- 1025 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
GERÇEĞE X KALA SONSUZA DÖNÜŞ
-Seni anlamıyorum Adem,gerçekten anlamıyorum.
-Sebep?
-Sebebi hala bilmiyor musun?
-Biliyor gibiyim,ama tekrar ediyoruz gibi geliyor bana.
-Peki o zaman.Neden tekrar etmekte ısrar ediyoruz sence?
-Bilmem.
-Ya insanı çileden çıkartıyorsun gerçekten.
-Neden?
-Cevapların bile kısa ve manasız geliyor bana.Daha uzun konuşmamak için neye karşı direniyorsun?
-Birşeye karşı direnmiyorum meleğim.Sadece bu zamana kadar beni tanımış olman lazım.
-Nasıl yani,istediğin zamanı mı bekleyeceğiz senin?
-Belki de!
-Sence bu yaptığın bencillik değil mi?Aşk da emek vermek gerekiyor diyen sen değil miydin ya?
-Bendim.
-Eee,o zaman ne diye hala noktalar arasında iki harfi zor sığdırıyorsun?
-Korkuyorum.
-Neden korkuyorsun Allah aşkına,dünyada ne eksiğin var ki?
-Senden korkuyorum.
-Benden mi korkuyorsun?
-Evet.
-Anlamıyorum,gerçekten anlamıyorum.Ne demek istiyorsun Adem Allah aşkına?
-Korktuğumu.
-Ben öcü müyüm?
-Hayır meleğimsin.
-Çıldırtıyorsun insanı gerçekten.Tüm çabalarıma karşı senden yanıt alamayınca soğuyorum her gün.
-Haklısın.
-Haklı olmam bizim sevgimizin bitmemesi için sebebi getirmiyor Adem.
-Anlamadım.
-Neyse boşver.Zaten boşvermişsin herşeyi.Nasıl böyle olabilirsin gerçekten?
-Nasıl biriyim ki?
-Gamsızın tekisin Adem,gamsız ve duyarsız.Özellikle bana karşı.
-Hiç sebebini sordun mu kendine?
-Tamam suçlu da ben olayım Adem.Peki benim suçu ne?Bunu söyle bari adamakıllı.
-Beni tanıdığına gerçekten inanıyor musun?
-Şimdi inanmamaya başladım.
-Doğru düşünmeye başladın demek ki!
-Nasıl böyle diyorsun ya,ne demek bu Allah aşkına?
-Hayat ağır ve tüm gerçekler imtihan verilmek için bize verildi meleğim.
-Bana vaaz mı vereceksin şimdi,tamam ona da razıyım,severim de;ama şu anda konumuz bu mu?
-Hayat ağır Nasım ve bu hayatta sevdiğin birşeyleri kaybetmek çok zor.
-Bunu benden daha iyi bilemezsin.
-Biliyorum.
-Eee?
-Kaybettiğin güzel şeyler sonrası,yeni güzellikler bulmak için karşına imkan çıkar.Bunu ben seninle yaşadım.
-Yani?
-Varlığım için ihtiyaç duyduğum bir güzellik buldum hayatımda.Hayatım devreleri yenilendi sayende.
-Bu sözleri kaç kez tekrar ettin,ben o sebebi merak ediyorum?
-Demek ki seni seviyorum da manasız.Söylemeye gerek yok.
-Sence onun için mi söyledim o sözü Adem.Off off…İnsanı çileden çıkartıyorsun.
-Her neyse.Sebebi çok basit ve içindeydi;ama sen göremiyorsun.
-Bu Allah’ın cezası sebep ne Adem?
-Beni çok sevdiğin halde,beni çok üzüyorsun.
-Bunu ben senin sevginde de yaşıyorum.Sence bunun sebebi direk olarak ben miyim?
-Hayır,dolaylı yoldan sensin.
-Nasıl yani?
-Bana hala tam olarak güvenmiyorsun ve bunu dilinle de defaatla tekrarladın bana.
-Yani?
-Yanisi şu ki güzelim,beni tanımış olsan bu sözü ağzına dahi almazdın,biliyor musun?
-Suç yine benim.Saçmalayan benim zaten.Daha fazla dayanamıyorum.
