- 933 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
PATLICAN OTURTMA
Mutfaktaydım duyduğumda. Satıcının biri bağırıyordu. Bir kamyon gürültüsüdür gidiyordu sokakta. Ben o esnada mutfaktaydım. Sabahtan beri ne yemek yapsam diye düşünmekten kafayı yiyecektim. Sonunda patlıcan oturtma yapayım dedim. Bizim herif çok sever. Tam patlıcanları tuzlu suya koydum ki, acısını alsın diye, satıcının biri bağırdı:
“Beş kilo üç liraaa. Beş kilo üç liraaa. Patlıcan üç liraaa. Beş kilo üç liraaa.”
Dediğim gibi, o sırada oturtma yapıyordum. Ev ahalisi akşama aç gelecekti. Kırk yıl yemek görmemiş canavarlar gibi mutfağa dalacaklar, tencerelerin başına üşüşeceklerdi. Kaç kere dedim, istemiyorum şu mutfağa girmenizi, sofra kurulacak herhalde, ben sofrayı kurana kadar duş alın, kendi işinize bakın. Yok, laf anlatamazsın bunlara, illa hemen çorlanacaklar. Bir de beğenmezler. Yok, şu yok mu, yok bu yok mu? Her akşam da pilav yenmez ki canım. Ben yapmaktan bıktım onlar yemekten bıkmadı.
....
.....
YORUMLAR
Gözümde aynen canlandı...Aslında çok güzel bir gözlem yeteneğiniz var. Biraz daha dikkatli yazsanız çok daha güzel olacak. Dikkatli derken, bazı yerleri iki kere hatta üç kere yazmışsınız.
Yine de okumaktan keyif aldım. Bir de bir şeyi merak ettim. Siz Trabzonlu musunuz? Bazı kelimeleriniz bizim yörenin kelimleri de o yüzden sordum. Çok kullanıldığına rastlamadım. Hatta birilerinin hala kullandığını bile bilmiyordum. "Çorlanmak" gibi :))
Sevgiler