayın Yusuf Halaçoğlu’nu Türk Tarih Kurumu başkanlığından aldık ve yerine Akp’ye yakın bir isim atadık.2.Lobiciliğimiz tamamen bitmiş iflasın eşiğinde olan bir şirkete ihale edilerek resmen intahar ettik .Hatta biraz Yootube’de araştırırsanız Ermeni diasporasına yakın kişi ve kuruluşların Türkiye’yi dolandırdıklarına dair bazı şeylerde bulabilirsiniz yani işin açıkcası tam bir zaaf içerisindeyiz ve haklı davamızda haksız duruma düşüyoruz ve bütün dünyada yaptırım seslerinin yükseldiğini üzülerek görüyoruz .Çıkış yolu olarak aklı selim olarak sağlam güvenilir lobi kuruluşlarına ihtiyacımız olduğunu söylerken aklıma gelen bir soruyu sizlerle paylaşayım sahi yurt dışında yaşayan Türkler ne iş yapar acaba?
ALPARSLAN TÜRKEŞ ORHANGAZİ’DE MEVLÜT OKUTULARAK ANILDI.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin düzenlediği törende dualar eşliğinde ve kısa sinevizyon zafiyetinin ardından söz alan il başkanı ve ilçe başkanının konuşmalarından sonra çaylar içildi . Burdada kısa bir tespit ile yazıma son vereceğim Evet beğenir veya beğenmeyiz ülkemizde 40. Yılını dolduran bir siyasi jenerasyon olan Mhp ve parti lideri Türkeş bey ‘in hayatı üzerine yazılmış olan ALPARSLAN TÜRKEŞİN LİDERLİK SIRLARI adlı kitabı yeni bitirmiştimki böyle bir dini merasim ile anılacağını duydum ve davet üzerine katıldım. Kitaptan okuduğum babamdan dinlediğim kadarı ile yaşadığı yıllara dair notlarımı burada siz okuyucularımla paylaşayım. Milliyetçilik anlayışını anlatırken Irkçılığı reddeden bir anlayışta olduğunu belirtiyor merak edenler age’ye bakabilirler az evvelki konu hakkında burada bir artı parantez açarak Türkeş bey’in Ermeni açılımı ile ilgili notlarımı paylaşayım bakın neler yaşanmış ”ERMENİLERLE İLK GÖRÜŞMELER”
Ankara’da Binektaşı sokağı.. Yeni Düşünce dergisi’ nin bürosu ile Türkeş’in bürosu aynı apartmanda altlı üstlü Mesut Yılmaz yeni başbakanlığa gelmişti. Türkeş derginin sahibi Rıza Müftüoğlu’ nu çağırır:-Yarın erkenden burada ol. Ermeniler geliyor. Bu Ermenilerle ilk görüşmesidir. Gelenler iki kişiydi.Biri Fransa’dan biri İstanbul’dan bunlar dertlerini anlattılar.Çeşitli sıkıntılarımız var. Mesut bey de bize hiç ilgi göstermiyor. Yardımlarınızı istiyoruz derler ve çeşitli görüşmeler yapılır ancak benim burada en çok değinmek istediğim nokta lobi faaliyetleri hakkındaki düşünceleridirki tespitleri su götürmez bir gerçektir. “ Türkeş ve Lobi Faaliyetleri”
Türkeş şunu söylüyordu: “Dünyada üç büyük lobi var.Yahudi lobisi Ermeni lobisi Rum lobisi… Bunlardan Ermeni ve Rum lobisi bizim karşımızdadır.Bunlar güçlü lobilerdir.Bizim bu iki lobi ile mücadele ederken Yahudi lobisini yanımıza almamız lazım.Tarihte Yahudilerle Türkler hiç savaşmamışlardır.Üstelik Bayezıt 2 zamanında Osmanlı devletine sığınma hakkı verdiğimizden dolayı bize minnet borçları vardır. Öteden beri milliyetçi –muhafazakar kesimde Yahudilere karşı bir düşmanlık pompalanmıştır. Tabii bunda Arap dünyasının da büyük rolü vardır. Onun için bu Rum ve Ermeni lobilerine karşı Yahudi lobisini yanımıza almamız gerekiyor “ işte lobi faaliyetlerinin önemine işareti onun ileri görüşlülüğüne yeter bir tespittirki günümüzde önemini biraz daha iyi kavrıyoruz.Onun için lobi lobi lobi diyorum başka çıkar yolumuz yok bu konuda ve sadece Türkeş bey değil bu dava için ve TÜRK milletinin selameti için toprağa düşenlerede hayır dualarımı esirgemiyorum ve ruhlarınız şad olsun diyorum.
Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı’na.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Degişilir topu da bir sokak kaltağına.
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!
Yazılış tarihi:05 Nisan 2010 Pazartesi, 15:59
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.