-Sıcak mı bastı,dur hele.Ben birşeyi bitirmek için uğraşmıyorum.Yıkmak istesem aşkımı,şimdiye enkazını görürdün ancak sen.
-Peki sen nasıl birisin,böyle mi sorayım sana?
-Hayır,sorarak birini tanımak gerçekten zor.Zamanla insan tecrübelerden,sıkıntıya karşı verdiği yanıtlardan bunu anlayabilir.
-Kimsin sen,aşık olduğum insan değil misin?
-Aşık olmak insanın gözünü kapatır ve gerçeği görmesini engeller.
-Yine suçlu benim değil mi?Sana aşık olan da kabahat zaten.
-Kusura bakma ama saçmalamak için çok zaman geçirdim.
-Ne yapacağım,ne yapacağız o zaman?
-Bana inanmayan insanlardan ben hemen soğurum.Ama sen farklısın.Farklı olmasan aklımda ve yüreğimde aylarca olmazdın canım.Yüz tane imkan vermişsem,bunun ancak 4’ü gitmiştir.%96 bir oran çok iyi olmalı,iyi düşün.Neyse analiz etmeyeceğim bir daha.Bilmece oluyorsun diyorsun bana.
-Bunu bana yapma Adem,Ne olur?Seviyorum seni ve kendini soğutma.
-Sende bana inan ve bu inancını etmek için az çaba göster.
-Nasıl?Anlamıyorum seni,nasıl?
-İçine kapanıyorsun ve benim en zayıf olduğum huy üzerinden vuruyorsun.Kaç defa kendini ve beni çok üzdüğün zaman hiç düşündün mü?
-Neyi?
-Sevmekten bahsetmiyorum.Sevmesek birbirimizi bunları konuşamazdık.Sadece bana verdiğin şansların sadece kendi istediğin şanslar olduğunu düşündün mü hiç?
-Şartlarımı biliyorsun.
-Hem seviyorum diyordun,hem de keyfi olarak beni de kendini de üzüyordun.
-Keyfi olarak mı?
-Evet.Çok iyi ve temiz yüreğinle insanlara yardım etmekten ve değer vermekten memnun oluyorsun.Ama sorunda burada.Bu iyilikleri gösterdiğin insanlardan karşılık alamıyorum diyorsun.Ben ne diyorsam o olsun demek değil mi bu?
-Ama?
-Ama,fakat,lakin gibi hiçbir kanca yok burada meleğim.Sence benim hayatım da hiç mi kıstasım yok?
-Var tabiki,çoğunu da biliyorum.
-İşte bunu hiç bilemedin galiba.
-Neyi?
- Bana gösterdiğin iyilik karşısında bana tek bir yol bırakıyordun.Senin olmasını istediğin birşeyin o an olmasını istiyordun.Haklıydın diyorum zaten bu konuda.Ama bana güvenmemekle hala neyin savaşını veriyorsun?Sen bana güvenini kanıtlamadıkça ben de gamsız rolünü iyi oynuyorum galiba.
-Yoksa bilerek mi bana cevap vermiyordun,bunu bana yapamazsın Adem!
-Bunu diyeceğini biliyordum.Hayır tabiki!O kadar acımasız değilim.Sadece şu ki;cevap verme ihtimalini bile bana karşı kapatıyorsun.
-Nasıl,anlamıyorum seni ya!
-Bana ulaşmak istediğinde,diyelim ki ulaşamadın.İki dakika sonra ben senin çağrını gördüğümde elimde hiçbir yol yok ki,bunu telafi edeyim.Sence bu ne kadar mantıklı?Benim deli olmam yanında,sabırlı ve kesinlikle bir başkasının rahatsız olacağı bir şey yapmayacağımı bilmiyor musun?
-Biliyorum.
-O zaman neden sınırları zorluyoruz?Neden sınırlar ile uğraşıyoruz?
-Korkuyorum.
-Benden mi,yoksa hayatından mı?
-Bilmiyorum.
-Ve ben bunu sana defalarca söyledim.Sırf tatmin etmek için kendimi,adli işlerle dahi uğraşma hevesine giriyordum.
-İnanmıyorum sana.
-İnanma zaten.Sen inanmadığın için,bunu sana yapamazdım.İçindeki sevginin kanıtını sağlayacak bir iş için,başka yollara girmek hoşuma gitmiyordu ve gitmezde.
