- 843 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
O Çocuk
Bir çocuk işte. O hayatını elinden alır, kendine ait bir şeyin kalmaz, hep kalanla yetinir, kalanı basamak yaparsın. O gelir kalanı da tırtıklar, kızar, küser. Ve seni sevmediğini söyler, söylene söylene uyur. Ama sabah uyandığında başın o minik ellerin arasındadır. O küs olsa dahi dönmez sırtını, gözlerini açtığında sorar;
-anne bu sabah yüzümü yıkamasam olur mu?
olmaz oğlum
-anne okula gitmesem olur mu?
olmaz oğlum
-anneeeee smackdown izleyebilir miyim?
olmaz oğlum
Adı olmaz olan bu anneyi çocuk ne kadar sever?
Milyonlarca kez sever ve küser çocuk annesine.
Bir çocuk işte, parayla elde edebileceğin pek çok şeyi alır elinden. Hesaplarının tutmadığı bir dünyan olur. Gün sonu raporlarında, hatta tıpkı şimdi olduğu gibi gündüze yakın saatlerinde, yatağının kapıya yakın tarafında oturmuşken, sol eline sağ elinle destek verirken, hormonlarının desteğiyle migrenin ayak sesleri çınlarken değneğe yeni bir uc dilersin inandığından. Tamda saçların ağrılı yerlerden beyazlarken işte o çocuk ömrünü de yemeye başlar.
Gözlerin dola dola yaşlanırsın sonra, o büyür, büyür, bir gün gider...
Sen yine yatağının kapı tarafında, ve sabahın bu saatlerinde düşünür olursun artık düşünecek bir şeyinin kalmadığını. Paran sana kalmıştır, özgürsündür... Üçüncü bir ucu olsun istediğin o değnek aklına gelir yine.
Elinden seni alan bu çocuk giderken, teslim etmiştir seni sana...
Kendisine yabancı bir insan kalır ortada... Hesaba göre, elde var bir dersin, teselli edersin sol elini sağ elinle. Yine.
Derdi sevdiren çocuk var ya o çocuk, her şeye bedeldi dersin..