-Garip bir insansın Adem.
-Evet,garibim belki.Ama insanlara inandığımda ve sevdiğimde değer veririm.Ve bu değeri azaltacak herşeyden vazgeçerim.Senin sevgini ve inancını çok iyi biliyorum.Ama farkında olmadan,bu sihri ve inancı kendin bitiriyorsun.
-Suçlu benim değil mi,sevdiğim için suçlu benim değil mi?
-Bak ne güzel saçmalıyorsun gerçekten.Suçlu yok.Sadece yapmadığın bir şey var ortada.Yapıp da pişman olduğun bir şey yok.
-Tek mesele sence o mu Adem?
-Ben nasıl uyuyorsam ve sen buna üzülüyorsan,ben de buna üzülüyorum.Sen soğudun kadar ben de soğuyorum.Ama ben senin tüm şartlarını göz önüne getiriyorum ve vazgeçiyorum.Ama tecrübe ettikçe canım sıkılıyor.
-Bir tanesini anlat o zaman,hiç anlatmadın.
-Anlatmadım mı?Doğru,bahane gibi geldi hepsi.Çünkü içinde sadece senin şu düşünce vardı.
-Hangi düşünce?
-‘Ben bu kadar değer veriyorum,onu sevdiğimi söylüyorum,onun yaptığına bak.Nasıl böyle duygusuz olabilir?’ düşüncesi her zaman senin aklında.Bunu iyi biliyorum.
-Korkuyorum senden can.
-Neden?
-Bazen düşündüğüm şeyleri sen söylüyorsun ve bu da çok farklı hissettiriyor bana.
-Sence ben sana zarar verecek bir şey yapar mıyım?
-Yapmazsın.
-Peki neden benim elimi kolumu bağlıyorsun?
-Adem,kalkalım mı?
-Hayır kalkmıyoruz.Bu konuyu bugün kapatmak istiyorum.Kavga etmiyoruz.Sadece içimizdeki düşünceleri tartışıyoruz.Rahatlamamız lazım.
-Neden mi?
-Neden tabiki!
-Bilmiyorum.
-İşte sen bu lafı söyleyince ve bana inanmadığını söyledikçe canımdan can çıkıyor.Küçük bir mesele gibi,ama öyle değil.Her an ben gideceğim,hoşça kal sesi sence çok mu rahatlatıcı?Sence bu paspal adamın da yüreği yok mu?
-Ben onun yüreğini sevdim tamamen.
-O zaman neden bu acıtıcı ve incitici sözler, bu naz yapmak mı nasım?Naz yapmak böyle tehdit ile mi olur?Ben seni çok seviyorken,bu lafınla birden afallıyorum.Kendimi boşta hissediyorum saatlerce.Ne demek beni sevmiyorsun,ne demek beni özlemiyorsun sözleri?
-Ama her zaman aynı şey!
-Öyle oldu ki meleğim,ulaşmak istediğin dakikadan iki dakika sonra seni gördüm.Ama elim kolum bağlı.Sence bunun neresi mantıklı?Ben hayatımı senle düzeltmeye çalışırken,kendi hayatımda sana ulaşacağım herşeyden ırağım.
-Bilmiyorum.
-Bilemezsin zaten.Beni tanıyorum diyorsun;ama hep aynı şeyi söylüyorsun.
-Ne yapayım sence Adem?
-Benim istediğim birşeyi yap,ben de,bana inanıldığı hakkında şüpheye düşmeyeyim.
-Sence bu herşeye çözüm olacak mı?
-Denedinde mi olup olmayacağı hakkında yorum yapıyorsun?
-Hayır,ama…
-Ama ne Allah aşkına!Ben senden korkuyorum biliyor musun?Bu tatlı halinden,saf güzelliğinden ve temiz yüreğinden daima korkuyorum.Çünkü birgün çekip gittiğin de içinden şunu söyleyeceksin:’Ben o kadar değer verdim,sevdim;ama o bana karşı değer vermedi.Sevgisini bana yansıtmadı.Neden Allahım,neden?Bu dünyada böyle acı mı çekeceğim hep?’
-Üzüyorsun beni gerçekten.
-Üzmüyorum meleğim.Beni korkutan geleceğe küsüyorum ve benim elimi kolumu bağlayan bugüne karşı isyan ediyorum.Kendime karşı.Kendi zaaflarımı bir türlü düzeltemediğim için.Geçmişi olmayan biriyim zaten.Geçmiş ile yaşayan bir insan değilim.
-Ne demek istiyorsun,bana mı söylüyorsun bu son sözü?
-Artık alınmak istiyorsan da alın canım.Bilmiyorum,ben çok seviyorum ve seni kaybetmek istemiyorum.Sadece bunu biliyorum.Sevdiğim insana karşı neden laf sokmaya çalışayım ki!Kuruntu yapacaksan da yap,ama bundan sonra inan Allah’a,seni çok sevdiğimden dolayı içimden geleni fazla süzmeyeceğim canım.
-Neden,şimdiye kadar böyle mi yapıyordun?
-Seni üzmemek için herşeyi yapmaya çalışıyordum.Sen varmış gibi yanımda,insanlara öyle davranıyordum.Sen bana gülüyorsun diye yanımda,gülldüğün yerden başka yere bakmıyordum.Şizofrenik gelebilir;ama aşk böyledir zaten.Bu temiz aşkıma karşılık bana imkan ver her zaman.Panik etmeden,carcar etmeden hiçbir şeyi.
-Peki o zaman değişir mi hayatımız?
-Denedik mi?
-Denemedik.
-Ben seni herşeyinle kabullendim.Sence kabullenmek zor mu senin yaşadıklarını ve bu psikolojik eğitimin altına girmek kolay mı sence?
-Yine mi suçlu oluyorum?
-Saçmalama Nas.Rabbimin verdiği herşey imtihandır bu dünyada.Ve ben öyle güzel bir imtihana girdim ki;bilmiyorum.Tartmak istediğin herşeyi tart.Yeter ki objektif ol ve kıyas yapma hiçbir zaman.Ben sana söylediğim gibi aptal biri değilim.Çok da zekiyim gerektiğinde.Sadece hissemi alıp çıkıyorum dünyadan.Bu da benim hatam ve bunu düzeltebilecek olarak seni gördüm.Ama sen ikimizi de üzüyorsun.
-Suçluyum yani.
-Suçlu değilsin,sevgimin sebebinin armağınısın.
-O zaman neden hep ben üzüyorum ikimizi de.
-Çünkü benim gerçekten üzeceğim bir hal hiç görmedin.
-Seni anlayamıyorum gerçekten.
-Anlamanı beklemiyorum herşeyi ile meleğim.Sadece inancımı yükseltecek inancı ver bana.
-Bunu bende senden istiyorum.
-Ben de istiyorum.
-Karmakarışık her şey.Her şey oysa ne güzeldi başlarda.Beni istemiyorsun gibisin artık.Ama bunu çözecek olan da benmişim.Çok garip şeyler söyledin can.
-Bence çok açık.
-Seni seviyorum canım ve senle huzur içinde yaşamak istiyorum.
-O zaman beni yanlış anlama.Sana alttan alttan laf söylemeye çalışmam, direk söylerim.Sevgimizi yıpratmayalım.Ver elini.Geleceğin o güne bir güneş açtıralım.
-Canımsın.
-Sen herşeyim oldun,bunu bana fazla görme.Hatalarım hep aynı şey meleğim.Bana sabır et bu zaafım yüzünden.
-Ya birgün dayanamazsam?
-O zaman,o gün o gücü bulmak için dediğim şeyi yapmak için bekleme.
-Bilmiyorum.
YORUMLAR
Konuşmak , içini dökmek evdeki çöpü dökmek gibidir.
Eğer konuşmaz içerde bırakırsan kokar ve daha kötü bir hal alır .
Onun için akşam yemeklerine çok önem veririm.
Nerde olursam olayım,çok acil bir işim olmazsa muhakkak akşam yemeğini evimde ailemle,birbirimizin yüzüne bakarak ve sohbet ederek yemek kadar , mutlu olduğum yer yok denecek kadar azdır.
Ne demişler "İnsanlar konuşarak,Amerikalılar katlederek anlaşır."
Muhabbete ortak olduğumuz için teşekkür ederim değerli kardeşim.
saygı ile